Ali Osman Gündoğan

Ali Osman Gündoğan

Delirmiş Bir Toplum Olduk…

Delirmiş Bir Toplum Olduk…

Akli dengesini kaybetmiş insanların yapamayacağı çılgınlık yoktur. Onlar için hayata yüklenebilecek bir anlam kalmamıştır. Hem kendi varlıkları hem de dünya bütünüyle anlamını yitirmiştir. Anlamın yitirilmesi, bütün değer yargılarının askıya alınmasına neden olur. İyi-kötü, güzel-çirkin, doğru-yanlış, sevap-günah gibi ayrımlar bütünüyle ortadan kalkar. Bu ayrımların ortadan kalkması, yaşamak ile ölmek, yaşatmak ile öldürmek fiilleri arasındaki ayrımları da ortadan kaldırır.

Canlı bombalar, teröristler, kalleşçe tuzak kurup insanları öldüren, asker ve polisimizi şehit eden canilerin davranışı başka nasıl açıklanabilir?

Onların hiçbirisi için yüce değerlerin, kutsal amaçların var olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü insan hayatındaki kutsallık, dünyaya ilişkin bütün kutsallık ve yüce denilen amaçların çok daha üstündedir.

Televizyonlarda gördüğümüz manzaralar, filmlerde seyrettiklerimizden çok daha ötede olan bir tecrübe halini yaşatıyor bizlere.

Gün geçtikçe, toplumumuzu oluşturan toplumsal gruplar arasındaki nefret, kin, öfke gibi insanlıktan çıkarıcı duygular daha da güçleniyor.

Utanmazcasına PKK’yı savunan, utanmazcasına özerklik laflarını ağızlarında geveleyen, utanmazcasına yaşadığımız acı olayları siyaseten yorumlayan insanların var olduğu bir ülkede bulunuyor olmak ve böyle bir ülkenin sağduyuya sahip olması için sorumluluk duyması gerekenlerin ne kadar da az olduğunu görmek de ayrı bir vicdan yarası oluşturuyor. Tam tersine terör odağı haline gelmiş, devletin her türlü kurumuyla şiddete dayalı hesaplaşma içerisine girmiş bir grubu ziyarete giden siyasetçi ve bakanların olduğu bir memleket, akli dengesini kaybetmek durumuna gelmiş demektir.

Gerçekten “delirmiş” bir toplum olduk.

Terör hiçbir vicdan, merhamet ve adalet duygusuna sahip değildir. Terör örgütleri, ancak şiddetle varlıklarını devam ettirebilirler. İnsanlar üzerinde kurmak istedikleri egemenlik korku ve şiddet esasına dayalıdır. Siyaset yoluyla kendisini ifade etmek, terör örgütünün isteyebileceği bir şey değildir. Açılım, barış süreci her ne ise terör örgütünün istemediği bir süreçtir. Şiddete başvuran, şiddete destek olan, terör örgütüne sempati besleyen, kendilerini terör örgütüne dayayan hiçbir siyasetçi de barış kavramından bahsedemez.

Anadolu coğrafyasında yaşayan Türk, Kürt, Laz, Gürcü, Çerkez, Alevi, Sünni bütün insanların kaderi ortaktır. Çünkü 80 milyon Anadolu insanını Anadolu toprağı yarattı. Bu toprağın hepimize yüklediği bir karakter ve kader var. 

Bu milletin huzurunu bozan, 80 milyon insanın karakter ve kader ortaklığından rahatsız olanlardır. Sokaklarda yaşanan ve insanların malına, canına yönelik eylemler terörü lanetleme amacını aşan ve PKK’nın amaçlarına hizmet eden sonuçlara sebebiyet verir. Sanal medyada dolaşan haberlere, kalabalıklar arasına giren provokatörlere dikkat etmek hepimizin görevi. 

Terör örgütleri, her türlü anlam kaybını yaşayan insanlardan oluştuğu için onların her hareketi akıldışılık ile nitelenebilir. Ama bizler, bu ülkenin huzur içinde geleceğini inşa etmek isteyen bizler terör örgütünün amaçlarına hizmet edecek her türlü eylemden sakınmak zorundayız. Sırf Kürt olduğu için ekmek kavgası peşinde koşan Kürt kardeşlerimizi terörist gibi muameleye tabi tutulabilecek durumlardan kaçınmak zorunludur. 

Bizim görevimiz ayırma değil, birleştirmedir.

Terörden beslenenlere inat, terör yanlılarının ikiyüzlülüklerine inat, huzur isteyen, insanca yaşamak isteyen hangi etnik kökenden olursa olsun el ele, kol kola girerek tam bir kararlılık ve dayanışma halinde olmanın zamanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali Osman Gündoğan Arşivi