Vahdet'li Bir Hafta
Yüzlerce okur telefonu, yüzlerce tebrik telefonu, sayısız e posta ve yorum...
Bir haftadır Vahdet'i okuyucuyla buluşturduğumuz için dua yağmuru altındayız.
Kimi sadece dua etmek için arıyor, kimi duasına dost tavsiyelerini ekliyor… Tavsiyelerle, eleştirilerle, desteklerle Vahdet bir haftayı geride bıraktı. Yılları da böyle geride bırakacak. Okuyucusunun fikirleriyle şekillenen ve ilerleyen bir gazete olacak inşallah.
Anlıyoruz ki, Vahdet'e büyük bir özlem varmış. Bağrını millete açmış, seviyeli, sükunet veren bir gazeteye…
Mizanpajımızın rahatlığı ve ferahlığına yönelik büyük beğeni var. Bazı talepleri de zaman içiresinde şekillendireceğiz.
Yazarlarımız konusu ise en çok tebrik aldığımız yön. Siyasetten, dini hayatımıza kadar her biri dolu dolu yazar kadromuz kendi kitlesini oluşturuyor.
Cüppeli Ahmet Hocamız, Ebubekir Sifil Hocamızın yazdığı her yazı internet ortamında binlerce etkileşim meydana getiriyor.
Söz ve yazı ustası, Büyük Türkçe sözlüğün yazarı Mehmet Doğan ile Türkiye'de Ortadoğu ve dış politikada sayılı isimlerden Mustafa Özcan'ın yazıları da öyle.
Mehmet Şevket Eygi her yazısıyla toplumumuz ve neslimiz için çoban yıldızı işlevi görüyor.
Lütfü Şehsuvaroğlu’nu burada zikretmemek mümkün mü?
Yazarlarıyla ve haberleriyle emek verilmiş, ter akıtılmış bir gazete yapmaya çalışıyoruz her gün.
Sayfaları doldurmak mantığıyla tek bir gün hareket etmedik, etmeyeceğiz. Beğenmediğimiz bir gazeteyi kimseye beğendiremeyeceğimizin bilinciyle hareket ediyoruz.
Yaparken keyif aldığımız bir gazeteyi her gün okuyucuyla keyifle buluşturuyoruz. Şiarımızda mücadele var ama hakaret, küfür, aşağılama, yalan, iftira, ajitasyon yok. Bize yönelik okur tavsiyelerinin en önemlisi buydu.
Muhafazakar gazetelerin bayi satışı konusundaki kadim sorunlarının farkındayız. Bunu aşabilecek belli formüller üzerinde çalıştık. Meyvelerini almaya da başladık. Hamlelerimizi acele etmeden devreye sokacağız. Üstüne kata kata gideceğiz.
Tabi ki abone kampanyamız da yürüyor. Abonelerimize yönelik sürprizler üzerinde de çalışıyoruz.
Vahdet'in yayın tarzı Ankara'nın koridorlarında da beğeni topladı. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'la baş başa yaptığımız görüşmede Türk medyası üzerine hasbihal ederken onda da farklı beklentiler olduğunu görmüştüm.
Türkiye'nin giderek büyüyen ve genişleyen milliyetçi muhafazakar tabanına karşın, bir türlü büyüyemeyen aynı hassasiyetlere sahip medyası ilginç bir tezat oluşturuyordu.
Bu tezadı aşma yönünde Vahdet önemli bir misyon eda edecek. Yeni okuyucu kitlelerine ulaşmak ana hedefimiz. Mevcut okuyucu kitlesinin ötesindeki kitleye ulaşacağız. Onların kaliteli gazete beklentisini Vahdet karşılayacak.
Belli bir okuyucu tabanına yaslanıp kalmayacağız. Her gün büyümek üzere hareket ediyoruz.
Gazetecilikten kazandığımız her kuruş gazeteciliğe dönecek. Bu hayattan bir beklentimiz yok.
Üstad Necip Fazıl gibi fakru zaruret içinde ölsek ama geriye Büyük Doğu gibi bir efsane bırakabilsek keşke.
Dualarınızda Allah'tan bize bol gayret nasip etmesini dileyin...
Hepinize hayırlar getiren bir hafta olması duasıyla...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.