Dergi Fuarı ve TÜRDEB
Türkiye’de güzel şeyler oluyor, elhamdülillah. Atılım üstüne atılım. Şimdi bir de TÜRDEB’imiz var. İyililiğin devamı için görmek ve gereğini sarılmak. Temiz yürektir iyiliği gören. Gereği, şükürdür, şükürdür. Daha dün, okul birincisi kız, ödül almak için çıktığı kürsüden, İslami yaşayışı nedeniyle, yaka-paça atılıyordu. Borç için kapı-kapı dolaşırken, borç verir olduk. Umursanmıyorduk; dünyanın gözü bize döndü. Mazlum, dua ediyor; zalim şikayetçi. Hasetçiler, öyle şaşkınlar ki, Van depremi yaralarının karda kışta süratle sarılması dünyada takdir toplamışken, şaşkın karalama derdinde. Marmaray, yol, köprü, havaalanı gibi olmazsa olmaz hizmetlere saldırıyorlar. Düşmanlıkları, biraz huzursuzluk ve gecikme doğurabiliyor. Ama yararı da oluyor. Milletçe uyanık ve diri tutuyor. Rahmet olup dönüyor. Nimete şükür gerek.
Şu, 3. Havaalanı? Delik deşik, beş kuruş etmez bir yerdi. Bir anda, Batı ve batıcıları korkutan kalkınma ve ekonomi simgesi oldu. GEZİ’den başladılar, 17 ve 25 Aralık’ta kışa girdiler. Rahmeti görüp, şükretmeyen kalp körleşir.
TÜRDEB ne? 6 yıl önce 3-5 yayıncı ve editör arkadaşlığı. Başkan Muharrem bey, “Bu birlikteliğin tohumu, 2010’da toprağa bir cemre gibi düştü. Türkiye Dergi Fuarı” diyor. Dünyada ilk. İnşallah, uluslararası olacak. Zaten bu tohum, 10 yıl önce düşseymiş toprağa, kururmuş. Bereket kavramı yalnız İslam’da. Siyasi bedeli milletçe ödenmiş iklimde, ihlasla ekilen tohum, Bambu gibi fışkırıyor. Şükür gerek.
Türkiye Dergi Editörleri ve Yayın Yönetmenleri Birliği TURDEB’in Sirkeci Tren Garı’ndaki Fuarı’nı, Sayın Dilipak’ın yazısından öğrendim. Gitmem kolay değildi ama, gitmemek mümkün değildi. Katılımdan, gösterilen ilgiden, tertip düzene kadar, fuarda her şey fazlasıyla memnun ediciydi.
Dergi işi zor, devam ettirebilmek daha zor. Hizmetleri fazla dikkat çekmese de, özellikle amatör dergiciliğin yararlarını başka bir şekilde bir araya getirmek imkanı yoktur. Şimdi TÜRDEB, fuarlarla, dergilere yeni ufuk ve güç katıyor. İnşallah, fikir, ümmet ve insanlık çapında güzel hizmet gelişmeler için imkan olacaktır.
Dergilerin yararlarını, 4 grup içine sıkıştırmak mümkündür. TÜRDEB Fuarı ile beşinci ve önemli bir hizmet ufku daha açılmıştır.
Dergi, fikri bir hizmet gayreti etrafında bir araya gelmiş bir grup veya böyle bir cazibe doğurup, fikir gücü sağlayacağı inanç, cesaret ve fedakarlığına sahip bir merkez kişi, şahsiyet gerektiriyor. Bir il, ilçe ve bölgede, böyle bir fikri iradenin, kutup yıldızı gibi doğması önemlidir. TÜRDEB’in “Dergiler Kitabı”nda 108 dergi, birer sayfada kendini tanıtmış. “Adı Yok” dergisi, “Dünyayı kurtaracak bir cengaver mi lazım, buyurun benim!” demiş. Abartılı da olsa güzel bir heyecan değil mi?
Dergiler, herkesle, yazılı, kalıcı olarak da irtibat kuran bir fikir kulübüdür. Bu merkez, sohbetler, konferanslar, fikri dostluk halkaları doğurur, yazılı metinleriyle kalıcılık sağlar. Düşünen, düşündüren bir toplum medeniyetinin temelidir.
Okuma zevki doğuran en önemli imkanlardan biridir. Gençliği, ders kitabı ve ödev çemberi dışındaki fikir atmosferinden haberdar eder. Sanal hayatın karanlığından uzak, bilinen tanınan kimselerle kalıcı bir diyalog imkandır.
Gençler, yazar çizerliğe ilk adımını, çoğu zaman dergide atar. Zekat, servetin bereketidir. Kuyu kullanılmaz, zekatını vermezse suyu kurur. Gençler, fikir pınarının zekatını halka ulaştırmalı ki, pınar kaynasın. Bu imkanı en iyi amatör dergicilik sağlar. Dergi, gencin düşünme, deneme, yazma akademisidir.
Dergiciliğin nasıl zor şartlar içinde olduğunu, defalarca yaşayarak bilen bir kimse olarak, dergi sahiplerimize, editörlerine, yazarlarına ve bu hizmete güç katmak, saha açmak için çalışan TÜRDEB yönetimi ve Sayın Başkanı Muharrem Boykul’a, başarılar diliyor, teşekkürlerimi ve selamlarımı sunuyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.