Darbe olmadı, terörle vuralım!..
Darbe girişiminin üzerinden geçen yaklaşık bir aya rağmen olayın net bir şekilde ortaya çıktığını, topluma anlatıldığını söylemek mümkün değil. Çünkü birkaç kişi bir araya geldiğinde birbirinden farklı yüzlerce değerlendirme yapılıyor, yüzlerce ihtimal dillendiriliyor. Kısacası kafalar darbe konusunda karışıklığını koruyor. Bu arada bir de sanal ortamda gündeme taşınanlar düşünüldüğünde sanki birileri olayın toplum tarafından net bir şekilde anlaşılmasını ve değerlendirmesini istemiyor düşüncesi akla geliyor. Aslında bunda şaşılacak bir taraf yok. Olaylar sıcaklığını korurken ve duygusallık yaygınken bu tür toplumsal çalkalanmaların olması doğaldır. Yani, olayın sıcaklığı geçip serinkanlı düşünülmeye başlandığında belki şu günlerde üzerinde hiç durulmadığı ya da durulamadığı hususlar ortaya çıkacaktır. Ancak, o zaman bu bilgilerin ortaya çıkmasının fazlaca bir anlamı olmayacak, belki sadece tarihe düşülen notun doğruya yakın olmasına hizmet edecektir. Topluma sunulan bir takım bilgilerin ve iddiaların bir takım önemli yerlerden edinildiği özellikle vurgulanıyor. Böyle olunca da iç ve dış bazı çevrelerin darbe girişimi hususunda kamuoyunda istedikleri algıyı oluşturmanın peşindeler diye düşünmek yanlış olmaz. Kısacası, darbe gecesinden buyana toplumda darbe ile ilgili bir algı operasyonunun sürdüğünü söylemek yanlış olmaz. Çünkü bazıları bu darbenin oluşturduğu tepkiyi ya kırmak ya da bu tepkiyi bir takım adımların atılmasına zemin hazırlamak için kullanmak istiyor alabilirler.
Ancak, toplumun iki hususta algı operasyonlarına rağmen birleştiğini söylemek yanlış olmaz. O da, ABD’nin darbe girişiminin içinde olduğu ve FETÖ tarafından uygulamaya sürüldüğüdür. Kafaların karışıklığı ise olayın oluş şekli, darbe gecesi beklenmeyen bir takım olayların yaşanmış olması, darbecilerin niyetleri gibi hususlarda ısrarlı bir şekilde giderek farklı yaklaşımlar ve senaryolar bir takım görüşmelerde ve sohbetlerde dil getiriliyor. Ancak, çok geçmeden tüm bu kulaklara fısıldanan hususların doğruluğu ya da yanlışlığı ortaya çıkacaktır. Ancak, bu da zamanında gerçekleşmediği için fazlaca bir işe yaramayacak, algı oluşturmak isteyenler istedikleri sonuca ulaşmış olacaklardır.
Ancak, bu tür algı operasyonları ile vakit geçirmek toplumu meşgul etmek yerine darbe girişiminin başarısız oluşunun ardından terör örgütü PKK’nin birden bire saldırılarını artırması, her gün sayıları artan şehit haberlerinin gelemeye başlamasının üzerine gidilmesi gerekiyor. Belli ki terör örgütü ile FETÖ arasında darbe girişiminde bir bağlantı kurulmuş, belli bir mutabakata varılmış, bunun sonucu olarak darbe öncesi ve sonrasında sonuçlar net bir şekilde ortaya çıkmasının ardından terör yeniden harekete geçmiştir. Yani, iki terör örgütü karşılıklı dayanışma içindedirler. Ve her iki terör örgütünün arkasında da aynı ülkeler vardır. Zaten PKK terör örgütünün arkasında ABD ve bazı AB ülkelerinin olduğunu bilmeyen ve görmeyen kalmadı. Çünkü bu ülkeler teröristlere gözümüzün içine sokarak desteklerini sürdürüyorlar. Darbe girişiminin arkasında oldukları hususunda da bir tereddüt olmadığına göre Türkiye’nin bundan sonra atacağı adımların etkili olması için içeride sağlanmış olan birlik ve beraberliğin süreklilik kazanması/kazandırılması gerekiyor. Belli ki terör örgütlerini destekleyen dış odaklar bu tavırlarından vazgeçecek değiller. Yani, ‘darbeyi gerçekleştiremedik hiç olmazsa bir süre Türkiye’yi kendi haline bırakalım’ demek gibi bir niyetleri yoktur. Belki de, darbede istedikleri sonuca ulaşamamış olmaları onları daha da saldırganlaştıracaktır. Kısacası, ülkemize yönelik bölgemizdeki tüm terör örgütlerinin ipleri aynı merkezlerin elindedir. Başarısız darbe girişiminin ardından köşeye sıkışan FETÖ mensuplarının kapağı çoğunlukla hangi ülkelere attığına balkırsa iplerin sahipleri net bir şekilde tespit edilebilecektir bunları ABD ve AB ülkeleri olarak isimlendirmek yanlış olmayacaktır. Bunun için önce içeride tesis edilmiş olan birliğin bir takım siyasi çıkarlar uğruna bozulmaması, dış odaklara karşı başlatılmış alternatif arayışlarından bir takım sözlere kanarak geri adım atmamak gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.