Kötülük Güzeldir!
Kötülük aslında güzeldir(!). Farkında olmadığımız cazibesiyle ilgimizi çeker.
İşin içinde şeytan, nefis ve dünya olunca da başka bir boyut kazanır. Renk değiştirir; kılıktan kılığa girer. Süslenir püslenir arz-ı endam eder önümüzde. Bir alımlık geçer gözlerimizden.
Ve kötülüğün insan üzerine farklı kapıları araladığı iki yönü vardır:
- Kötülük, insanı daha çok kötülüğe iter.
Bu kötülüğün güçlendirilmiş yanıdır. Destekçileri şeytan, nefis ve onun yeryüzündeki esirleridir.
Yalan yalanı, zina zinayı getirir. Alkol sarhoşluğu…
Bir taraftan da mayası bozuk adamların mayasıdır. İffetli hanımlara dil uzatıp iftira etmesidir.
Dipsiz bir kuyu gibi çeker içerisine.
Kötülüğün müptelâsı oluruz. Dişleri vardır; eline düşerseniz kırılmadık kemiğinizi bırakmaz. Ya da siz kötü olmayı seçerseniz, niyetinizi ölçünüz ona göreyse elinize düşenin kemiklerini kemirir, gözünün yaşına bakmazsınız.
Cehennemin odun filosu sizindir.
Kötülük, ruhunuzun pişmanlıklara gebe kaldığı yer, zaman ve mekânın birleşiminden oluşur. Her halükarda kısa ömürlüdür. En fazla dünya kadardır.
Basittir; pistir!
***
- Kötülük, bir vakanın iyilik karşında cinsini belirler.
Yol göstericidir.
Müslümanca yaşamak, yani, iyi olmak insanın yeryüzünde yaşamasının çizgisidir, ülküsüdür, tavrıdır, kişiliğidir…
O yüzden kötülük, iyilerin, iyiliğe aklı evvel olabilmesi için olmazsa olmaz sebeptir. Ders almasıdır.
Şeytana ve onun yoldaşlarına karşı uyanık durmaktır.
Kişinin bir tercih aralığında kaldığında ibret aldığı, doğruyu gösteren yoldur. Öyle ki karanlıktan aydınlığa çıkmanın levha görevlisidir. O, hangi yönü gösterirse siz ters istikamete doğru seyrettiniz mi menzilde aydınlığı bulmuşsunuz demektir. Bu açıdan kötülük ister istemez iyiliğin bir hizmetkârıdır.
Kötülük isyan kapısıdır. O yüzden iyilik zordur; sabır ister, hamd ister, şükür ister.
İş, kötülüğü fark edebilmektedir.
Gerisi tereyağından kıl çekmek kadar kolay.
Müslüman için ilerisi, nura, huzura, cennete doğru bir seyir.
Ey düşmanım, sen benim ifâdem ve hızımsın;
Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın!..
(Çile, 438)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.