Belli ki anketler iktidarı korkutuyor
Bir önceki seçimlerde alınan oylar dikkate alınarak belediye başkanlıkları ile belediye meclisi üyeliklerinin paylaşılması ne kadar gerçekçi olur bilemiyorum. Elbette partilerin bir önceki seçimlerde aldıkları oylar bir ipucu verir ama bu oyların değişmeyeceğini düşünmek, seçimleri anlamsız hale getirmez mi?
Çünkü seçim sonuçları bazen öyle değişiklikler gösterir ki, bir zamanların iktidar partisi bir seçimin sonunda yok olmasa bile belirleyici olmaktan çıkmış olabiliyor. Millet yeter artık dediği anda siyasi tablo değişivermektedir. Bir zamanların Doğru Yol Partisi (DYP), Anavatan Partisi (ANAP) şimdi nerelerdeler? Bu bakımdan ittifakların aldıkları oyların ittifak partilerine göre paylarının kesin bir hesaplaması mümkün değil.
Bu bakımdan AK Parti ile MHP’nin mahalli seçimlerde yapacakları ittifak genel seçimlere göre daha da belirsiz bir durumu gündeme getirecektir. Bir önceki seçimde ittifak partilerinin hangisi fazla oy almış ise orada onun aday etrafında seçime girilmesi ilk bakışta normal gibi görünse de bir mahalli seçimi genel seçim havasına sokmanın, bunun da ötesinde ülkenin beka sorunu haline getirmenin kolay bir izahı yok sanıyorum.
Böyle olunca iktidar partisi ile MHP’nin daha önce vardıkları 30 ildeki mutabakat listelerinin Yüksek Seçim Kurulu’na verilmesine birkaç gün kala ittifakı genişletmenin gündeme gelmesi ve bu hususta bir taktım çalışmaların başlatılmasını sadece ittifak partilerinin birkaç il daha fazla kazanmak için bu yola başvurdukları şeklinde düşünmek gerçekçi olmaz. Böyle olunca özellikle iktidar patisinin sık sık illerde anket yaptırdığı, MHP’nin de iktidar partisi kadar olmasa bile belli oranda aynı yola başvurduğu düşünüldüğünde bu iki partiyi seçim ittifakının alanının genişletilmesine seçim anketlerinde çıkan sonuç zorlamış olabilir. Bir diğer ifadeyle anketlerin sonuçları iki partiyi kaybetme korkusu yola itmiş olabilir. Zaten iki parti arasındaki ittifakı genişletmeye yönelik haberler medyada genellikle, “Kaybetme korkusu ittifakı büyütüyor” şeklinde yorumlandı.
Hemen belirteyim ki, mahalli seçimlerde ittifakların böylesine öne çıkacağını düşünmemiştim. Çünkü genel seçimlere göre mahalli seçimlerde adayların daha etkili olacağını düşünüyordum. Gerçi seçim sonuçları bu gerçeği bir kez daha ortaya koyacaktır. Adeta genel seçimmiş gibi iktidar partisi ile MHP’nin seçim ittifakını ülke geneline yayma çabaları kendi başlattıkları kampanyaya kendilerinin esir olduğunun da bir göstergesi olabilir. Çünkü seçimleri mahalli olmaktan çıkartıp bir genel seçim havasına sokunca, bir başka ifadeyle adeta bir ayakta kalma meselesi haline getirince ister istemez ittifaka haddinden fazla önem vermeye başladılar.
Bir önceki seçimlerde alınan oylar hatırlandığında, yani genel seçimlerin üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden önümüze mahalli seçimler gelmişken bu kaybetme korkusunun sebebinin doğru okunması gerekiyor. Söz gelimi acaba iktidar partisi güçlü kaldıklarını göstermek adına böylesine ittifaka sarılıyor olabilir mi? Çünkü tek başına iktidar olan bir partinin seçimlere tek başına giremiyor olması düşündürücüdür. Çünkü kendine güvenen bir parti seçimlere tek başına girer. Kaldı ki, mahalli seçimlerde kazanılan seçim bölgelerinin sayısından çok alınan oy oranı önemlidir. Hâlbuki böylesine genişletilmiş bir ittifak ile mahalli seçimlere giren iktidar partisi seçimlerin ardından ayrı ayrı yüzde kaç oy aldıklarını söyleyebilir, bir oran verebilirler mi? Görünen o ki, iktidar buna gerek duymuyor sadece daha önce kazandığı illeri muhafaza etmeyi hedeflemiş ise iktidar partisi ömrünü tamamlamış demektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.