Başbakan Yardımcısı İşler’le Karadağ’da
Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Emrullah İşler’in Karadağ seyahatine eşlik ediyoruz. Kalabalık bir heyetin katıldığı Karadağ programı oldukça yoğun...
Buradaki rutin temaslar, açılışlar ve Bakan İşler’le gerçekleştirdiğimiz özel sohbeti ayrıntılı biçimde haber sütunlarımızdan yansıtıyoruz.
Gelelim izlenimlere…
2006 yılında bağımsızlığını ilan eden Karadağ Adriyatik Denizi’ne sınırı olan yaklaşık 600 bin nüfusa sahip küçük bir balkan ülkesi.
Özellikle Adriyatik sahilleri dünyanın en şirin, en güzel doğa harikalarından birisi olarak gösteriliyor.
Bağımsızlığını ilk tanıyan ülke olan Türkiye ile Karadağ’ın ilişkileri çok köklü bir geçmişe dayanıyor. Karadağlılar en müreffeh günlerini Fatih Sultan Mehmet döneminde yaşamışlar. Balkan savaşlarıyla parçalanma sürecinde Osmanlı’nın elinden çıkan bu topraklar hala refah içerisindeki o huzurlu müstesna günlerine muhtaç vaziyette.
Ecdat bu diyarlara anlatmakla bitmeyecek düzeyde çok önemli eserler bırakmış. Fakat bu eserlerin büyük bir kısmı Balkan harbinde diğer bir kısmı da Yugoslavya’nın bölünme sürecinde Sırplar tarafından yağmalanmış, yakılmış, yıkılmış, tahrip edilmiş.
Örneğin ecdat Karadağ’ın geneline 150 başkent Podgoritsa’ya ise 15 camiinin yanında sayısız köprü, kervansaray, han, hamam, külliye inşa etmiş ama bugün sadece iki camii ayakta kalabilmiş.
Podgoritsa’ya gittiğimiz ilk gün ziyaret ettiğimiz bu iki camii de TİKA’nın yeniden restorasyonu ile muhafaza edilebilmiş. Mesela Sırp vahşetine tanıklık eden bir kardeşimiz, “Bu gördüğünüz Osmanagiç Camii’ne de saldırdılar. Öyle ki; bu camii onarılırken onlarca kamyon çöp ve enkaz çıkartıldı. Ardından camii yeniden ibadete açılabildi” ifadeleriyle anlatıyor o günleri.
Tabii bu anlatılanlar karşısında insanın içi sızlıyor. Ogün bütün heyet ve TİKA koordinatörleriyle birlikte Podgoritsa sokaklarında bilinebildiği kadarıyla imha edilen bu camilerin boş arsalarını büyük bir buruklukla gezdik. Bakan İşler yaklaşık 6-7 dönümlük bir arsaya geldiğimizde Altındağ Belediye Başkanı Veysel Tiryaki’yi aradı ve bu arsaya içinde camii ve medrese de bulunan bir Meşihat yapılması talimatını verdi.
Canlı tarih şahit… Osmanlı yapmış Avrupa’nın göbeğinde batılıların gözü önünde Sırplar ise yakmış, yıkmış. Şimdi TİKA yeniden inşa ediyor bu eserleri. Tuzi Osmanlı Şehitliği’nde tarih yeniden bir film şeridi gibi gözümüzün önünden akıp gidiyor. Nizam Camii tam 79 yıl ibadete kapalı kalmış. Ardından TİKA’nın restorasyon çalışmalarıyla bir Kadir Gecesi’nde ibadete açılarak vatan için gözünü kırpmadan canını veren aziz şehitlerimizin ruhu şad edilmiş. 11 bin metrekarelik alan üzerine kurulmuş olan buradaki şehitlikte Osmanlı dönemindeki önemli devlet adamlarının, bilim adamları ve askeri şahsiyetlerin mezarları da bulunuyor. Fatih Sultan Mehmet döneminde şehit olan kahraman askerler buraya defnedildikten sonra, şehitliğin içerisine Nizam Camii ile birlikte bir de kışla yaptırılmış.
Şimdi buralar baştan aşağı yeniden imar ediliyor.
Emeği geçenlerin tümünden Allah razı olsun.
Dün de Karadağ Cumhurbaşkanı’ndan tutun da Meclis Başkan Vekiline kadar tüm yöneticiler ve Karadağ halkının yoğun katılımıyla Bar şehrinin en görkemli meydanındaki Selimiye Camii ve İslam Kültür Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Yaklaşık 8 ay önce Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile geldiğimizde inşaatı devam ediyordu. Bakan Davutoğlu da o zaman yandaki arsaların da satın alınarak çifte minarenin bütün heybetiyle görünebilmesi için alanın genişletilmesi talimatını vermişti. Şükür tamamlanmış. Toplam 6 bin metrekare kullanım alanına sahip bu külliyede caminin yanı sıra, konferans salonu, misafirhane, kütüphane, kreş, taziye evi, etüt salonları ve bilgisayar laboratuarları yapılmış.
Daha önce diğer Balkan ülkelerine yapılan hizmetleri de görme fırsatımız olmuştu. TİKA Balkanlar’a binlerce yeni eser kazandırmış. Binlerce ecdat yadigarını restore etmiş, bölge halkına katkı olsun diye binlerce yeni proje üretmiş. Bakan İşler’in verdiği bilgiye göre; 1992’de kurulan TİKA 2002 yılına kadar geçen zamanda 2.241 proje üretirken 2002’den bugüne kadar ise tam 13 bin proje üretmiş. İşler, “Artık yılda 2 bine yakın proje üretir hale geldik.” diyor. Ne diyelim, “At binenin kılıç kuşananın.”
Ayrıca Türkiye DAC verilerine göre, 2013 yılında 3.2 milyar dolarlık dış yardımla Avrupa birincisi; dünyada da Japonya’dan sonra en fazla yardım yapan 2. ülke konumuna yükselmiş.
Milletçe hepimizin kıvanç duyacağı onur verici bir durum bu.
Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar bütün mazlumların tek ümidi Türkiye artık…
Washington&Tel Aviv&Londra şeytan üçgenindeki fesat mihraklarını çıldırtan gerçek de bu zaten…
Durmak yok, ecdadın bıraktığı yerden hizmete devam…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.