Bir Ah De Bin Ah İşit!
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) şeflerinin mağduriyeti ile ilgili yazdığımız yazıyı okuyan birçok arkadaşımız değişik iletişim araçları ile ulaşarak teşekkürlerini ilettiler. Bu teşekkürlerin arasında biri de sitem içerikli bir yazıydı ve bu yazdıklarının yayınlanmasını rica etmekteydi. Devlet memurlarının basına demeç vermeleri yasak olduğu için arkadaşımızın ismini vermeden, onun görüşlerine aynen katıldığımdan bu kardeşimizin ifade ettiklerini içeriğini etkilemeden kısaltarak yayınlıyorum:
“Yazınızda belirttiğiniz gibi SGK memurlarına büyükşehirlerde çalıştığı için 666 KHK öncesi bir ek ödeme yapılmakta idi. SGK memurlarına derken hizmetli memur, memur, şef, V.H.K.İ. vb. tüm çalışanları kastederek söylemek isterim. Yani sorun sadece bir kadroya ait bir sorun değil.
Yazınızda belirttiğiniz gibi yeni bir göreve atanma dolayısıyla ek ödeme kesilmekteydi.
BÜYÜKŞEHİR FARKI 666 KHK ÇIKMADAN ÖNCE KİMLERE VERİLİYORDU?
Büyükşehirlerde çalışan tüm personele bu fark veriliyordu. Özellikle İstanbul’da memurların geçim sıkıntıları, İstanbul’un hayat pahalılığı bilerek sayın büyüklerimiz tarafından bu fark uygun görülmüştü. Çünkü İstanbul’daki personeller, daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak ve iş stresinden, yoğunluktan kaçmak için tayin istemekte ve İstanbul’dan kaçmaya çalışmaktaydılar. Bu kaçışı önlemek ve İstanbul’a çözüm bulmak ve çalışanı memnun etmek için getirilen bir düzenleme idi.
666 KHK KİMLERDE KESİNTİYE YOL AÇIYOR?
666 KHK ile sadece sınav kazananların parası kesilmiyor yani sadece sınav kazananlarda bir kesintiye yol açmıyor. Memurluktan V.H.K.İ. ye geçenlerde ve Hizmetli Memurluktan Memurluğa geçenlerden de kesiliyor. Yani sadece kadro değil unvan değişikliğinde de kesiliyor.
İstanbul’da memurların (Memurluktan V.H.K.İ’ye geçenlerin) açmış olduğu 200’e yakın dava var. Dava sonuçlarında mahkemeler kararlarının yorumlarından olayı Anayasa Mahkemesi’ne kadar götürecek süreci işaret ediyorlar ve bu süreçte de memurlar yalnız bırakılıyor. Yani memurların yanında hiç kimse, hiçbir dernek durmuyor. Çünkü kariyer meslek değiller. Yalnız bırakılmaları ile ilgili konuyu da sizlerin takdirine bırakıyorum.
PEKİ MEMURLARIN NEDEN SAYICA ÇOK OLMASINA RAĞMEN HAKSIZLIĞA UĞRADIKLARINDA YANLARINDA KİMSE OLMUYOR?
Cevap “Unvan algısı”. Her zaman en düşük olarak görüldükleri için yalnız bırakıldıklarını düşünmekteyim. O zaman sorunu sadece SGK şeflerine indirmek olayı minimize etmek demektir. 200’e yakın dava açan insanı bir kez daha mağdur etmek demektir.
…
Aynı odada memurluktan V.H.K.İ’ye geçenle geçmeyen yan yana oturuyor ve V.H.K.İ. memurdan 200 TL az maaş alıyor…
Sağlık SGM’de bu olay daha belirgin, birisi diğerinden (unvan değiştirmeyen) 400 TL fazla alıyor.
O zaman soru şu: Kanun uygulanırken hiçbir maaş artışı olmadan hizmetli memurluktan memurluğa geçen veya memurluktan V.H.K.İ’ye geçen insanların suçu ne? Neden maaşları azalır.
Ki aynı işi yapmalarına ve yan yana oturmalarına rağmen.
O zaman gelelim baştaki sorulara; 200 memur dava açmış ve devam ediyor. Ve sorun memurların sorunu. Yani “eşit işe eşit ücret” sorunu. Yani aynı masada aynı görev yapan insanların 400 TL’lik fark kaybına uğramaları. Yani kadro değiştirmeyen hizmetli memurun V.H.K.İ’den daha fazla para alması sorunu. Memurdan daha fazla para alması sorunu...
…
Ama realiteyi de kabul ediyorum evet bu sınavdan geçenlerin hak kayıpları var ama tekrar belirtmek gerekirse bu sorun sınavı kazananların sorunu değil 2012 yılından beri uğradığımız SGK’da kadro, unvan değiştiren kişilerin uğradıkları kayıplardır.
Ayrıca bu farkın İstanbul gibi büyükşehirde yaşayan insanların ekonomik olarak zedelenmemesi için getirildiğini ve hükümetimizin biz SGK memurlarına getirmiş olduğu en büyük haklardan birisi olduğunu unutmamız gerekir. Bu yanlıştan dönülmesi gerektiğini düşünmekteyim.”
…
Yazının belirli kısımlarında köşe yazısının belirli bir uzunlukta olması gerektiği için kısaltmalar yaptım. Ancak özetle kardeşimiz SGK’da yaşanan haksızlığın sadece şeflere özgü bir sorun olmadığını ve sorunun tüm çalışanları etkilediğini bizlere iletmiş oldu. Sayın Başbakanımız Ahmet DAVUTOĞLU’nun adalet konusundaki hassasiyetine inanıyor ve 666 sayılı KHK’nın yarattığı bu adaletsiz uygulamaların bir an önce çözüme kavuşturulması için talimat vereceğine yürekten inanıyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.