Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, malum medyanın yoğun baskısına boyun eğmedi ve internet yasasını onayladı. 

Hatırlarsanız aylar önce henüz düzenlemeyle ilgili hiçbir gelişme yaşanmamışken pek çok defa bu meseleyi gündeme taşıyıp ısrarlı biçimde yasal düzenleme ihtiyacını dile getirmiştim.

Fakat açık söyleyelim: Bu düzenleme yetersizdir.

Bireyin özel yaşamını teminat altına alıp, kişilik haklarını koruyacak ama toplumun değerlerini, geleneklerini, göreneklerini, inançlarını korumaya yetmeyecektir. Çocukların sürüklendiği zararlı alışkanlıklardan, gençlerin önünde büyük bir risk olarak duran hertürlü sanal tehditten koruyamayacaktır.

Kumar baronlarına, sanal gazinolara engel olamayacaktır.

Bireyin hakkını koruyacaksa toplumun da hakkını korur diye düşünenler çıkacaktır.

Ama öyle değil işte…

Toplumda bir yere gelmiş, sosyal statü sahibi olmuş siyasetçi, işadamı, gazeteci, yargıç vs. bu yasayla birlikte kişilik haklarını korumak için gerekli girişimlerde bulunabilecektir. Hatta yeni düzenlemeyle birlikte getirilen bu hakkı en fazla da “sansür” diye eleştirenler kullanacaktır. Bu güzel bir gelişme…

Ancak Türkiye’de şöyle bir realite var.

Bakıyorsunuz bir yayın grubu televizyonundan hiçbir biçimde yayınlayamayacağı görüntüleri internet sitesinden servis ediyor. Hiçbir şartta gazetesinde basamadığı bir fotoğraf karesini ise “foto galeri” adı altında internet sitesinden yayına koyabiliyor.

Girin bakın Hürriyet’in, Milliyet’in, Vatan’ın internet sitesine porno sitesine girmiş çıkmış gibi oluyorsunuz.

Daha çok “tık” daha fazla “rant” için toplumun genel geçer ahlak kurallarını nasıl zorladıklarını görüyorsunuz.   

Pornoyu aratmayan o iğrenç görüntüyü Tv’sinden yayınlamakta ısrar etse RTÜK tarafından anında kapatma yer o kanal.

O fotoları gazetesinden basmaya kalkışsa anında Basın Enformasyon Genel Müdürlüğü ile Basın İlan Kurumu’nun yaptırımıyla karşılaşır.

Ama internetten yaparsa rezil yayınları bunun hiçbir yaptırımı yok.

Aslında koro halinde “sansür” diye ortalığı yıkmalarının nedeni de bu.

Biliyorsunuz Cumhurbaşkanı Gül’ün girişimleri üzerine “sıkıntılı” görülen bazı maddeler üzerinde bir takım revizyonlara gidildi. Bu çerçevede yeni eklemeler TBMM gündemine alındı.

İlerleyen günlerde yeni ilave düzenlemeler de yapılabilir.

Malum medyanın derdi bu…

Revizyon “üç film birden yayıncılığı”na da uzanır korkusu yaşıyorlar.

Geçen ay bu düzenlemenin mimarlarından olan TBMM Bilişim ve İnternet Araştırma Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar ile Ankara büromuzda enine boyuna konuşmuştuk bu meseleyi.

Prof. Ünüvar, eksikliklerin daha sonra bir takım yönetmeliklerle giderilebileceği bilgisini paylaşmıştı bizimle.

Başkan Ünüvar ile dün tekrar bir görüşmemiz oldu.

Komisyonda yoğun çalışmaları devam ediyor.

İnşallah tıpkı RTÜK’te olduğu gibi internet medyası için de şikayet mercii daha aktif, daha güncel, daha kullanışlı hale getirilir. 

Aksi halde önceki gün Başbakan Erdoğan’ın AK Parti grubunda dikkat çektiği gizli, açık, bilinen, bilinmeyen binlerce mağduriyet nasıl giderilecek?

Bu erozyonun, bu yozlaşmanın, bu istismarın önüne nasıl geçilecek?

Haysiyet simsarları, ahlak cellatları nasıl durdurulacak?

Bütün dünya yasal düzenlemesini yapmış, “aileyi korumak” için önlemlerini almıştır.

Biz de bir tarafından başlamış olduk.

Takibe devam…