Değerli kardeşim…

Elimizdeki hayat kitabımızdan uzun soluklu faydalanmak ve ahiret azığı elde etmek için bazı teşvik etkenlerine ihtiyacımız var… Merhamet edenlerin en merhametlisi Allah’u Teâlâ Kur’an’ın hem dünyada, hem kabirde hem de mahşerde bize faydası dokunacağını bildirmiş ve okunmasına teşvik etmiştir… Şimdi bunları tek tek görelim;

* Kur’an okumanın/amel etmenin dünyada faydası:

“Sana indirdiğimiz ve sana okunup duran kitap, onlara yetmedi mi? Şüphesiz ki bunda, iman eden bir kavim için bir rahmet ve öğüt vardır.” (Ankebut suresi.51 ayet)

* Kur’an okuyup amel etmenin kabirde faydası

Kur’an’la haşir neşir olan kişi hidayet üzere ölürse kabir suallerine doğru cevap verir ve kabir azabından korunmuş olur.

* Kur’an okuyup amel etmenin mahşer gününde faydası

Hz. Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kur’an bilen kimseye ‘Oku ve yüksel! Dünyada okuduğun gibi tane tane oku! Çünkü senin makamın okuduğun en son ayetin yanındadır.” (Tirmizi)

Âlimlerimiz bu hadise şöyle açıklama getirmişlerdir:

Müslümanlar kelime-i şehadet sayesinde cennete girerler. Ancak onların cennetteki makamları dünyadaki amellerine göre değişir. Kur’an okuma ve ezberleme de müminlerin cennetteki makamlarının yükselmesine vesile olan ameller arasında yer alır. Bir Müslüman ne kadar düzgün ve güzel Kur’an okursa kıyamet günü Allah katındaki derecesi ve makamı da o derece yüksek olur. Bu hadis Kur’an’ı tane tane ve tecvidine riayet ederek okumanın önemini tekit etmektedir.

Yine peygamberimiz şöyle buyurmuştur:

“Kim Allah’ın kitabından bir ayet öğrenirse, kıyamet günü öğrendiği bu ayet onu gülerek karşılar.” (Buhari, Müslim)

‘Kur’an’a iman ettim’ demek nedir ve iman etmek neyi gerektirir?

Değerli kardeşim..!

Biz Müslümanlar Allah’ın yeryüzüne gönderdiği ilahi kitaplara iman ederiz. Ama ne var ki gerek İncil’in, gerek Tevrat’ın gerekse Zebur’un aslı korunmadığı ve insanlar tarafından içine müdahale edilip değiştirildiği için şuan ki kitapların ilahi olduğuna inanmıyoruz…

Allah’ın, göndermiş olduğu kitaplar arasında koruduğu ve razı olduğu tek bir kitap kaldı o da Kur’an’ı Kerimdir:

“Şüphesiz ki zikri (Kur'an’ı) biz indirdik biz. Onun koruyucusu da şüphesiz ki biziz.” (Hicr suresi 9.ayet)

Tüm dünya Müslümanları Kur’an’a iman etmiş ve başucu kitabı yapmıştır… Ama Kur’an’a iman ettim demek sadece onu kabullenmek demek midir? İşte onu düşünmedik… Zannettik ki Kur’an’a iman ettim demekle kurtulacağız!

Değerli kardeşim Kur’an’a iman etmek vallahi bu değildir!... Peki, nedir diye soracak olursan sana maddeler halinde anlatmaya çalışayım:

Kur’an’a iman ettim demek:

* İçindeki bilgilerin harfine kadar Allah’a ait olduğuna ve geldiği günden günümüze kadar korunduğuna iman etmek demektir.

* Kur’an’daki her emir ve yasaktan sorumlu olduğumuza iman etmek demektir.

* Kur’an’ı öğrenip öğretmek demektir.

* Kur’an’a yapılan saldırılara karşı Kur’an’ı canı pahasına olsa savunmak demektir.

* Kur’an’daki bilgileri insanlara anlatmak demektir.

* Kur’an’la yatıp Kur’an’la kalkmak demektir.

* Kur’an’ı hadisler ışığında okumak demektir.

Değerli kardeşim..!

Şu an ümmet kan revan içindeyse buna inanın ki Kur’an’dan uzaklaştığımız içindir… Başka suçlu aramayalım…