Hasan Aksay

Hasan Aksay

Seçim, casusluk, 528 Sisi idamı, Twitter

Seçim, casusluk, 528 Sisi idamı, Twitter

SEÇİM: Seçim iklimiyle değil, darbe iklimiyle seçime geldik. Allah’tan niyazımız, milletimiz, ümmetimiz, insanlık için hayırlı neticeler doğurmasıdır.

İki önemli seçim önümüzde. Bu zarardan ibret alırsak, kaybımızı kâra dönüşür.

Suriye, Mısır, Ukrayna, Kırım felaketlerinden ders, tedbir çıkarıp, gayretimizi, tarihi imkânlarımızla bütünleyerek, inşallah, tüm mazlumlara çare oluruz.

¥

CASUSLUK: Türkiye’nin siyasi potansiyelini çekemeyen, baskı altında tutmak isteyenler var. Hızlı kalkınma, buna bir de korku ekledi. Şaşkına döndüler.

Casusluk, darbe gibi 2 kanatlıdır. 1) Siyasi merkez. 2) Kukla.

Seçim için casusluk olmaz. Devleti hedef alır, yıkmak, zaafa uğratmak ister. “Seçim için” demek, hıyaneti, basit gösterme gayretidir. Oysa hadise, casusluğu da aşan bir saldırıdır. Casus, bilgiyi, hizmetindeki merkeze sunar. Bunlar, saldırıyor.

Devlet, uğrunda şehit verilen nizamdır. Buna denge sağlayacak idam cezasıdır. Anayasada olmalıdır. Millet, devlet için şehit olacak! Yıkan özgürlükçü olur mu?

¥

SİSİ’nin 528 idamına, dünya kör. İslam ülkeleri yanıyor, dünya kör. Çünkü çıkarcılık, çifte standart doğuruyor. O da, onur, güven ve itibarı yok ediyor.Manevi bir değeri yoksa, insan yoktur. İnsansız siyaset olmaz. Onur, güven ve itibar, ahlak ikliminin mahsulüdür. Ahlaka dönüş, mutlak zarurettir.

¥

ABD’li TWİTTER ŞİRKETİ: Yukarıda özetlemek istediğimiz dünya ve halimiz, hap gibi, fazla sıkıştırılmış özet oldu. Somut misallerle açalım:

Anadolu insanı, Müslümanını, yadırgar bir tavır inşa etmek, “Göbeğini kaşıyan adam”; “Benim oyum, çobanla bir mi?” gibi edepsizlikler bir tarafa, halkın giyiminden, kalkınmasına; güven duyduğu hükümetine kadar, milletin sevip beğendiği her şeyden adeta rahatsız olan bir medya ve kimseler var. Kurban Bayramı’nı, “Deniz kana boyandı” yalanıyla görüyor? Millet, Menderes’i sevdi diye idam ediliyor? 28 Şubat darbesi, “Yeşil Sermaye” diye, Anadolu refahına düşman kesiliyor? Milletler, içki felaketinden kurtulmak için çırpınırken, CHP’li belediye, bira festivalleriyle teşvik ediyor? MARMARAY, iki kıtayı, deniz altından birleştirdi. Bunun heyecanı, yabancılar duyup geldiler. CHP, o gün Ankara’da, hükümet karşıtı miting yaptı? Bu zıt bakış azmi, CHP ile birlikte bazılarını, Esat, Sisi yandaşlığına kadar sürükledi. “AK Parti olmasın da hangi partiye verirsen ver!” AK Parti, % 50’den fazla oy aldığına göre? Milletin dediği olmasın da, kim olursa olsun” demek ne? Bu gidişin nereye? Koalisyon müzakereleri ve 3-5 ay bozulan koalisyonlarla vakit geçsin. Maksat, istikrar, kalkınma olmasın; asıl adı, “Milletin dediği olmasın kampanyası”. AB artık işçi istemiyor? Gezi ve 17 Aralık,  bir Sisi de, siz migetirecektiniz?

Mısır’da Sisi darbesiyle kârlılığını artıran Twitter, Türkiye’den 30-40 milyar dolar gelirini de artıracaktı. Hükümetin kararlı çıkışına, Kılıçdaroğlu, Twitter’den önce, Twitter cephesinde yer aldı. CHP mitinglerinin en önemli konusu yaptı.

Adaleti takmayan Twitter’la üretilecek, yalan, iftira ve saldırganlıklardan daha büyük bir fitne düşünülemez. Böyle bir haber özgürlüğü, yandaşa imkân, millete, her anı tehdit içeren bir işkencedir. CHP’nin Twitter yandaşlığı da, çifte standartlıdır:

Rusya, Kars’ı işgal edince, bir zafer marşı yazarak Türklere hakaret eden Rus şairine, hayranlığını ifade eden bir generale, onbaşı bile olmaz makalesi için 312 General, gazeteye trilyonluk tazminat davası açtı. Bu Türk basın hayatında görülmemiş bir ceza idi. CHP, basın özgürlüğü diye hiç ses vermedi.

17-25 Aralık darbelerine karşı da, Akit, İstiklâl Marşı şairimiz Akif’in, “Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek” kuralınca inandığı doğrular yönünde değişmez tavrını devam ettiriyor. Bu kere de, karikatüristinden, okuyucu mektubuna kadar, 3 ayda aynı kişi, 68 ceza davasıyla, 197 yıl hapis, 42 tazminat davasıyla bir trilyon on bin lira tazminat isteniyor.

Mahkemeye intikal eden bir işte, söylenecek fazla bir şey yok. Ama; Türk  mahkeme kararını tanımayan ABD şirketinin haksızlığına, sahibinin savunmasından önce sahiplenip, görevini yapan hükümete ateş püsküren Kılıçdaroğlu’nun, özgürlük aşkı, bir geçmiş olsun telefonu da olsa, bu farkı hassas özgürlük tutkusunun üzerindeki çifte standart kirini, rahatsız edici görüntüden kurtarabilirdi.  

Çifte standart ateşi, yalnız düştüğü yeri değil vicdanları da yakar. Twitter’in ateşi Twitter’den önce CHP mitingine düştü. Bu davaların ateşi de Akit’e. Senelerdir televizyon reklamı vermeyen Akit, ilk reklamını verdi: “Gelene hocam; gidene paşam diyemem” dedi. Değişmeyen, değişmez tutumunu, ünlü halk deyimi üzerinden seslendirdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Aksay Arşivi