Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Sorunları tartışmak yerine polemik yarışı

Sorunları tartışmak yerine polemik yarışı

Öyle anlaşılıyor ki ömrümüz seçim sandığı yollarında geçecek. Çünkü son yıllarda hemen her sene bir seçim sandığı önümüze geliyor. Sandık geliyor da ne oluyor? İletişim vasıtalarına en çok sahip olan, yani sesi en fazla çıkanın söyledikleri toplum tarafından daha sık ve yaygın şekilde duyulduğu için söylenenler sorunlara çare imiş gibi kabul ediliyor. Seçim bitiyor, hayat yine eskisi gibi sorunlarla devam ediyor. Bu sene yaşadığımız genel seçimlerin ardından önümüzdeki senenin başlarında mahalli seçimler yapılacak. Genel seçimlerde olduğu gibi kampanyaların esasını AK Parti-MHP ittifakı oluşturacak. Onların oluşturduğu ittifak vatan kurtarma adına olurken onların dışında olabilecek ittifaklar yine hainler ittifakı olarak nitelendirilecek. Hâlbuki bu ülkede seçime girme hakkı elde etmiş tüm partiler yasalar karşısında aynı hakka sahiptirler. Birileri vatan kurtaran kahraman ilan edilirken bir başkalarının hain ilan edilmesinin tutarlı bir yanı yoktur. Ne var ki, tutarlı olup olmadığı ülkemizde önemli değil. Önemli olan toplumu ne taraf ikna ediyorsa onun dediği doğru kabul ediliyor. Daha doğrusu çoğunluğu hangi taraf elde etmişse sandıktan onlar çıkıyor. Zaten demokrasi denilen de bu galiba.

Olması gereken, yani bir seçim kampanyasında partilerin ülke sorunlarına nasıl çözüm bulacaklarını ilan etmeleri tartışmaların sunulan bu öneriler etrafında yapılması gerekirken böyle olmuyor. Söz gelimi 16 yıldır tek başına ülkeyi yöneten bir parti içinden çıkmadığı sorunların sorumluluğunu ya muhale   fet ya da dış güçlere yıkarak sorumluluktan kurtulabiliyor. Hâlbuki muhalefet iktidarın yaptıklarına sağlıklı eleştiriler getirecek ki, iktidar sahipleri yanlışlarının farkına varabilsin. Aksi halde iktidar ne yapıyorsa, “Çok yaşa” çığlıkları atılacak olursa, ya da atılmaya devam edilecekse bilinmelidir ki iktidar sahiplerine yardım edilmiş olmayacak, doğruyu görmeleri, doğru çözümler üretmelerinin önü kesilmiş olacaktır. Muhalefetin görevi elbette iktidar ne yaparsa yapsın eleştirmek değildir. Eleştiri ile birlikte çözümün gösterilmesi gerekiyor.

Bu seçimlerde iktidar değişikliği söz konusu değildir. Ağırlıklı olarak mahalli sorunlar tartışılacaktır. Bu sorunların nasıl çözüme kavuşturulacağına dair partiler önerilerini halka sunacaklar, halk da ona göre karar verecektir. Ancak, mahalli seçimlerde ülke sorunları da gündeme gelecek, tartışılacaktır. Çünkü mahalli sorunların büyük bir bölümünün altında da ülkenin yönetilmesi vardır.

Bu vesileyle sadece bir hususa dikkat çekmek istiyorum. Merkez Bankası’nın yaptığı bir araştırmaya göre ülkemizde 8,5 milyon insan açlık ve yoksulluk sınırı altında bir ücret alıyormuş. Genel seçim yok diye bu gerçeği görmezden gelmek seçimlerden sağlıklı bir sonuç alınmasını engelleyecektir. Medyaya yansıyan Merkez Bankası’nın söz konusu araştırmasında Türkiye’de 1 milyon 800 bin kişi net asgari ücretin altında aylık alıyormuş. Bu mümkün değildir denebilir. Yani resmi kayıtlara göre bir çalışana ilan edilmiş asgari ücretin altında ücret ödemek mümkün değildir. Ancak, iş arayanların sayısı çok fazla olunca insanların kanuni haklarını arma imkânları, yani alacağı ücretin miktarını tartışma hakkı olmuyor. İşsiz gezmektense ne veriliyorsa onunla idare etme tercih edilebiliyor. Ancak, bu rakamın böylesine yüksek ve 2 milyona yaklaşmış olması bu seçim kampanyasında tartışılmayacak, yine insanların vatanseverliği ve hainliği gündemi meşgul edecekse tartışılması gereken konular gündem dışında kalmaya devam edecektir. Bunun da ötesinde asgari ücretle çalışan 6 milyon 700 bin kişinin aldığı ücretin açlık ve yoksul sınırının altında olduğu da gündeme gelmeyecektir. Kaldı ki, partilerin ya da kişilerin hainliğine karar vermek durumunda olan yargıdır. Bağımsız yargının bu yönde bir kararı olmadığı sürece bu tür ithamların sahipleri yasa önünde suçludurlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi