Toplum korkutularak oy istemek doğru değildir
İktidar partisi ve MHP sözcüleri her fırsatta ülkenin bir beka sorununun olduğunu, bu sorunun ortadan kaldırılması için AK Parti-MHP ittifakının seçimi kazanması, hatta seçimi kazanmakta yetmiyor yüzde 52.6 ve üzeri oy alması gerektiğin ileri sürüyorlar. Bu yaklaşımın sahiplerine göre AK Parti-MHP ittifakı dışında kalan partiler bu ülkenin birlik ve beraberliğine düşman, bölünmesinden yanalar yaklaşımı sergileniyor. Bunun mantığı olabilir mi? Böyle bir yaklaşım ister genel, ister mahalli seçim olsun seçimleri anlamsız hale getirmez mi? Bunun da ötesinde seçmen bazında da AK Parti-MHP ittifakı dışında kalan partilere oy vermek bu partilere oy veren seçmenleri de zan altında bırakmaz mı? Hemen her seçim kampanyasını beka sorunu olarak izah etmek ve buna göre oy istemek seçmene sadece bize oy verirseniz vazifenizi doğru yapmış, aksi halde ülkenin aleyhine gelişmelere zemin hazırlamış olursunuz demekten farklı olur mu?
Başkanlık sistemine geçiş referandumuna kadar seçim kampanyalarında bazı partiler ülkenin sorunlarını gündeme getirir, bunların çözüm yollarını topluma izah etmeye çalışırlar, buna göre oy isterlerdi. Ne oldu ise 17 yıldır bu ülkeyi tek başına yöneten; istediği her türlü anayasa ve yasa değişikliğini yapabilen, hatta sistem değişikliğine bile destek bulan AK Parti iktidarı döneminde ülkenin beka sorunu olduğu, bu sorunun üstesinden gelmenin tek yolunun kendilerinin tek başlarına iktidarlarını sürdürmelerinden geçtiği iddiası ile oy isteniyor. Böyle bir yaklaşım ister istemez, eğer ülkede bir beka sorunu var ise bunda en büyük sorumluluk payı bu ülkeyi 17 senedir tek başlarına yönetenlerde değil midir? İktidarlar sadece yaptıkları ile övünme yapamadıklarının sorumluluğunu muhalefete atma hakkına mı sahiptirler? Böyle bir anlayışın demokratik bir yanı olabilir mi?
Kaldı ki, ülkemizin beka sorunu var ise bu sorunun sorumlularından yargının hesap sorması gerekmez mi? Eğer iktidar değiştiğinde yargının bu görevini yapmayacağı/yapamayacağı gibi bir zan ile hareket ediliyorsa, böyle bir yaklaşım yargıyı zayıflatmaz mı? Kısacası, emniyet güçleri ve yargı iktidarlara göre mi harekete geçer ya da geçmez?
Siyasi partilerin görevi ülke sorunlarını gündeme getirmek ve öneriler sunmaktır. Bu öneriler elbette farklılık arz edecektir. Bunun yanında söz konusu problemler gündeme getirilirken iktidarın yanlışları ortaya konulacak, eleştiri söz konusu olacaktır. Eğer sorunlar gündeme getirilmesin, iktidar bundan sorumlu tutulmasın, ülkede herkes aynı cümleyi kursun gibi bir yaklaşım söz konusu ise o ülkede muhalefetin yaşama hakkı yok demektir. Her eleştiri hainlik iddiası ile karşılanacak, ülkenin bekasının tehlike altında olduğu ileri sürülecekse farklı seslere, özellikle de eleştirilere tahammül kalmamış anlamına gelmez mi?
Artık ya şu beka sorunu ile insanımızı korkutmaktan vazgeçelim ya da ülkemizin bekasını tehdit eden hainler kimler ise yargı onlardan hesap sorsun da, iktidar böyle bir malzemeyi her seçim kampanyasında kullanamasın/kullanmasın. Gerçekten de ülkenin beka sorunu var ise ve bu sorunun tehlikeli bir noktaya gelmiş olmasında öncelikli olarak iktidar mensupları kendi sorumluluklarının olup olmadığını da düşünsünler.
Ülkemizde sistem değişikliğini öngören anayasa değişikliği kampanyası ve genel seçimlerde olduğu gibi önümüzdeki mahalli seçimlerde bir beka meselesi olarak takdim edilmeye başlandı. Bu yaklaşım abartının da ötesinde bir takım öcüler oluşturularak seçmenin tercihlerini yönlendirme gayretinden öte geçmez. Birkaç belediye fazla kazanmak uğruna mahalli seçimleri bir genel seçim havasına sokma anlamına gelir. İktidar sahiplerinin kedilerinden başka partileri ülke için tehlike olarak ilan etmeleri kamplaşmayı körükler. Bu, yanlış ve tehlikeli bir yoldur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.