Vahdet ve Gazetecilik
Fikirlerin geniş kitlelere yayılması, etki gücünü artırması bakımından çok önemli. Çünkü fikirler, başkalarıyla paylaşıldığı ve daha fazla insana ulaştığı zaman anlamı daha artar. Akademik kitaplarla, dergilerle büyük kitlelere ulaşmak pek mümkün değil. Gazetecilik bu bakımdan oldukça önemli bir zemin oluşturuyor ve avantajlı bir durumda bulunuyor.
Gazete yayıncılığı, aslında vicdanı temsil eder. Vicdan, her birimizin ortak olarak dikkat kesildiği ses olmalıdır. Gazetecilik, öncelikle doğru ve olguya uyan haber vererek vicdanların hakikat ile olan bağlantısının kurulmasına yardımcı olur. Bunun için büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Hakka, adalete, insanların yararına olan bir kamu vicdanı oluşmasına katkıda bulunmak sorumluluğudur bu. İnsanları yalan yanlış haberlerle yanıltan, onları bazılarının veya kendi isteklerinin doğrultusunda manipüle etmeye çalışan bir gazetecilik, hitap ettiği halka ihanet içinde olan bir gazeteciliktir.
Gazetecilik, aynı zamanda köşe yazılarıyla, yorumlarla ciddi bir gündem de oluşturmak ve bu açıdan da ufuk açıcı bir tarzda davranmak zorundadır. Ciddi köşe yazıları ve yorumları bünyesinde bulundurmayan gazeteler magazin dergileri gibi dedi-kodu ve boydan boya renkli fotoğraflarla sayfalarını süsleyerek sıradan insanlara hitap ederler. Bu türlü gazeteler, basın yoluyla insanlarda ufuk açmak ve bir şuur oluşturmak yerine kitleleri göze hitap eden ve nefsi harekete geçiren fotoğraf ve yazılarla oyalarlar.
Gazetecilik, yayınladığı haberlerle ve köşe yazılarıyla bir namusu temsil eder. Namus, ahlakın ve vicdanın belki de daha doğru bir ifadeyle hak ve hakikat ile birlikte adaletin kural ve kanunlarına uyarak temsil edilebilir. Hitap ettiğimiz kitleye karşı saygı duymayı gerektirir. Bütün bunlar, beklentisiz olmakla yakından ilgilidir. Çünkü beklenti, insanı bozar ve beklenti içinde olan insan, beklentisinin gerçekleşmesine hizmet edecek tarzda davranır. Namuslu bir duruşu temsil etmesi gereken gazetecilik, bağımsız ve şahsiyetli olmakla sağlanabilir.
15 Aralık 2014 tarihinden bu yana yayın hayatında olan Vahdet Gazetesi, oldukça yeni bir yayın organı olmakla birlikte önemli bir misyonu yüklenmiş durumdadır. Onun misyonu, sahip olduğu vizyon doğrultusundadır. Devlet, millet, dini ve milli olanlarla sağlıklı ve samimi bir heyecana sahip olan Vahdet Gazetesi, fikri planda belli bir duruş sahibidir. Bu duruş, siyaseten sahip olunan bir duruş değil, vicdanen temsil edilen bir duruş olduğu için saygıyla karşılanmalıdır.
Vahdet Gazetesi, kırmızı çizgileri ve ilkeleri olan bir gazetedir. Millet, devlet ve din bu çizgilerin belirgin kavramlarıdır. Yazar kadrosu, kendi içerisinde bir çeşitliliğe sahip olmakla birlikte ortak ahlaki ilkelere sahiptir. Bir olaya farklı açılardan bakabilecek ve sonunda ortak bir fikre doğru yol alınmasına katkıda bulunabilecek kadronun zenginliği, farklı fikirlerin temsil edilmesine de imkân vermektedir. Bir avuç Anadolu insanının ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı dertleri ve idealleri dillendirmek gayesine sahip olduğu için de manevi bir heyecan dalgasını yaymaktadır.
Bir hareketin başarısı samimiyet ve iyi niyetine, yola çıkarken benimsediği ilkelerin hak ve hakikat ile olan uyumuna ve yolculuğu esnasında bu ilkelere sadık kalıp kalmamasına bağlıdır. Bu durum o hareketi siyaset üstü ve her türlü menfaat hissinden uzak bir durumda tutar. Büyük kitlelere hitap etmek isteyen bir gazetecilik hareketi, ancak samimiyet ile bunları başarabilir. Vahdet, kısa geçmişine rağmen bu başarıya adaydır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.