Mehmet Koçak

Mehmet Koçak

Cenevre’deki Suriye tiyatrosunun 2. perdesi de kapandı!..

Cenevre’deki Suriye tiyatrosunun 2. perdesi de kapandı!..

Davos Dünya Ekonomik Forum sona erdi. Dünyanın dört bir yanından gelen Devlet ve hükümet başkanları, sanayici ve işadamları ile sivil toplum kuruluşları ülkelerine geri döndüler. Bende Dünya kayak merkezlerinden biri olan ve forumun yapıldığı Davos’tan ayrılarak karlı Alp dağlarının eteklerinden 300 kilometre uzaklığındaki Suriyeli taraftarların devam eden görüşmelerini izlemek üzere Cenevre’ye geçtim.

Dünya siyaset merkezlerinden önemli bir isim olan Cenevre’ye daha öncede Kıbrıs ve Bosna müzakereleri için gelmiştim. 

Üç yıl içerisinde 130 bini aşkın insanın canına mal olan savaşın sona erdirilmesi konusunda Birleşmiş Milletler özel elçisi Lakhdar Brahimi’nin arabuluculuğunda düne kadar görüşmeler devam etti. 

Şimdiye kadar tek olumlu gelişme Cenevre’deki barış konferansına katılan Suriye hükümeti ve muhalefet temsilcileri 2012 tarihli “Cenevre bildirisini” görüşmelerde temel olarak kabul etmeleri oldu. Bu olumlu bir siyasi gelişme olarak kabul edilmiş olsa da uygulamada maalesef hala bir arpa boyu yol alınamadı. 

Bildiride yer alan bir madde Suriye’de geçici bir yönetim kurulmasını öngörüyor. Muhalefet ilk olarak bu maddenin ele alınmasını isterken hükümet bunun görüşmelerin son aşamasında tartışılmasında ısrar ediyor. Şam hükümeti ilk olarak “terörizm” konusunun ele alınmasını istiyor.

Şimdiye kadar yapılan görüşmelerde hala bölgeye insani yardım ulaştırılması ve Humus şehri başta olmak üzere muhalefet yanlısı yerleşim birimleri üzerindeki ablukanın kaldırılması maalesef sağlanamadı. 

Amerika ve Rusya’nın özel girişimleri ve 40 ülke tarafından desteklenen Cenevre konferansının neticesiz sonuçlanması Suriye’de devam eden iç çatışmaların artarak süreceğinden endişe ediliyor. 

Cenevre 2 başladığında fiyaskoyla sonuçlanacağı başından belliydi. Şam yönetimi zaman kazanma peşinde Muhalefet cephesi ise masadan kaçan taraf görünmemek için dış baskıların etkisiyle konferansa katılmış oldu. 

Zira Şam yönetimi adına görüşmeleri sürdüren heyet: Beşşar Esed’siz bir geçiş sürecini pazarlık konusu bile yapmak istemediği gibi muhalefet cephesini “teröristler” olarak nitelemektedir. 

Kendi halkına yönelik toplu katliamlar uygulayıp ülkesini yakıp yıkan kısacası devlet terörü uygulayan caniler çetesi Şam yönetimine görüşmelerde propaganda yapma fırsatı verilmesi utanç vericidir. 

ÜÇ YILLIK İÇ SAVAŞTA KAYBEDEN TARAF ŞAM YÖNETİMİDİR

Cenevre İslam Merkezi’ndeyiz. Çoğunluğu Arap kardeşlerimizin devam ettiği bu merkez bünyesinde ayrıca Hz. Bilal Camii yıllardır hizmet vermektedir. Çeşitli ülkelerden göçmen Müslümanların ayrıca buluşma merkezidir. 

Namaz aralarında Cenevre İslam Merkezi’nin Lokalinde bilhassa Arap cemaati arasında hararetli tartışmalar var. Mısır’da Cumhurbaşkanı Mursi’ye yapılan darbeden Tunus’taki karşı devrim arayışları ile Suriye’de yaşanan insanlık dışı facia tartışmaların ana konusu. 

Cenevre 2 Konferansına katılan ve görüşmelere katılan heyet zaman içinde Cenevre İslam Merkezini ziyaret ederek burada toplanan Suriyeli taraftarlarını bilgilendiriyorlar. 

Bende sohbetlerine katılıyor ve Türkiye hükümetinin Suriye politikasını soruyorum. Başbakan Erdoğan’a duyulan hayranlık ifade edilerek “Allah’a şükredin ki böylesine cesaretle ve ülkenizi en iyi şekilde temsil eden bir başbakanınız var” diyerek övgüler sıralanıyor. 

Suriye üzerindeki sohbetimiz derinleştikçe Türkiye’de CHP ve AK Parti iktidarının karşıtı kesimler “Şam yönetiminin iç savaşta hala ayakta ve savaşın seyrini kendi lehine çevirdi” propagandasını hatırlattım ve bu konudaki düşüncelerini soruyorum.

Bana verilen cevap şu oldu: 

“Bir yönetim düşünün; ülkesinin % 70’ini kontrol etmekten aciz. Sınır kapılarını muhalif güçlere kaptırmış ve dış dünya ile irtibatını sadece havadan kurabiliyor. 

Kendi halkını toplu katliamlara tabı tutmak ve ülkeyi yakıp yıkmak. Hatta kimyasal katliamlar ve sistematik işkencelerle on binlerce masum insanı katletmek bir başarı mı? 

Bu gün Suriye’nin alt yapısı tamamen yok edilmiştir. Her gün yüzlerce insan varil bombalarıyla topluca katlediliyor. Ülkenin ekonomisi çökmüş ve ülke bir uçurumun kenarına sürüklenmiştir. Buna sebep olan Şam’daki Baas rejiminin çetesidir. 

Rusya ve İran ile Hizbullah’ın büyük desteği ile hava gücünü kullanarak savaşı sürdüren ve bütün dünya insanlığı nezdinde nefret edilen bir yönetimi başarılı bulanlar; insanlık onuruna saygı duymayan vicdan ve merhametten nasibini alamamış kişilerdir. 

Suriye’de bütün ağır kayıplara rağmen zafer Muhalefetindir.

Çünkü; İran, Rusya ve Hizbullah tarafından desteklenen en ağır silahlarla donatılmış 270 bin kişilik bir devlet ordusuna karşı elindeki hafif silahlarla Özgür Suriye Ordusu 3 yıldır büyük bir direnişi sürdürmektedir. İnşallah nihai zaferde Suriye halkının olacak”

Halbuki Suriye’de insanlar topluca katlediliyor… Humus başta olmak üzere rejim güçlerinin ablukasında açlık ve sefalet dayanılmaz boyutlara ulaştı. Suriye BMGK kararıyla bölgeye barış gücü istiyor… Ancak herhangi bir ilerleme sağlanamadan Cenevre’deki Suriye tiyatrosunun ikinci perdesi de böylece kapanmış oldu…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Koçak Arşivi