İnsanlık onuru, yaşama ve yaşatma onuru, sevgi ve hoşgörü onuru ve en önemlisi iman onuru bizi Yunus Emre (k.s.) olmaya götürüyor. Yunus (k.s.)’un atasının atası da Habil. Haklıyken haksız düşen… Bir imtihan silsilesinin devamı… Birinin payına düşen Kabil ötekisine Molla Kasım. 

Bu iki cevval yüreğin ve iki kem nefesin arasındaki insanların, ayak izlerini bugün Afganistan‘da görmek mümkün…
Öylesine saf ve duru insanlarla karşılaşıyorsunuz ki, çalınıp çırpılmadık bir nefesleri var. Elde olsa onu da size ikram edecekler. Gönülleriyle size yokluklar diyarında saraylar diziyorlar. İnci yollar beliriyor çamurlu yolların ortasında. Muhabbet uzayınca Muhammediyileşiyor. Sonrası bal, sonra kaymak…

Gün batıyor ay çıkıyor; gece soluyor güneş doğuyor. Zaman, zamanın içinde evrimleşiyor… 

Kanınız, göz pınarlarından terk etmek üzere kendini sizden sürgün ediyor.  Sahneye Kabil’in torunları çıkıyor.İnsan ve hayvan arasındaki çizgi yer değiştiriyor… Beyin, kalp ilişkisi iflas ediyor…

Ve bir kara haber. Ardından zift ağırlığında bir haber daha… 

Birkaç gün önce kaçırılan 8-9 yaşlarında bir çocuğun cansız bedeni bulundu. Derken iç organlarının alınmış olduğu duyuldu. Korkunç bir vahşet… Ne denebilir ki…

İlk şok dalgasını atlattıktan sonra aklıma sorular üşüştü. İnsanilikten yoksun sorular… Çevreye bakıyorum. Eğiyorum büküyorum: “Bu bölgede organ nakli yapabilecek laboratuvarı kim / hangi ülkeler kurabilir?” diye içim içimi kemiriyor. Sonra aşağıdaki ülkeler nursuz sütunlarıyla karşıma dikiliyor. Boşluklara aklınıza gelen ilk beş ülkeyi yazın. f seçeneğini işaretleyin.

a)    _ _ _ _ _ _
b)    _ _ _
c)    _ _ _ _ _
d)    _ _ _ _ _ _ _
e)    _ _ _ _ _ _ _ _ _ 
f)    Hepsi



 
Masumların yeri cennettir! Cennetin kutlu olsun genç kardeşim. El- Fatiha…