Fatura yine dar gelirliye kesiliyor
İktidar yanlısı medyaya bakılırsa ekonomi düzelmiş, emeklilerin cebi yıl başında dolacakmış. Ekonominin gerçekten düzelmesini, özellikle dar ve sabit gelirlilerin refah seviyesinin yükselmesini gönülden arzu ederiz. Ancak, uygulamaya bakıldığında dar ve sabit gelirlilerin önümüzdeki dönemde de kemer sıkmaya devam edeceği, kazananların yine tuzu kurular olacağı görülüyor. Söz gelimi geçtiğimiz günlerde, “Emeklinin cebi dolacak” şeklinde manşet atan bir gazetemizde dün yer alan haberde, “Beş aylık enflasyona göre SSK ve Bağ-Kur emeklileri yüzde 10.64, memurların ve memur emeklilerinin Ocak zammı ise yüzde 11.14 olacak” deniyordu. Açıklanan bu rakamlar gerçeği yansıtıyorsa çalışanların ve emeklilerin bırakın ceplerinin dolmasını, rahatlayacaklarını düşünmek bile doğru olmayacaktır.
Bu arada emekli aylıklarının alt sınırının bin liraya çıkartılacağı ile ilgili düzenleme gündeme geldiğinde bunu allayıp pullayarak tüm emeklilerin geçim sıkıntısı sona erecekmiş havası estirenlerin, birkaç gün sonra Ocak ayı zamları ile ilgili verdikleri rakamlar bize göre gerçeği gizlemeye çalışmaktan başka bir anlam ifade etmiyor. Kaldı ki, medyaya yansıyan haberlere göre emeklinin taban ücreti bin liraya çıkartılırken bu emekliler önümüzdeki yıl zam almayacakmış. Yani, eski maaşları geçen süre içinde sağlanan artışlarla bin liraya ulaşana kadar maaşları sabit kalacakmış. Söz gelimi 600 lira emekli aylığı alan bir kişinin maaşı yıl başında bin liraya çıkartılacak ise, eski maaşında kaldığı takdirde kaç yıl sonra maaşı bin liraya çıkacak ise o zamana kadar maaşına zam yapılmayacakmış. Böyle olunca da taban emekli aylıkları bin liraya çıkartılmış olan emeklilerde iyileştirme yapılmış olmayacaktır. Bunun adı olsa olsa avans vermek olabilir.
Kısacası günlerdir çalışanlar ve emeklilere yapılacağı dile getirilen zamların gerçek yönü giderek ortaya çıkmaya başladı. Bu ise yüzde 10.64 ile yüzde 11.14 arasında değişiyor. Eğer emeklinin taban aylığını bin liraya çıkarmak ve aylıklara yüzde 10.64 ve yüzde 11.14 oranında zam yapılması ülkemiz şartlarında emekli ve çalışanları refaha kavuşturacak olarak görülüyorsa o zaman bu kararları alanların önce kendilerinin ortaya çıkacak rakamlarla geçinilip geçinilemeyeceğini denemeleri gerekmez mi? Özellikle de emekli ve çalışanların yüzü gülecek, cepleri dolacak manşeti atanların buna gerçekten inanıp inanmadıklarını merak ediyorum.
Ülkenin ekonomik şartları kemer sıkmayı gerektiriyorsa bu millet bunu elinden geldiğince gönüllü olarak yapar. Zaten ekonomide bir kriz olmasa bile sürekli olarak fedakârlık dar ve sabit gelirlilere düşüyor. Dar ve sabit gelirliler kemer sıkmaya devam ederken parasını bankalardan çekerek yastık altında saklamayı tercin eden vatandaşlara devlet döviz tahvili satmanın hazırlığı içinde. Yapılan açıklamaya göre dövizi olanlar yüzde yüz devlet garantisi ile ihraç edilecek Euro tahvilinin faizi yüzde 2.5, dolar tahvilinin ise yüzde 4 olacakmış. Böylece Euro ve doları olanların elindeki dövizler hem korumaya alınacak hem de bir gelir sağlayacak. Yapılan açıklamaya göre 176 milyar dolar mevduat yastık altında uyuduğu için bu paranın sermaye piyasasına kazandırmak için tahvil ihracı yapılacakmış.
Elbette, ülkenin özellikle döviz kurlarındaki oynaklıklar sonucu piyasada ortaya çıkan dengesizlik sebebiyle vatandaşın elindeki dövizi piyasaya sürmesi sağlanacaktır. Ama bu kadar dövizin niçin piyasadan çekilerek yastık atına kaydığı, bunun sorumlusunun bu günkü iktidar olup olmadığının da sorgulanması gerekmez mi? Çünkü iktidarın attığı yanlış adımlarla dar ve sabit gelirli daha da fakirleşirken, zengin daha da zenginleştiriliyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.