Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Cazibe merkezleri, referandum ve terör

Cazibe merkezleri, referandum ve terör


TÜM medya şimdiden referandum kampanyasını başlatmış durumda. Özellikle televizyon kanallarının akşam programları genellikle referandumu konu ediniyor, saatlerce programlara katılanlar sonuçların ne yönde olacağına dair tahmin ve temennilerde bulunuyorlar. Görünen o ki, referandum gününe kadar medyanın ana konusunu bu olay teşkil edecek. Anayasa değişikliği gibi önemli bir konuya böylesine ilgi gösterilmesini her medya organının konumuna göre ‘evet’ ya da ‘hayır’ yönünde yer almasının yadırganacak bir yanı yok. Ancak, sıkıntılı olan husus iktidar kanadının anayasa değişikliğini ülkenin tüm sorunlarının ilacı gibi takdim etmesi ile özellikle CHP kanadının da söz konusu değişikliğin ülkenin felaketi olacağı yönündeki yaklaşımları sadece kafaların karışması ve ayrışmanın ötesinde toplumun bilgilendirilmesine yardımcı olmayacağını söylemek istiyorum. Bu arada anayasa değişikliğine ve cumhurbaşkanlığı sistemine destek veren ama değişiklik daha Meclis’te görüşülmeye başlanmadan ilgilere bir mektup göndererek bazı hususların düzeltilmesinin gerektiğine dikkat çeken Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu gibi gerçekçi ve iyi niyetli değerlendirmeler maalesef topluma yeterince ulaştırılamıyor. Böyle olunca da ortada sadece CHP ile AK Parti-MHP sözcülerinin söyledikleri dolaşıyor.
 
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un referandumdan ‘evet’ çıkması halinde terör örgütlerinin motivasyonlarını yitirecekleri ve bunun sonucu olarak terörün biteceği yönündeki iddiasının ayaklarının yere basmadığı, sadece toplumu terör bitecek diyerek “evet” demeye zorlamaktan öte bir anlam ifade etmediği gibi, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun söz konusu anayasa değişikliğinin ülkenin felaketi olacağı yönündeki iddiası da toplumu bilgilendirmek değil korkutmaya yönelik bir söylem olarak ortaya çıkıyor. Halbuki, siyasiler anayasa değişikliği ile ilgili olarak doğru buldukları ile yanlış buldukları yönleri toplumu korkutmaya gerek duymadan ortaya koysalar; söz gelimi, Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, anayasaya evet denilmesinin ardından terörün son bulacağını sadece terör örgütlerinin motivasyon kaybı ile izah etmek yerine bu mücadelede hükümet olarak alınacak yeni tedbirler ve atılacak adımları dile getirse sanıyorum toplum hem ayrışmayacak hem de zaten binbirsıkıntı içinde yaşamak durumunda olan insanımız yeni bir korkuya kapılmayacaktır. Bu noktada hayata geçirilebilir ve başarılı olunursa Doğu Anadolu’ya yönelik 23 ilde yatırım yapanlara bedava arsa verilerek fabrikaların devlet tarafından yapılması, faizsiz yatırım kredisi verilmesi, enerjinin yüzde 50 indirimli hale getirilerek ekonomik cazibe merkezleri oluşturulması yönünde alınmış ve harekete geçilmiş bir uyulama ile bölgede işsizliğin mümkün olduğunca azaltılması, üretimin teşvik edilmesi, kısacası bölgenin diğer bölgelerle arasında gelir dağılımındaki dengesizliği giderecek bir uygulamanın hayata geçirilmesi terörle mücadelede önemli bir adımdır. Geçmişte de bölgede yatırım yapacaklar için bir takım teşvik uygulamaları gündeme geldi. Ne yazık ki o uygulamalardan istenen sonuç alınamadı. Yarım yamalak yapılmış binalar karşılığında devletten alınan destekler üretime dönüştürülemedi. Ancak, bu defaki uygulama daha muhtevalı ve yatırımın takibini öngörüyor. Netice itibariyle referandumda “evet” çıkarsa terör son bulacak gibi açıklamalar yerine bu tür uygulamaların hayata geçirilmesi ve terörün bu yolla önlenebileceğinin söylenmesi daha gerçekçi olacaktır. Bu ülkede yaşayanların büyük çoğunluğu terörün bir an evvel son bulmasını istiyor. Ve bu yönde atılacak adımları da desteklemeye hazırdır. Ancak, terörü referandumda oya dönüştürmenin ötesinde bir anlamı olmayacak propagandalar  ister istemez insanın aklına, “Anayasa değişikliği olmasa bile terörle mücadele yapmak için istediğiniz ne vardı da buna anayasa engel oldu?” sorusunu getiriyor. Yani, terörle mücadelede iktidarın elini mevcut anayasa mı bağlıyordu? Demek istediğim o ki, artık her konu özellikle de terörle mücadeleyi siyasi hedefler için kullanmak yerine, soruna kökten çözüm getirecek adımların düşünülmesi ve hayata geçirilmesi için kafa yorulması daha iyi olacaktır. Kısacası, anayasa değişikliği referandumu ile terörle mücadelenin birlikte takdim edilmesi şapla şekeri karıştırmak demektir.
 
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi