Hepimiz çevremize kulak kesilelim. Halkın sağduyusunun en önemli göstergesi seçimlerde yansır. Seçimler, kamu vicdanının sesidir. 

Ve her sonuçta, hayırlara vesile olacak bir kapı vardır. 

Önceki gece Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD) ödül töreni vardı. Ben de ödülleri değerlendiren jüride gazetemizi temsil ettim. Size ödüllerden değil, geceye gelen iş dünyasından aldığım izlenimleri aktaracağım.

Vodafone Türkiye, Park Bosphorus Otelini gece için harika bir şekilde düzenlemiş. Sony gibi önemli bir markanın da bu etkinliğe destek olması önemlidir. Otelin terasına İstanbul'u seyrederken, iş adamlarıyla, halkla ilişkiler şirketleriyle, meslek örgütü temsilcileri, akademisyen ve meslektaşlarımla hoş sohbet yapma fırsatı buldum. 

Ankara'nın yani politik çevrelerin koalisyon telaşı olduğu için geceye katılmadı. Belki daha sağlıklı bir kamuoyu tepkisi almamızı sağladı. Çünkü siyasiler, bugünlerde koalisyon hesaplarına göre tepki veriyorlar.

Dünkü yazımda, küresel büyük resmi çizmeye çalıştım. Bugün mikro bazda değerlendirmelere yer vereceğim. 

Temel izlenimleri satırlar içinde toplamam gerekirse...

l Hayırlı bir sonuç oldu. Toplumun sağduyusu yine kendini gösterdi. Her partiliden, her kesimden bunu duymak önemliydi. 

l Dünyada ekonomik kriz etkileri her ülkeyi ve kesimi etkilemeye devam edecek. Etrafımızdaki ateş çemberi de bunu körüklüyor. Buna göre alternatif senaryolar geliştirilmeli.

l Koalisyon, erken seçimden daha iyidir. Koalisyona yönelik her alternatif için benzeri yaklaşımda bulunuyorlar. Yine de en yüksek şansı Ak Parti - CHP Koalisyonuna şans tanınıyor.

l Gerekirse erken seçim olur, ama kararı alanların aleyhine olur. Erken seçim kararını, parlamentonun yeni üyelerinin kabul etmeyeceği inancı hakim. 

l Erken seçim olacaksa, baraj indirilerek seçime gidilmelidir. Baraj konusunda sınırın en az yüzde 7, ağırlıklı olarak da yüzde 5 olması öneriliyor. 

l Meclisin yüzde 65'i yenilendi. Eski parlamenterlerin tecrübesi ile yeni milletvekillerinin heyecanı harmanlanmalı.

l Herkes silkinmeli ve özdeğerlendirme yapmalı. Koalisyon görüşmeleri, bir araya gelme ihtimali olmayan kesimleri aynı masa etrafında buluşturdu. Bir sonraki adımı, "Helalleşme" ile gösterilmesi gerekiyor. Önümüzdeki hafta

Ramazan ayı başlıyor. Ramazan'ın bereketi ve iklimi de silkinme ve özdeğerlendirme için anlamlı bir zamanlama sağlayacaktır. 

Toplumsal barışma için tarihi bir zemin hazırlandı, bu fırsattan faydalanmalı. Bu konuda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yeni Meclis'in açılışına başkanlık edecek olan Deniz Baykal'la bir araya gelen fotoğrafı öncü olabilir. Gecede, EGD Başkanı Celal Toprak, ekonomi gazetecileri arasında oluşturulan birliktelik havasının, başta Ankara'daki politikacılar arasında olmak üzere, her kesim için bir örnek olmasını istedi. Yeni birliktelik örneklerini her kesim göstermeli.

l Koalisyon sürecinde atama ve uzaklaştırma gibi kararlar, süreci baltalıyor. Hukuk esas olmalı ve kişilik haklarına ihlal edecek adımlardan kaçınılmalı. 

l Gezi süreciyle başlayan gerginlik ortamında yapılan haksızlıkları telafi ederek, Ak Parti büyük avantaj sağlayabilir. 

Yazımı, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Başkanı Hüseyin Aydın'ın gecede yaptığı konuşmadan aldığım şu yorumla kapatayım: 

“Türkiye, geleceği aydınlık olan ekonomisiyle bugüne kadar yatırım yapanları yanıltmadı. Belki geç kaldıkları için üzülenler vardır ama gelmek isteyenler için hala zaman var”.