Yener Dönmez

Yener Dönmez

Gaziantep Bombaları

Gaziantep Bombaları

‘Bomba yüklü yelek’ kavramı, maalesef şu an bütün dünya için “İslami Terör”le eş anlamlı. İntihar bombacıları için hazırlanmış bir düzenek bu.

Gaziantep’te yakalanan 150 kilogram C4 plastik patlayıcı, Türkiye’nin en güçlü ve dayanıklı binasını bile yerle bir edebilecek güçte. Bu patlayıcının yanında 20 adet de bomba düzenekli yelek ele geçirilmiş.

Haliyle gözler IŞİD’e çevrildi. Ancak bombaların yakalanış biçimi bende soru işaretleri oluşturuyor. Birincisi bu derece yüklü bomba tesadüfen yakalanıyor. 150 kilogram bombayı Türkiye’ye sokabilen bir güç, işini tesadüflere emanet etmez.

O bombalar bir algı operasyonu için yakalatılmışa benziyor. Kamuoyunu IŞİD teröründen korkutmak için.

Ama bu operasyonu kim yürütüyor? Pek çok gücün ortak bir menfaat kesişim noktası burası. Uluslararası bir güç de yapabilir, Kobani’de istediğini elde etmek isteyen PKK da.

Üstelik PKK için 150 kg. C4’ü bir araya getirmek oldukça kolay. Zaten Türkiye’de bir yığın gizli cephanelikleri var.

Türkiye her koldan IŞİD’le savaşın içine çekilmek isteniyor. Bunun kaçarı da yok gibi. Uluslararası ve yerel konjonktür Türkiye’yi bu sarmaldan kurtulamaz hale soktu.

Konjonktürün iki tarafı da Türkiye’nin aleyhine işleyecek biçimde kurgulanmış. IŞİD’le savaşmazsak uluslararası düzeyde hazırlanan “Türkiye teröre destek veriyor” tezine en büyük desteği sağlamış olacağız. IŞİD’le savaşırsak, bu kez de IŞİD’in hedefi konumuna geleceğiz.

İkisi de birbirinden beter bir senaryonun işaret fişeği, 150 kg. bombadır. Muhataplarına “bu bombayla neler yapabilirim düşün” mesajını verdi. Korkutucu bir mesaj.

Türkiye gibi turizm gelirlerine hayati düzeyde ihtiyaç duyan bir ülke için en istenmeyen şey patlamalar olacaktır.

Kaldı ki, bu tip terör yöntemleri mezhep gerilimlerini körüklemek için de kullanılabilir. Bir camide patlayacak bombanın Türkiye için anlamı diğer ülkelerden çok ama çok farklıdır. Bu coğrafyanın görmediği şeyler.

Tabi bu sarmaldan kurtulabilecek fırsatlar da var. Türkiye tek başına değil, bölge ülkeleriyle birlik ve beraberlik içinde hareket etmek durumunda. Bölge ülkelerini ve dengelerini kendi lehine çeviren uluslararası güçlere karşı aynı taktikle hareket etmek durumundayız.

Güç birliğine her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.

Dün Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’la beraberdik. Aynı vurguyu yaptı.

Birlik, beraberlik, vahdet...

Çadır kentlerde Türklerle Kürtlerin, Şiilerle Arapların bir arada kalmak istemediğinden bahsetti. Ortadoğu’yu toparlamak uzun ve zor bir iş. Vahdet’ten başka yolu da yok.

Bugünkü sıkıntıların elli mislini çekecek gibiyiz. IŞİD olayının sonunun nereye varacağı, PKK ve Kürt hareketlerinin taleplerinin nerede duracağı belli değil. Tek çaremiz Ortadoğu halklarını birleştirmekten geçiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Yener Dönmez Arşivi