İSLAMDA KARDEŞLİK

İSLAMDA KARDEŞLİK

Otuz yıldır terörle yatar, terörle kalkarız. Yıllardır aklı selim herkes te biliyor ki terör belası, içerden ve dışarıdan bir takım hainlerin ürettiği bir tuzaktır. Allah (cc) ı bir, kitabı bir, dini bir, kıblesi bir, vatanı bir olan ve tarih boyu kardeşçe birlik beraberlik içinde yaşamış bu halkların birbirleriyle ne sorunu olabilir?

Her bir terör tırmanışında bir takım karanlık odaklarca özellikle türk ve kürt halkının arasında kin ve nefret rüzgarının estirilmesi ve düşmanlığın alevlendirilmek istenmesi dikkat çekicidir. Son günlerde aktütün karakoluna yapılan baskın olayında da aynı filmi seyrediyoruz.

Tabi buna mukabil aklı selim, bu oyunların farkında olan aydın , idareci ve kanaat önderleri olayların değişik boyutlarına dikkat çekmekte ve uyarılar yapmaktadırlar. Ancak işin İslam kardeşliği boyutu yeterince gündeme gelmemekte, geldiği zamanda aynı o meş’um çevrelerce kasıtlı olarak sabote edilmektedir. Halbu ki halklar arasında ki her tür güvensizlik ve huzursuzluğun yegane çaresi tarih boyu olduğu gibi halklar arasında İslam kardeşliğini canlandırmaktır. Diğer pansuman tedbirlerinin hiç biri kalıcı olamaz.

Hele bu hassas olayı şiddetle çözmeye çalışmak veya şiddetin dozunu artırmak ateşe benzin dökmekle eşdeğerdedir.

Sünnetullah gereği nesneler bir takım vesilelerle birbirine bağlanır; Tahtalar çiviyle, demirler kaynakla, bez parçaları dikişle, kum tanecikleri çimentoyla…. Dolayısıyla eşrefi mahlukat olan insanı da birbirine bağlayan, bir arada tutan değişik vesileler vardır. Örneğin; çıkar ve menfaat ilişkileri, korku, şehvet veya ırki temayüller. Ki bütün bunlar geçici ve fani olup en fazla insanın dünyadaki ömrüyle sınırlıdırlar.

Kaldı ki bunların çoğu kısa sürede bittiği gibi çoğu kere aksine etkileri de vardır. Örneğin; bir insan diğerine korkusundan dolayı bağlı görünüyorsa, o korku bittiğinde intikam duyguları devreye girecektir. Bir arada bulunma sebebi eğer menfaat ve çıkar ise menfaat bittiğinde dostluk ta bitecektir….

Ama birde insanları bir arada tutan, onlar arasında yürekten ve ölümüne sevgi ve saygı doğuran, ve bu beraberliği hiçbir karşılık beklemeksizin halisane Allah (cc) rızası için kılan bir vesile var ki işte oda İslam kardeşliğidir.

İslam kardeşliği diğer hiçbir birleştiriciye benzemez. Çünkü o karşılıksızdır, hasbi/sadece Allah (cc) rızası içindir, eskiyip bayatlamaz, aşınıp yıpranmaz ve ebedidir. zira bu dünyanın sınırlarını aşarak ahirette daha da artarak devam eder. Çünkü İslam kardeşliği karşılıklı sevgi, güven, yardımlaşma-dayanışma, birbirini iyiye güzele yöneltme ve kötü ve yanlıştan sakındırmayı da içerdiğinden sevap hanesine hesapsız getirisi olacaktır. Dolayısıyla İslam kardeşliğini yaşayanlar birbirlerine sağladıkları artıları ahirette görünce sevgi ve muhabbetleri artarak devam edecektir.

BAZI AYET VE HADİSLER

Allah (cc) şöyle buyuruyor: “O gün Allah’a karşı gelmekten sakınanlar dışında, dostlar birbirine düşman olurlar.” (Zuhruf 43/67)

“Mü’minler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” (Hucurat 49/10)

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin. Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani sizler birbirinize düşmanlar idiniz de O, kalplerinizi birleştirmişti. İşte O’nun bu nimeti sayesinde kardeşler olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında idiniz de O sizi oradan

kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle apaçık bildiriyor ki doğru yola eresiniz.” (Ali İmran 3/103)

İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız. (Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu’l-Kıyâme, 56)

Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter. (Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58)

Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.
(Buhârî, Edeb, 57, 58)

Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü’min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz. (Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71, Riyazus salihin H no= 1829)

Sudan sebeplerle birbirleriyle cıngar çıkaran birbirinin kanına, canına kasteden cahiliye toplumu Kur'an-ı kerim ve Resulullah (sav) ın vahiy kaynaklı İslam öğretileri sayesinde kardeşler oldular. Resulullah (sav) mekkeden mediye hicret ettiği zaman ilk işlerinden biri muhacir ve ensar arasında İslam kardeşliğini tesis etmek oldu.

Sapasağlam bu İslam kardeşliği temeline oturan İslam devleti ve İslam kardeşliğini iliklerine kadar sindirmiş olan saadet asrının yiğit mü'minlerinin oluşturduğu İslam ümmeti asırlarca içerden ve dışarıdan gizli aşikar bin bir türlü hile, desise, plan ve tuzaklara karşı direndi. Savaşlar, isyanlar, anarşi, terör vs badireleri atlattı.

Ancak bin üç yüz yıl sonra içerisine bulaştırılan ırkçılık fitnesiyle İslam kardeşlik ruhu zayıfladı. Böylece hayat kaynağını adeta yitirdi ve bu günkü acınacak hale geldi. Kardeşlik ruhu ümmet in ruhuydu onun zaafı ümmet in zaafı, onun yitirilmesi ümmet in yok olmasıydı. Tıpkı ruhu çıkan beden misali.

Sonuç işte bu günkü halimiz. İki milyar civarında büyük bir güç, dünya petrolünün yüzde seksen beşi kendi topraklarında, doğalgaz, bor madeni, uranyum vs yer altı-yer üstü kaynaklar konusunda da aynı. Ancak kardeşlik ruhunu yitireli paramparça, darmadağın, anarşi, terör, savaşlar vs iç-dış odaklı fitne ve çalkantılarla savrulan, kavrulan, varlık içinde yokluk yaşayan sürüm sürüm sürünen bir ümmet… böyle mi olmalıydı?.. ey! Allah (cc) ın kulları hep beraber İslam sancağı altında toplanıp kardeş olun. Ey! Kürtler, Türkler, Araplar kardeş olun, ey insanlar kardeş olun…. Ta ki mahşerde de Resulullah (sav) ın liva ul hamd sancağı altında bulaşalım..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi