Yener Dönmez

Yener Dönmez

Beni de dinlemişler

Beni de dinlemişler

Önceki gün seçim öncesi son grup toplantılarını takip etmek üzere Meclis’teydik.

Tabi ana gündem dinlemeler ve ses kayıtlarıydı.

Belki de Meclis Meclis olalı böyle bir kalabalıkla karşılaşmamıştı.

Akşamın karanlığında sosyal medyadan servis edilen malum ses kayıtları teşkilatlarda infial etkisi yapmıştı.

Bundan dolayı sabahın erken saatlerinde Anadolu’dan binlerce insan Ankara’ya millet iradesinin tecelligâhı, TBMM’ye akın etmişti. 

Başbakan Erdoğan’a destek olmak isteyen binlerce genç adeta patlatırcasına doldurmuşlardı Meclis’i.

Erdoğan’ın konuşma yaptığı esnada Salon’da ne ararsanız vardı. 

Kardeşlik, birlik duygusu, vefa, heyecan, azim, kararlılık ve tevekkül…

AK Parti grubundan ayrılıp Meclis büromuza doğru ilerlerken karşılaştığım Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın danışmanı Adnan Boynukara, “Seni de dinlemişler” dedi.

Zaten İstanbul merkez binamızın santralinin dinlendiğine dair haberlerimizi gördünüz.

Muhabirimiz Hüseyin Kulaoğlu’ndan tutun da İcra Kurulu Başkanımız Mustafa Karahasanoğlu Ağabey’e kadar gazetemizin yönetici kadrosundan dinlemedikleri kimseyi bırakmamışlar.

Açık söyleyeyim, bizi dinlemelerinin hiçbir önemi yoktur?

Ama üzülerek söylemek gerekir ki memleketin çivisini çıkarmışlar. Dinlemedik insan bırakmamışlar. Kriptolu telefonların şifrelerini kırmışlar, Devlet’in en mahrem noktalarına temas etmişler. Binlerce yıllık devlet geleneğimiz, teamüllerimiz, yasalarımız, kanunlarımız, hukuk sistemimiz ayaklar altına alınmış.

Bizi dinlemişler ne önemi var?

Zaten her bir Akit çalışanı, kulun takibinden ziyade Kiramen Katibin’in takibinin bilinç ve şuurundadır.

Çaycısından patronuna, Genel Yayın Yönetmeni’nden okuyucusuna kadar her bir Akit ferdi için geçerlidir bu durum.

Gizlimiz saklımız, bugüne kadar hesabını veremeyeceğimiz hiçbir karanlık akçeli işimiz olmamıştır. Bundan dolayı hiçbir şartta namerde eyvallah etmedik. Sadece Rabbimiz‘e boyun eğdik. Yavuz Sultan Selim Han’ın, “Geçme namert köprüsünden ko sular götürsün seni/Yatma çakal gölgesinde ko aslanlar yesin seni” düsturunu kendimize düstur edindik. Kadir-i Mutlak Allah’a (CC) tevekkül ettik.

Batı’dan, Siyon merkezlerinden, vesayetten, güçlüden medet umanları hep ibretle izledik.

Şimdilerde de gözleri, kulakları, bedenleri Türkiye’de, beyinleri okyanus ötelerinde olanları ibretle izliyoruz.

İçerden dışardan kurulan kirli ittifak artık gizlenemiyor. 

Başbakan’ın, “Gerçek dışı ve alçakça bir montaj” şeklinde beyanda bulunmasına rağmen elinde hiçbir resmi dayanak bulunmayan Kılıçdaroğlu, “3-4 kaynaktan onaylattım, kayıtlar gerçek” diyor.

Tabi bu arada Kılıçdaroğlu’nun kılavuzlarını da merak etmiyor değiliz…

Batı medyası yine büyük bir iştiyakla kendilerine hiç de yabancı olmayan bu “tezgâhı” sayfalarına, ekranlarına taşımışlar.

Komplodan medet umar hale gelmişler.

Ama Türkiye’de öyle bir damar uyandı ki; Erdoğan’ın son grup toplantısında söylediği gibi, “Avuçlarını yalayacaklar”.

Artık Batı tuzağına düşen bir halk, nerden gelirse gelsin vesayete boyun eğen bir hükümet bulamayacaklar karşılarında. Allah (CC) var. Gam yok.

Tevekkeltü Alellah…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yener Dönmez Arşivi