Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Alışmış kudurmuştan betermiş!..

Alışmış kudurmuştan betermiş!..

Belli ki, seçilir seçilmez ziyaret ettiği Suudi Arabistan ile imzaladıkları 280 milyar dolarlık silah anlaşması Trump’ı tatmin etmemiş. Suudi petrol gelirlerinin tamamının kendilerine verilmesini istiyor. Daha doğrusu oluşturulan Haçlı ittifakı eliyle karıştırılan Suriye’de bulundurduğu askerlerinin ve oluşturduğu üslerin giderlerini Suudi Arabistan’ın ödemesini istiyor. Hem de kapalı kapılar ardında falan değil. Düzenlediği basın toplantısında.

Hatırlanacağı gibi Trump bir süre önce Suriye’den çekilebiliriz açıklaması yapmış, ardından kendilerinin yerini Fransa’nın doldurmasını istemek anlamına gelen haberler medyaya yansımıştı. Trump’ın Suriye’den çekilebiliriz açıklamasının samimi olmadığına, belki askerinin fazlasını çekebileceğini ancak, oluşturduğu üsleri kapatmadığı sürece ABD’nin Suriye’den çekilmesinin söz konusu olmayacağına bu köşede dikkat çekmiştim.

Tahminimizin doğruluğu yine Trump’ın, “Suudi Arabistan Suriye’de kalmamızı isterse parasını ödemeli” açıklaması ile kesinleşmiş oldu. Peki, ABD’nin Suriye’yi işgalinin masrafını Suudi Arabistan niçin karşılayacak? Bu sorunun ciddi bir karşılığı yok. Çünkü sadece Trump böyle istediği için bu teklifi yapıyor. Aslında bu teklife Suudilerin hayır demesi, direnmesi de söz konusu değil. Çünkü Haçlı ittifakının benzer istekleri geçmişte yerine getirildi. Bunun en son örneği Trump’ın göreve başlar başlamaz ilk önce Suudi Arabistan’ı ardından da İsrail’i ziyaret etmesi ve bu ziyaret sırasında 280 milyar dolarlık silah alım anlaşmasının imzalanmış olmasıdır. Kaldı ki, 280 milyar dolar karşılığında silah alınacağı açıklanmış olmakla birlikte bu para gerçekten silah alımı karşılığı mı yoksa rüşvet olarak mı verilecek netlik kazanmış değil. Bu para ister silah karşılığı, iste rüşvet olarak ABD’ye ödenecek olsun netice itibariyle ABD halkının refahına katkıda bulunacak.

Benzer bir durumu Saddam’ın Kuveyt’i işgalinin ardından da yaşadık. Önce, Saddam ABD’nin Bağdat Büyükelçisi tarafından Kuveyt’in işgaline yönlendirildi ve cesaretlendirildi. Hatta Kuveyt’in Irak’ın 19’ncu vilayeti olduğu belirtilerek Saddam’a haklılık kazandırıldı.

Bu telkinler ve Saddam’ın da hırsı sonucu Irak, Kuveyt’i işgal etti. Kuveyt’in işgali Suudi Arabistan’ı da korkuttu. Sıranın kendilerine geleceği endişesine kapıldılar. Suudi Arabistan Kuveyt ile birlikte ABD’yi yardıma çağırdı. Onlar da işgal edilen Kuveyt’i kurtarmak(!) adına körfeze geldiler. Anlaşma gereği Suudi Arabistan ve Kuveyt ABD’ye yüklü bir savaş tazminatı ödemek zorunda kaldılar. Bunun ötesinde Saddam’ın başına gelenler işin cabası.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi Suudi Arabistan ve Kuveyt ABD’ye hizmetinin karşılığı ne kadar para ödediler ya da hâlâ ödüyorlar net olarak bilinmiyor ama ABD petrol zengini ülkeleri ya rızaları ile ya da bir bahane ile sömürmeyi adet haline getirmiş durumda. ABD’nin bölgemize yönelik geçmişteki bu tutumu bilindikten sonra bugün Trump’ın, “Suudi Arabistan Suriye’den çekilmemizi istemiyorsa parasını ödemeli” açıklaması öncelikli olarak ‘Suriye, Suudi Arabistan’ın isteği ile mi işgal edildi?’ sorusunu akla getiriyor. Eğer böyle bir durum söz konusu ise Suriye’de yaşananların hesabının önce Suudi Arabistan’dan sorulması gerekir. Çünkü ABD’in yaptığı ‘alışmış kudurmuştan beterdir’ deyiminde olduğu gibi ABD alışkanlığının gereğini tekrarlıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi