Fırat Kalkanı Harekâtı Bitti (mi?)
MİLLİ Güvenlik Kurulu toplantısının ardından Başbakan Yıldırım, yaptığı açıklamada Fırat Kalkanı Harekâtı’nın başarı ile sonuçlandığını, yeni bir harekât gerektiğinde başka bir ad altında yürütülebileceğini söyledi. Fırat Kalkanı Harekâtı’nın ilk bölümünde istediği sonucu elde ettiğini söylemek yanlış olmaz. Ancak, harekâtın bittiğinin açıklanması sürpriz oldu. Çünkü El Bab’ın ardından Rakka ve Münbiç’in sırada olduğu, buraların da terör örgütlerinden temizlenmesi ve özellikle de YPG’nin eline geçmemesi gerektiği çeşitli kereler açıklandı. Bu hususta ABD ve Rusya ile görüşmeler yapıldı, Rakka ve Münbiç’e yönelik harekâtta YPG’nin bulunmaması gerektiği ısrarla vurgulandı. YPG’nin bulunması halinde Türkiye’nin bu operasyonlara katılmayacağı açıklandı. Tüm bu gelişmelere karşılık ABD’nin Türkiye’ye net bir cevap vermediği de biliniyor. Daha doğrusu söz konusu operasyonlara Türkiye’nin kendileri yanında YPG ile birlikte katılmaya ikna etmeye çalıştıkları bilinmeyen bir husus değil. Aslında ABD’nin Türkiye’ye karşı samimi davranmadığının pek çok örneği var. Hemen her gün ortaya çıkan birtakım olaylar ve açıklamalar bu samimiyetsizliği açık bir şekilde ortaya koyuyor. Buna son günlere ait birkaç misal vermek istiyorum. Halkbank Genel Müdür Yardımcısı’nın görevli olarak gittiği ABD’de gözaltına alınıp ardından tutuklanması Türkiye’yi sıkıştırmaya yönelik bir operasyon olarak düşünülebilir. Öte yandan 15 Temmuz darbe girişiminden 6 gün sonra ABD İstanbul Konsolosluğu’ndan kaçak Adil Öksüz’ün aranmış olması ve bu hususun savcılık iddianamede yer almasının ardından ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada, aramanın Öksüz’ün iptal edilen vizesinin bildirilmesi için yapıldığı açıklaması gelmiştir ki, bu da olayın üzerine tüy dikmiştir. Bu arada aylardan beri binlerce delil içeren dosyalar ABD’ye gönderilmesine rağmen Gülen’e yönelik hiçbir eylemin gerçekleşmemiş olması, Türkiye’nin tüm ısrarlarına rağmen ABD tarafından Gülen’in korunduğunun bir göstergesidir. Yani bir yandan ABD Gülen’i koruyor, hatta bir başka ülkeye gitmesi söz konusu olacaksa zeminini hazırlıyor, öbür yandan darbe gecesi Akıncılar Askeri Üssü’nde harekâtı yönlendiren Adil Öksüz’e sahip çıkıldığı izlenimi oluşuyor. Tüm bu gelişmeler ABD’nin Suriye’de YPG/PKK terör örgütünü, Amerika’da ise bir başka terör örgütünün başını Türkiye’ye tercih ettiğini gösteriyor. Bunların tesadüfen olduğunu söylemek nasıl mümkün dilse, hiç olmazsa bundan sonra ABD’nin dostluğundan söz etmek de mümkün değildir.
Bu hatırlatmaların ardından Fırat Kalkanı Harekâtı’nın bittiği açıklamasına geçecek olursak diyebiliriz ki, harekât aslında bitmemiş ama dost(!) bildiğimiz ABD ve Rusya; Rakka ve Münbiç operasyonlarında YPG’nın bulunmaması isteğimize rağmen bu terör örgütünü seçtikleri için Türkiye işin başında yaptığı, “YPG Rakka ve Münbiç operasyonlarına katılacak olursa Türkiye o harekâtın içinde bulunmaz” açıklaması çerçevesinde bitmemiş de olsa Türkiye terör örgütlerinden temizlemiş olduğu alanlarda sivillerin yerleşmesini hızlandırmak için harekâta son vermiş görünüyor.
Tüm bu gelişmeler komşularımızda ortaya çıkan çatışmalar ve operasyonların özellikle ABD ve koalisyon ortakları tarafından tetiklendiğini, bölgemizde nüfusun fazla yoğun(!) olduğunu düşündükler için soykırım ile bölgede nüfus azaltmaya gittiklerini, ardından da yüzyıllık İngiliz planının hayata geçirilmeye çalışılacağını söylemek için özel bilgilere sahip olmaya gerek yok. Dile getirdiğim bu hususların hayal mahsulü olmadığını göstermek için dünkü bir gazetemizde “Çirkin General” başlığı altında yer alan haberin sadece spotunu aktarmakla yetineceğim:
“Musul’un batısını DEAŞ’tan temizlerken binlerce sivili katleden ABD öncülüğündeki koalisyonun komutanı Korgeneral Townsend skandal açıklamalara imza attı. Bölgedeki kalabalık nüfusa dikkat çeken general sivil kayıpların kaçınılmaz olduğunu söyledi ve basının bu konuyla ilgilenmesine şaşırdığını belirtti.”
Bölgemize özgürlük ve demokrasi(!) getirme iddiasında olanların çirkin yüzünü göstermek için başka söze gerek var mı?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.