Eskiden Amerika, Ortadoğu’da operasyonları bizzat yapardı.

Ordusuyla, topuyla, tüfeğiyle, uçak gemileriyle gelir, risk alır ortalığı kan gölüne çevirirdi.

Artık bir aşama öteye geçiyorlar.

Hedeflerini yerine getirirken aracı kullanmak istiyorlar. O aracının da Müslüman olmasını arzuluyorlar.

IŞİD’e karşı mücadeleyi Müslüman devletlere yaptırmak istiyorlar.

Geçişin ilk aşamasında kendileri de belli oranda olacak. Herhalde sonraki Ortadoğu operasyonunu tamamen Müslümanlara ihale etmeyi planlıyorlar.

Çıban başı İsrail de köşesine çekilmiş, dört köşe keyif borusunu tüttürerek Müslümanların birbirini kırmasını seyredecek bu durumda. Yaptığı o zaten.

Amerika, Türkiye’nin dahil olduğu Müslüman ülkelere sürekli bastırıyor. Kara harekâtına Müslüman ülkeleri sokana kadar da bu baskıya devam edecek.

Operasyona iştirak etmediğiniz an damga hazır. El Kaide ile mücadele paktının dışında dünyada hiçbir ülke kalmak istemez.

IŞİD de öyle bir maşa ki. Onunla mücadele ederek kendinin teröristlere destek veren ülke olmadığını ispatlamak zorundasın. Onunla mücadele edince de her türlü terör eyleminin hedefi haline geliyorsun.

Egemen büyük güçler IŞİD maşasını hem düzden, hem tersten tepe tepe kullanıyor yani.

IŞİD’le mücadele edecek ülkelerin savaş şartlarında sivil Sünni vatandaşları vurmaları neredeyse kaçınılmaz.

Bu da o Müslüman ülkelerin dünyadaki tüm Müslümanların gözünde itibarlarının yerle bir olması demek.

Önceki gün Antalya’dan Mavi Marmara yolcusu Yakup Alnıak’ın Suriye’de yardım dağıtırken, ABD saldırısında hayatını kaybettiğine dair haber geldi...

Bu ortadaki trajediden sadece bir örnek…

Gel de çık işin içinden çıkabilirsen.

İngilizler politika belirleyince en küçük vizyonu 50 yılda tutarmış.

IŞİD’i kurgulayan, pozitif ve negatif tüm yönleriyle ana amaca hizmet edecek şekilde kurgulamış.

Kimin eliyle büyütelim, büyüme ihalesini kime yıkalım, nereleri işgal ettirelim, kime temizletelim, kimi hedef haline getirelim?

Hepsini güzel güzel kurgulamışlar.

Bu kapandan kurtuluş var mı peki?

Kapana düşenin kendi başına kurtulması söz konusu olamaz.

Kapandan kurtulmak için dışarıdan biri yardım etmeli.

İslam Alemi’ne bakıyorum kim kime yardım edecek?

Parçalanmışlık, dağılmışlık, sefalet, perişanlık diz boyu…

İhtiyacımız olan “vahdet”ten ne kadar da uzağız.

IŞİD bedeli ödenecek.

Kaçarı yok gibi.

Bir daha kapana düşmemeye bakmalı.