PKK’dan yeni taktikler
PKK’da yeniden yapılanma hız kazanmış durumda.
Bölücü terör örgütü şeffaf bir yapıda olmadığı ve zaman kazanmak gayesiyle yeni taktiklere başvurduğu için bunlar gündeme bütün boyutlarıyla yansımıyor.
Bölgeden gelen sıcak bilgilere göre; bölücü terör örgütü şehir yapılanması KCK’dan başlayıp siyasete kadar bütün yapılanmalarını, kendi gelecek tasavvuruna göre dizayn etme peşinde. Bölücü örgütün gelecek tasavvurunda ise Türkiye’de özerk bir Kürdistan kurulması olduğu artık açıkça söyleniyor. Elbette ki terörist başı Öcalan’ın liderliğinde.
PKK, genel seçimlerde barajı aşmak için gerekli olan oyu bölgeden alamayacağını düşünüyor. Bunun için bölge dışından bu açığı kapatması gerekiyor.
BDP’li milletvekillerinin HDP’ye geçişini bu bakış açısıyla değerlendirmek lazım.
Öcalan’ın projesine göre BDP sadece bölgeye hitap eden bir parti olacak. HDP ise Türkiye geneline hitap eden bir parti.
Ama argümanları aşağı yukarı aynı. İkisinin ortak noktası ise demokratik özerklik talebi ve Öcalan’ın serbest bırakılması konusu.
Öcalan’ın asıl planı ise hem kurulmasını istediği özerk bölgede iktidarı ele geçirmek. Hem de TBMM’de söz sahibi olmak. Şimdiden buna uygun bir yapılanma geliştirilmeye çalışılıyor.
Öcalan’ın narsistik kişilik yapısını ve Türkiye’de solun lideri olma hayallerini de hesaba katarsak Öcalan çok büyük oynuyor diyebiliriz. Önce dışarı çıkmak istiyor. Sonra Özerk Kürdistan’ın lideri daha sonra ise Türkiye genelinde etkili olabilecek bir lider olma hülyasında.
Kendisini Güney Afrika’nın lideri Nelson Mandela’dan daha üstün görmesine bakarsak bunları istemesi pek de şaşırtıcı değil İmralı Canisi’nin.
Devletin istihbarat birimlerine ulaşan bilgilere göre BDP, siyasi parti kisvesi altında bölgede özerkliği inşa etme faaliyetlerine odaklanacak. Bu faaliyetler için kadro yetiştirecek. Sahada vatandaşı ikna etmeye çalışacak.
Aslında yasal bir sıfatla yasadışı işler yapmaya kalkışacak. Dolayısıyla hem Devletin refleks göstermesi zorlaştırılacak. Hem de parti içerisinde yuvalanması muhtemel KCK kadroları gizlenebilmiş olacak.
KCK operasyonlarında tutuklu bulunanlar 5 yıllık tutukluk süresini doldurdukları için serbest kalmaya başladılar. Bu kapsamda yaklaşık 250 KCK’lının tahliye olduğu biliniyor.
Tahliye olanlar, haklarında devam eden davalara rağmen yeniden PKK faaliyetlerine kaldıkları yerden devam etmeye başladılar. Hatta bir nevi terfi ederek daha üst düzey görevlere getiriliyorlar. Özellikle bunların özerklik çalışmalarında öncü rol oynayacakları ifade ediliyor.
Hatta eskiden KCK içerisinde üst düzey sorumluluk yapan birisinin, KCK’nın Türkiye sorumlusu olduğu kaydediliyor.
Terör örgütünde bu davalardan hiç bir netice çıkmayacağı havası hakim. KCK’lılar kendilerinin siyasi rehine olduğunu, vakti geldiğinde serbest kalacaklarını öngörüyorlar.
Tabii bölgede vatandaş süreci yakından takip ediyor. Son yıllarda bölge halkının kafası iyiden iyiye karışmış vaziyette. Güven duygusu sarsılmaya başlıyor.
Bölücü terör örgütü ve uzantıları iyi niyet istismarında sınırı çoktan aştılar.
Kiler marketlerinin sahibi AK Parti Bitlis Milletvekili Vahit Kiler’den dahi haraç ister hale geldiler.
Başbakan Erdoğan önceki gün Meclis Grubu’nda B planından söz etti.
B planı için gün bugündür.
Özerk devlet için dağa çocuk kaldırmak, asker kaçırmak, hendek kazıp yol kesmek, kimlik kontrolü yapmak, inşaat araçlarını ateşe vermek, Molotof atıp güvenlik görevlilerini yakmak, karakol basmak neymiş görsünler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.