Yener Dönmez

Yener Dönmez

Savaşa Doğru Giderken

Savaşa Doğru Giderken

Hikaye hep aynı başlar. Önce ülkelerde iç karışıklık çıkartılır. Halkın farklı kesimleri arasına kan girer. Yolları ayırmaktan başka çare kalmaz. Daha fazla kan akmasındansa yolları ayırmak mantıklı hale getirilir. Birlik diyenler bile seslerini çıkartamaz hale gelirler. Suriye’de yaşanan bu. 

Arap Baharı denilen masalda, başından beri sadece kan akıyor. Ve ülkeler bir bir daha küçük parçalara bölünüyor. Bu filmi 100 yıl önce görmüştük zaten. Şimdi daha da küçük parçalara bölme için yeniden vizyona soktular. 

Suriye’de Araplar, Kürtler, Sünniler ve Nusayriler arasında oluk oluk kan akıyor. Kendini nispeten savaşın dışında tutabilmeyi başaran Türkmenler de şimdi aynı kan deryasının içine çekilmek üzere.

İç savaşın büyütülmesini, insanların bir araya gelemeyecek hale sokulmasını hep beraber izledik. Komşu ülkemiz mahvoldu. 

Yakın coğrafyamızdaki bütün planların bir numaralı hedefi Türkiye’dir. Tüm hesaplar Türkiye’de doğuracağı sonuçlar dikkate alınarak yapılır. 

İslam ülkelerini bir kez daha küçültme projesi 80’lerin sonundan itibaren başladı. Bizde de ayrılıkçı ve bölücü terör örgütünün kuruluş tarihi bu döneme rastlar. 

Küçültme projesinde Türkiye’nin de yeri var. Çok uzun zaman uğraştılar, çok kan akıttılar ama Türkiye’yi iç savaşa sürükleyemediler. Bunun birkaç sebebi var. Güçlü Ehl-i Sünnet eksenli İslam anlayışı bunda en önemli faktör.

Bunun yanında Osmanlı’dan beri devam eden güçlü devlet geleneği ve devlet kurumlarının varlığı da iç savaşı engelledi. 

Geldiğimiz aşamada bir taktik değişikliği görülüyor. Türkiye’yi bir savaşın içine sokarak parçalamak için yanı başımızda bir bataklık oluşturdular. 

Bizim en uzak durmamız gereken konu Müslüman kanı akıtmak olmalı. Türkiye’nin İslam aleminde itibarını yok edecek şey; Müslüman kanı akıtmaktır. 

Suriye’ye girdiğimiz takdirde karşımızda bulacağımız ortam, ayrım yapılamayacak bir ortam olacak. 

YPG, IŞİD meselesi değil mevzu. Kurşunun nerden geldiği, attığımız kurşunun kime isabet ettiği belli olmayan bir ortam oluşacak. Ve karşımızdaki herkes Müslüman...

Türkiye’nin büyümesi için verilen bunca emek, Müslümanlarla savaşmak için değildir. 

Bakın yıllardır PKK’yla savaşıyoruz. Arkasında 7 düvelin olduğu bölücü terör örgütünün sinsi amaçlarından birisi de her evden bir kişinin ölmesini sağlamaktır.

Annelerin, babaların, abilerin devlete karşı kin ve öfke beslemesi için bu yöntemi seçmişlerdir. Bunda da büyük ölçüde başarılı olmuşlardır.

Şimdi de Suriye’de YPG’li, IŞİD’lı, Esad’çı veya başka biri, kim olursa olsun öldüreceğiniz insanların birer aileleri var. Ve Türkiye’ye büyüyecek bir kin adası da buralarda oluşabilir. 

Türkiye’yi Suriye’ye çekip boyunun ölçüsünü göstermek isteyen Amerika ve İsrail’in planları da apayrı bir konu.

Ekonomik yükün hesaplanması da gerekiyor. 

Hepsi peş peşe düşünüldüğünde ortaya çıkan tek sonuç var. Suriye meselesi Türkiye’nin başına örülen bir çoraptı.

Bu işten sıyrılmalıyız. Daha fazla bulaşmanın anlamı yok.

Ülkemizi savunmak durumunda kalırsak canımızla beraber.

Ama böyle bir durum yok.

TEBRİK

Milletimizin birlik ve bütünlüğüne, Meclis’teki demokrasi ortamına büyük katkı sağlayacağını umduğum, dün TBMM’nin 26.Başkanı seçilen Sayın İsmet Yılmaz’ı tebrik eder, ülkemize hayırlar getirmesini temenni ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Yener Dönmez Arşivi