Turkcell'den ayrılan Süreyya Ciliv, bugünlerde yoğun bir trafik içinde. Bunlardan biri bilişim sektöründe çalışan meslektaşlarımız oldu.

Bilişim Muhabirleri Derneği, Ciliv'e sektöre katkılarından dolayı plaket vermek istedi. Dernek üyeleri ile bir araya gelen Ciliv, bundan sonra neler yapacağını şu birkaç cümle ile özetledi: "Bütün birikimimi, tecrübemi kullanarak milletimize, insanımıza ve insanlığa nasıl faydalı işler yaparım ona bakacağım. Birinci hedefim hiç para olmadı, aynı yolda da devam edeceğim. Ben Ankara'da orta halli bir ailenin çocuğuydum. ABD'de cebimde 25 cent olmadığı günler oldu." 

Ciliv, duygusal bir mühendis olmasını her zaman gösteriyor. Ben de onun adına bağlı olarak duygusal bir yorumda bulunayım:

Süreyya, Arapça'dan gelen ve bir yıldızın adıdır. Yedi Kız Kardeş, Peren veya teknik adıyla M45’de yine aynı yıldızın adıdır. Bu yıldızın Latince adı Pleiades'dir. Farsçası Pervin, Türkçesi Ülker, Maori dilinde Matariki, Japonca Subaru, Sanskritçe Krttika dendiği gibi Yunanca, Korece, İbranice, Çince'de de özel adı olan bir başka yıldız yoktur. Aynı şekilde Homeras'tan Ömer Hayyam'a bu kadar yoğun duyguların yüklendiği bir yıldızdır. 

Duygularını "Para benim için hiç bir zaman birinci hedef olmadı" diyen Süreyya Ciliv, bu durumun bundan sonrada böyle devam edeceğini söyledi.

Yoğun çalışma hayatında çocuklarına vakit ayıramamaktan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getiren Ciliv, "Çocuklarımın hiçbirinin mezuniyet törenine gidemedim. Ailemden hep uzaktaydım ama Turkcell hayatımın en mutlu 8 yılı oldu. Gece gündüz çalıştım, ülkenin gurur duyacağı işler yaptım, binlerce mesaj aldım. Çok mutluyum. Çok uzun zamandır oğlumun yüzme yarışlarını seyredemedim. Şimdi ABD'ye onun üniversite yüzme yarışlarını izlemeye gidiyorum" dedi. 

Süreyya Ciliv, bundan sonraki yol haritasına ilişkin soruyu şöyle cevapladı:

"Önümüzdeki aylarda bu konuyu daha çok konuşuruz fakat bugünkü cevabım şu; sadece Türkiye'de değil, dünyada teknoloji devrimi yüzünden muazzam fırsatlar var. Bilgisayarlar her yerde, her yerden internete erişim ve sonsuz bulut kapasitesi bir araya gelince muazzam bir yeni dünya oluştu. İş dünyası bugün bunun yüzde 10'unu bile kullanmıyor ve muazzam fırsatlar var. Bende, bilgiyle, ilimle, fenle, teknolojiyle, girişimle, inovasyonla, başta Türk insanı olmak üzere insanlığa nasıl faydalı işler yapabilirim buna bakacağım".

Ciliv'le ilgili birkaç detay daha vermek istiyorum. Önümüzdeki günlerde Turkcell'de genel kurul  olması bekleniyor. Ciliv, bir taraftan dönemsel bilançonun açıklanacak olması bir taraftan da genel kurul sebebiyle yasal olarak şirket hakkında konuşması yasaklar kapsamında bulunuyor.

Yine de kendisi sürekli görüşmeler yapıyor. Yoğun bir trafiği var. Amerika'ya gitmeden önce bu görüşmelerinin çoğunu bitirmek istiyor.

Haliyle bunların arasında iş görüşmeleri de bulunuyor. 

Bunun yanı sıra sektörde kalacağını söylememizin en somut deli de daha önce yazdığımız bir konuyla da ilgili. "Dünyanın en pahalı kongresi İstanbul'a gelir mi?" yazısında da bahsettiğimiz gibi Süreyya Ciliv, Dünya GSM şirketlerinin global derneği olan GSMA Yönetim Kurulu'nda, 2015-2016 döneminde Türkiye’yi temsil edecek. Ciliv, 1 Ocak 2015 tarihi itibaren yeni yönetim kurulunda görevine başladı. 

Bu kişisel bir atama olduğu için Turkcell'deki görevine bağlı değil. Önümüzdeki iki yıl Ciliv, sektörün içinde kalmış olacak. Turkcell'in eski genel müdürlerinden Muzaffer Akpınar da, benzeri şekilde GSMA Yönetim Kurulu’na seçildiğinde, Turkcell'den ayrılmış olmasına rağmen görevi devam etmişti.

Ciliv, mart başında Barcelona'da olacak Dünya GSM Kongresi’ne de buradaki görevi sebebiyle katılacak. 

Bundan dolayıdır ki kendisinin GSM sektöründe olmaya devam edeceğini başlığa çektim.

Google Glass akıllı gözlük projesi niye durduruldu?

Tarihin hiç bir döneminde bir buluş bu kadar çok konuşulmadı. Google Glass akıllı gözlüğü iki yıldır en çok konuşulan ve medyada yer alan buluşlardan ama geçenlerde durdurulduğu açıklandı. 

Giyilebilir akıllı cihazların öncüsü olan proje hakkında söylenecek çok ama Google, yaptığı açıklama ile daha fonksiyonel, tasarımı kabul edilebilir ve ileri teknoloji yeni bir ürün çıkarıncaya kadar Google Glass'ın üretimini durdurdu ve konuşulmasını rafa kaldırdı. 

Bir peri masalı sona mı erdi?

Kimine göre bir fırsat, bir şans kimine göre ise bir uyuşturucu olabilecek ürün tarihe geçmiş olmasına karşın benzerleri başka üreticiler tarafından üretilmeye devam ediyor. 

Malum Türkiye'den de ünlüler Google Glass'ı denemişti. Murat Ülker, deneyim fotoğrafını paylaşmıştı. İngiltere Prensi Charles gibi devlet başkanlarının yanı sıra Oprah, Beyoncé, Jennifer Lawrence ve Bill Murray ile birlikte binlerce ünlü akıllı gözlük deneyimini paylaşmıştı. 

Time yılın buluşu arasına koymuş, pek çok televizyon programı gündemine almıştı. 

Proje durdurulunca daha önce çekince olarak söylenen pek çok iddia da gündeme taşınmaya başladı.

Aslında Google Glass, bu süreçte pek çok alanda yasaklandı. Sinemalar, özel davetler, Las Vegas, bazı restoranlar ve eğlence yerleri bunların başında geliyordur. Bazı eyaletlerde trafikte kullanımı, sınavlar ve güvenlik gerektiren alanlar da bunların arasında geliyor. 

Bütün bu söylentilerde Apple gibi rakiplerin de olabileceği ihtimalini unutmayalım. 

Bundan sonra ne olacağına bakalım.

Muhtemel ki Google, benzeri projeler için daha fazla bütçe ayırmaya devam edecek. Rakipler de boş durmayacak ve daha kullanılabilir ürünler piyasa çıkmaya devam edecek. 

Çin’in örnek alınması gereken iki şirketi

Huawei ve Xiaomi adlı şirketin hikâyesi, bütün ülkeler ve şirketlere örnek olmalıdır. Bu iki şirket Güney Koreli, Samsung ve LG gibi güçlü ve küresel atılımlar yapıyor. 

Öncelikle Türkiye'de olmayan Xiaomi şirketinden bahsetmek istiyorum. İki yıl öncesine kadar adını duymadığımız Xiaomi, Samsung ve Apple'ın ardından artık dünyanın üçüncü en fazla satış yapan akıllı telefon şirketidir. 

İşin ilginç yanı bu satış rekorunu sadece Çin ve Hindistan'daki satışlarıyla sağlamıştır. Türkiye'deki tanıtım lansmanını geçen yıl temmuz ayında yapmış olmasına rağmen hâlâ Türkiye pazarına girmiş değildir. Ancak girdiğinde ortalığı kasıp kavuracak gibi görünüyor. Çünkü en ucuz, en ince ve en uzun ömürlü piller bu Xiaomi'nin Mi serisi telefonlarında olduğu biliniyor. 

Mi serisi telefonlar 2014 yılında 60 milyon adetten fazla satıldı. 2013 yılında 16 milyon telefon sattığına bakacak olursak, ne kadar hızlı büyüdüğüne dikkat etmek gerekiyor. Satış gelirlerinde bir yılda yüzde 135 artış sağladığı ve geçen yıl 12 milyar dolar ciro yaptığını söyleyebiliriz. 

Bir başka ifadeyle 2013 yılında 56 milyon kâr etmesine karşılık 2014 yılında 1,1 milyar kâr eder hale gelmiş bir gruptan bahsediyoruz. 

Xiaomi'nin 2010 yılında kurulmuş bir şirket olduğunu da unutmayalım. Şirketin halen Tayvan, Hong Kong, Filipinler, Malezya ve Singapur'da fabrikaları bulunuyor.  

Diğer Çinli Huawei şirketi Türkiye'de biliniyor. Özellikle GSM altyapılarında dünyanın önde gelen üç şirketinden biridir. Birbiriyle rakip olmasına rağmen Amerikalı Motorala ile biz 4G'yi konuşurken onların 5G anlaşmaları yaptığını da bilvesile hatırlatmış olayım. 

Huawei, akıllı cep telefonu pazarının yükselişiyle beraber iki yıldır, bu alanda da güçlü ataklar içinde bulunuyor. 

2014 yılında satış gelirini 46,5 milyar dolara çıkaran grup, yıllık Ar-Ge miktarını da 6,5 milyar dolara çıkardı. Genellikle bilişim sektöründeki şirketlerde kârlılıktan çok Ar-Ge miktarları ve ürün satış rakamları daha çok konuşuluyor. 

Buna rağmen şirketin, ana iş kollarından elde ettiği kâr yüzde 12 artışla 5 milyar dolar civarında gerçekleşti. Büyümenin en önemli payını ise 3G'den 4G'ye geçişler oluşturdu. Malum 100 civarında ülke 4G'ye geçiş gerçekleştirdi ve bazıları da sistemlerini 5G'ye geçirmek için hazırlıklar yapıyor. 

Huawei, Thomson 2014 yılında açıkladığı “Top 100 Global Yenilikçiler” listesinde ilk kez yer aldı. Şirket ayrıca Interbrand’ın Top 100 En İyi Global Markalar listesinde 94. sıraya yerleşerek listedeki ilk Çin menşeili şirket oldu.

Huawei CFO’su Meng Wanzhou, 2025 yılında dünyada 100 milyar bağlantı sayısına yani çip sayısına ulaşılacağını ve vizyonlarını da buna göre yapılandırdıklarını açıklıyor.

Çin deyince IBM'in bilgisayar ve cep telefonu markası Lenova'yı satın aldığını ve bu markayla ataklar içinde olduğunu da unutmayalım.