Hani herkes bir yanından tutup da kendince analiz yapar ya, benzer bir tutum içine girip halimizi bir özetleyeyim dedim.
Dedim demesine de, insanoğlunun yaptığı hataya üzülme ya da ona kızma şansı tanımıyorlar ki insana.
Kimi suçlu göreceğiz?
Henüz tam olarak ne yaptığını bile bilmediğimiz Hüseyin Üzmez’i mi?
Kendisi hayat kadınıyken kızını da para karşılığında ilişkiye ya da benzer iğrençliklere yönlendiren bir anneyi mi?
Birilerinin ısrarla yanlış diyerek hükümeti, bakanları bile etkilemeyi başarmasına yol açan bir rapor hazırladığı için Adli Tıp Kurumu’nu mu?
Ahlaktan yoksun oldukları halde, ahlak dersi vermeye kalkarak yanlış kapılara dadananları mı?
Sayfalarını anadan üryanların foto marketi haline getiren pornocuların her gün attıkları manşetleri mi?
Kimi suçlayacağız, kime kızacağız?
Farzedelim ki, Hüseyin Üzmez’e kızdık, ona darağacında sallandırdık. Ne geçecek elimize… Kimler rahatlayacak böyle bir ceza karşısında. Sizce yetecek mi?
Farzedelim ki, Hüseyin Üzmez’in yaptığını görmezden gelir gibi görünen herkesi aforoz ettik, yetecek mi birilerine?
Düşünün ki, hata yapan bir insanın kapısını zorlamak yerine, devletin araçlarına binerek yanlış bir kapıya dadanan kokoşlar vardı.
Bu ahlaksız zevatın gerçek amacının ne olduğunu bilen var mı?
Birileri açıklayabilir mi?
Türkiye nasıl oldu da birden bire böyle bir viraja sokuldu? Nasıl oldu da, dünyanın bütün öncelikleri unutuldu? Nasıl oldu da Türkiye’nin can damarı sayılabilecek meseleleri birden bire hasıraltı edildi.
Ekonomi nasıl oldu da bir iki lafla geçiştirilecek kadar küçük bir mesele oldu?
Ergenekon davası nasıl da birden unutuluverdi?
Terör nasıl oldu da, birden gündemin bilmem kaçıncı maddesi haline geldi. Hâlbuki her gün bir çatışma haberi geliyor, her gün bir saldırı, hergün bir tuzak…
Avrupai bir yaşam tarzını benimseyen, kartel gazetelerindeki köşelerinde 13 yaşındaki kızların doğum kontrol hapı kullanmalarını normal karşılayan ve bir an önce bu durumun Türkiye’de de gerçekleşmesi hayalini kuran zevatın, dayandıkları kapıya ahlak dersi vermeye hakkı var mı?
Onlarda hangi ahlak var da, bu ülkenin mütedeyyin insanlarına dil uzatabiliyorlar?
Adres yanlış olunca da insanın aklına hedefin yanlışlığı geliyor.
Yani gaye başka, maksat üzüm yemek değil…
Türkiye’yi Hüseyin Üzmez üzmedi.
Türkiye’yi, onu adam gibi sorgulayamayanlar, adam gibi yargılayamayanlar, onu adam gibi eleştiremeyenler ve onu bahane ederek milletin bütün mukaddesatına saldıranlar üzdü.
Hüseyin Üzmez, iyi yapmıştır kötü yapmıştır, bunun hesabı mahkemede görülecektir, kararı orda verilecektir.
Ama, bu olayı bahane ederek İslam dinine olan kinini ve nefretini her vesile ile kusanlar hesabını veremeyecekler.