Cumhurumuzun seçimi bütün insanlığa hayırlı olsun
Seçim sonucunun milletimiz, ümmetimiz ve bütün insanlığa hayırlar getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum. Temmuz ve ağustos sıcaklarında milletimiz, milyonların katılımıyla büyük mitingler yaptı. Siyasi iradesini ortaya koydu ve sahiplendi. Böylece, içte ve dışta, kalkınmaya karşı çıkan, terörle millete vakit ve imkan kaybettiren, sömürgeci güçleri; onların desteğiyle hayat bulan terör ve darbeci gafilleri ikaz etti. Aziz milletimizi bu şuur, irade ve gayretle nasiplendiren Allah’a hamd ediyoruz.
Muhalefet partilerinin aday gösterme cesareti bulamamasıyla, seçim neticesi baştan belli olmuştu. Seçim yarışı olmadı. Meydanlarda yalnız Erdoğan göründü. Yarışsız bir seçim ve çok sıcak günlere rağmen, Erdoğan’ın her il konuşması, adeta milli bir şahlanış mitingi oldu. Millet, dış ve iç fitneye adeta, “Boş ümide kapılmayın. ‘Köprü, havaalanı, nükleer enerji yaptırmayız’hayaliyle, Gezi’yle, kendi kendinizi yormayın! Milletçe, birlik ve kardeşlik içinde, barış ve istikrar için buradayız!” diyen bir ikaz yaptı. Bu mitingler, millet vahdetinin, Anadolu’ya hakim iklimin ve milletin yüklendiği tarihi sorumluluğu yürütme iradesinin ilanı; şaşkınlara ihtarı oldu.
Temmuz ve ağustos sıcaklarına rağmen milyonların, yarışsız bir seçimde, her ilde meydanları doldurmasındaki fedakarlık ve maksat, tekrar tekrar düşünülmesi gerekli tarihi bir olaydır. İnşaallah bu seçimdeki kararlılık, dünya mazlumları için önemli bir ilk adım olacaktır. Dolayısıyla, bu mitinglere gösterilen fevkalade ilgi, ileride, tarihçilerin değerlendireceği bu silkiniş, dualara vesile olacaktır.
Milletimizin kardeşlik inancını, vatan ve millet aşkını, birlik, beraberlik şuuru ve ülke istikrarını sürdürme kararlılığını gösteren bu uyarı, Ortadoğu yangınından, siyasi, ekonomik ve kiralık katil olarak, kalem olarak pay kapmak isteyen eşkıyalar için uyanma imkanıdır. Milletimiz, bu mitinglerle, eşkıyayı heveslendiren Ortadoğu’daki ayrılık fitnesinin burada olmadığını; Allah’ın lütfuyla Türkiye’nin itfaiye göreviyle, yangın yerinde bulunduğunu göstermiştir. Onun için her ilde milyonlar, bütün insanlık vicdanını muhatap alarak, yanan bir yürekle, Suriye demiş; Mısır demiş; Irak demiş; Libya demiş, dualarla Rabb’ine yönelmiştir. İnsanlığın bu tarihi sorumluluğunu yüklenmeyi Rabb’inden niyaz etmiştir.
Ortadoğu’daki kardeşleriyle, beş asır Osmanlı olarak huzur ve sükun içinde yaşamış olan milletimiz, yine insanlığın derdini dert, acılarını acı edindiğini ilan etmiştir. Dünyamızı kuşatan bu vahşet ve soykırım çağında, milletimizin, iklimine hakim kıldığı bu ses, inşaallah, doğuracağı hayırlı neticelerle, tarihte şerefli yerini alacak, gelecek nesillerin dualarına vesile olaraktır.
Milletimizin bu yarış dışı ilgisine ve fedakarlığına karşı, YSK’nın katı randevu sisteminin doğuracağı engel, baştan belli idi. En basiti YSK, “Randevu alanlar öncelikle sıraya girerler, türü seçeneklerle dışarıda hiçbir seçmeni bırakmayacak alternatifler üretebilirlerdi.
Bu yurtdışı seçimi, geniş çalışmalarla oluşmuş, elçilikler seferber edilmiş ilk seçimdi. İnsanlar, yüzlerce Km. uzaklardan gelecekti. Randevu, karı kocayı dahi ayrı güne düşürmüş. Bu randevuya göre insan, iş yerinden nasıl izin alacak; toplu hareket olmayınca nasıl vasıta bulacaktı? Bir hanımefendi, Tv.de, Rusya’da on saat otobüsle gelerek oy kullandığını anlatıyordu. Yazık oldu bu hizmet aşkına.
Zaten son derece kolay bir seçimdi. Belediye meclisi, il genel meclisi, muhtar, belediye başkanı, milletvekili gibi çarşaf çarşaf listeler de yoktu.
Randevu zorluğu bu kadar belli iken bari YSK, o kadar geniş yerler ve o kadar çok sandık ve görevli masrafı yapmasaydı? Bu tür yanlışlar konuşulup yazılsın ki, ileride yapılacak seçimler için bahtımız olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.