Yener Dönmez

Yener Dönmez

Köşk anketinin sonucu

Köşk anketinin sonucu

Dün Başbakan Erdoğan başkanlığında parti Genel Merkezi’nde toplanan AK Partili milletvekillerinin ana gündemi Ağustos’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimiydi.

Erdoğan bu kritik konuyu milletvekilleriyle istişare etti. Tabii Erdoğan’ın istişaresi milletvekilleriyle sınırlı kalmayacak. Türkiye genelindeki bütün teşkilatla yapılan istişarelerden sonra elindeki sonuçlarla birlikte nihai istişareyi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile yapacak.

Cumhurbaşkanı Gül de dün bu konuda yaptığı açıklamada Başbakan Erdoğan ile yakın sürede görüşeceklerini, kararın iki kişinin görüşmesine bağlı olarak verilmeyeceğini, geniş görüşmeler ve halkın tercihine göre olacağını yineledi. Gül’ün kimin Cumhurbaşkanı olacağına Türk halkının karar vereceğine vurgu yaparak, “Hiç kimse şimdiden bu benim cebimdedir dememeli” ifadesini kullanması dikkat çekiciydi.

Biz de bu yönde nabız çalışmalarımızı sürdürdük.

Genel Merkez’deki istişare toplantısından sonra edindiğimiz bilgilere göre, milletvekillerinin genel eğilimi Erdoğan’ın Çankaya Köşkü’ne çıkmasından yana. Hatta dağıtılan ankette iki soru sorularak milletvekillerinin Cumhurbaşkanı adayı olarak kimi görmek istedikleri ve 3 dönem kuralıyla ilgili ne düşündükleri tespit edildi. Ama bu bazı gazetelerin iddialarının aksine isimsiz ve imzasız kapalı zarf usulüyle yapıldı.

Son derece isabetli bir yöntem bence. Vekiller böylelikle düşüncelerini hiçbir endişe yaşamadan rahatça ortaya koymuş oldular.

Gelen ilk bilgilere göre, tercihlerde Erdoğan ismi açık ara ön plana çıktı.

Zaten önceki gün Meclis’te görüştüğümüz milletvekilleriyle bu meseleyle ilgili mini bir anket çalışması yapmıştık. Milletvekillerinin çoğunluğu, 3 dönem aralıksız Başbakanlık yapan Erdoğan’ın Köşk’ü en fazla hak eden isim olduğunu düşünüyor. Ayrıca milletin büyük teveccühüyle Erdoğan liderliğinde tam 8 kez kazanılan seçim zaferlerinin Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle taçlandırılmış olacağını ifade ediyorlar. Fakat diğer taraftan da tek parti iktidarıyla yakalanan istikrarın devam etmesi en büyük arzuları. Daha doğrusu istikrar bozulur mu bozulmaz mı, yeni genel başkanla aynı başarılar elde edilir mi edilemez mi endişesini de taşımıyor değiller.

Ama daha önce de yazdım. Türkiye’de bütün partiler içerisinde en genç, en geniş, aynı zamanda en tecrübeli kadrolar AK Parti’de bulunuyor. Türkiye şartlarında bu isimleri koyun önünüze rahatlıkla üç ayrı kabine dahi çıkartabilirsiniz. 14 yıl içerisinde liderlik kapasitesine sahip çok önemli siyasi figürler yetiştirdi AK Parti…

Sadece AK Parti değil.

Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığı dönemi de çok farklı ve verimli geçti.

Gül’ün danışman kadrosuna bakın neredeyse oradan da rahatlıkla hükümet kurmak için bir kabine çıkarabilirsiniz.

Bunlar Gül ve Erdoğan’ın değil Türkiye’nin kazanımı aslında…

Ama yılların ihmalini göz önünde tutarsak; kat edilecek daha çok mesafe var.

Dün Kamu Başdenetçisi diğer adıyla Ombudsman Nihat Ömeroğlu’nun davetlisiydik.

Meclis Tören Salonu’nda bir araya geldiğimiz Ombudsman Ömeroğlu, Kamu Denetçiliği Kurumu’nun son 1 yılını değerlendirdi.

Ömeroğlu’nun verdiği bilgiye göre Ombudsmanlık ülkemizde yeteri kadar önemsenmiyor.

Hak ettiği değer verilmiyor. Aldıkları kararlara genelde uyulmuyor.

Yine Ömeroğlu’nun verdiği örnekler ve Batı’daki emsalleriyle ilgili yaptığı mukayeseye göre, bu konuda ciddi bir orantısızlık söz konusu.

Fakat bu orantısızlıktaki temel faktör; Türkiye’nin Ombudsmanlık müessesini emsallerinden onlarca yıl geç kurmasından kaynaklanıyor. 2012 yılında kurulan kurum henüz iki yaşında. Kurumun temel amacı; kamuya karşı vatandaşın haklarını korumak.

Kurum’a 31 Aralık 2013’ten itibaren toplam 7 bin 638 şikayet başvurusu yapılmış.

Zaman içerisinde daha işlevsel hale geleceğini düşünüyorum.

Şu ana kadar da yabana atılmayacak pek çok kritik konuda çözüm üretilmiş.

Örneğin DSİ’den emekli olan bir topoğrafın yanlış hesaplanan kıdem tazminatı Ombudsman aracılığıyla çözüme kavuşturularak, mağduriyet giderilmiş.

Yine adli sicil kaydını bir türlü Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü’ne sildiremeyen bir vatandaşın sorununu Ombudsmanlık çözmüş.

Hatta İstanbul Kadıköy’de Söğütlüçeşme Camii’ne bir yıl süreyle imam atanmaması üzerine devreye Ombudsmanlık girmiş ve cemaat bu girişim sonucu imamına kavuşmuş.

Trafik cezasından hasta haklarına, bilirkişi raporundan  bütünleme sınavına, kişilik haklarından çevre sorunlarına kadar daha pek çok konuda yine Ombudsmanlık kararıyla çözüm üretilmiş.

Farkındalılığın oluşması, Ombudsmanlığın daha verimli ve daha etkin rol üstlenmesi için biraz da medyaya görev düşüyor.

Vatandaşın adliye koridorlarında ömür tüketmemesi için büyük beklentilerle kurulan bu kuruma daha fazla destek olmalıyız.

Türkiye’nin en seçkin hukuk adamlarından oluşan bu kuruma başvuru ve şikayetler internet üzerinden dahi yapılabiliyor.

Bizden hatırlatması, tercih milletin…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yener Dönmez Arşivi