Hac turistik gezi değildir
Allah (cc) a hamdolsun ki bizi nefsimiz ve şeytan la baş başa bırakmamış. Günlük hayatta bizi olumsuz etkileyen nice olaylarla tahrip olan ruh dünyamızı tamir edecek fırsatlar vermektedir. Ayrıca sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik olarak bizi geliştirip ufkumuzu açacak nice amellerle bizi takviye etmektedir.
Beş vakit namazla camide bir araya gelmek günlük buluşma, tanışma, dertleşme. Haftalık Cuma namazında haftalık konferans, yılda iki bayramda mahalli, yıllık kongre, yılda bir de uluslar arası yıllık kongrede buluşma. Dünyanın dört bir yanından ırkı, rengi, değişik konularda seviyeleri farklı farklı milyonlarca insanın bir araya gelmesi elbette büyük bir olaydır.
Ancak nice Müslümanlar, sair ibadetlerde olduğu gibi haccıda ruhuna uygun ifa etmeyince bir çoğu için hac, turistik bir geziye dönüşmektedir. Allah (cc) ın bizim ibadetlerimize ihtiyacı yok, asıl bizim bu ibadetlere ve bu ibadetlerin bize vereceği ruh, şuur, enerji, heyecan, basiret feraset vs manevi gıdalara ihtiyacımız var
Özellikle hac gibi ömürde bir defa farz olan ve insanın istesede her sene gitmesi gayet zor olan, ayrıca sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik Yönü de olan bir ibadetin büyük bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerekir. Derler ya “yiğit pir düşer, fırsat bir düşer.”
BAZI AYET VE HADİSLER
Allah (cc) şöyle buyuruyor: “Şüphesiz, insanlar için kurulan ilk ibadet evi, elbette Mekke’de, âlemlere rahmet ve hidayet kaynağı olarak kurulan Kâ’be’dir. Onda apaçık deliller, Makam-ı İbrahim17 vardır. Oraya kim girerse, güven içinde olur. Yolculuğuna gücü yetenlerin haccetmesi, Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse (bu hakkı tanınmazsa), şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağnidir. (Kimseye muhtaç değildir, her şey O’na muhtaçtır.)” (Ali İmran 3/96,97)
Resulullah (sav) şöyle buyuruyor: “İslam beş şey üzerine bina edilmiştir; Allah (cc) tan başka ilah olmadığına ve Muhammed (sav) in onun resulü olduğuna şehadet etmek, Namazı ikame etmek, Zekat vermek, Beytullahı haccetmek ve ramazan orucunu tutmak.”( Buhari, Müslim Riyazus salihin H no=1269)
“Kim hacceder ve (haccı esnasında) uygunsuz bir söz ve harekette bulunmazsa, annesinden doğduğu gün gibi (günahlarından temizlenmiş olarak) döner.” (Buhari, Müslim, Riyazus salihin H no=1272)
Aişe annemiz der ki: Resulullah (sav) a sordum, dedim ki; ya Resulullah (sav) en efdal ibadetin cihad olduğunu görüyoruz, bizde cihada çıkmayalım mı? Buyurdu ki: hayır sizin için en efdal cihad mebrur/hakkı verilerek yapılan hac dır.” (Buhari, Riyazus salihin H no=1274)
HACDAN DERSLER
1. ihram; kefen provası, tüm dünyalıklardan sıyrılma, dünyalıkların bizimle rabbimizin arasına girmesine müsaade etmeme.
2. kabetullah la karşılaşma; aşık-ma’şuk visali.
Yıllardır hasretle, özlemle beklenen an Allah (cc) rahmetinin tecelligahı, Adem, İbrahim, Nuh (a.s.) ve nice peygamberlerin yadigarı olan beytullah ile buluşma. İlahi rahmetten kana kana içme fırsatı.
3. tavaf; bir merkez etrafında pervane olma, o merkeze teslimiyet.
Allah (cc) ım şu tavafımda senin belirlediğin merkezi baz aldığım gibi, hayatımın sair safhalarında da bundan böyle senin emrin merkez olacaktır, şuurunu yakalama.
4. safa Merve arası sa’y; düşülen darlık için çare arama. İbrahim ailesini örnek alma.
5. zemzem; esbaba tevessülden sonra çaresiz kalan kuluna Allah (cc) ın lütfu.
İbrahim (as) Allah (cc) ın emri üzere Hacer ve bebek İsmail i, getirip kuş uçmaz, kervan konmaz bu çöle bıraktı. Hacer (ra) burada da, oğlunun kurban edilmesine götürülüşünde de Allah (cc) ın emrine teslimiyet gösterdi. Dara düşüce su aramaya başladı, gayretini sarf etti ancak çareler tükenmişken ilahi mucize ulaşıverdi. Allah (cc) kendisine pazarlıksız teslim olan kullarını hiçbir zaman darda koymadı, koymaz da..
6. Arafata vakfe; mahşer provası.
7. mina müzdelife; ata dedelerimizi değil Allah (cc) ı anma.
Allah (cc) şöyle buyuruyor: “Hac ibadetinizi bitirdiğinizde, artık (cahiliye döneminde) atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan da kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan, “Ey Rabbimiz! Bize (vereceğini) bu dünyada ver” diyenler vardır. Bunların ahirette bir nasibi yoktur.” (bakara 2/200)
8. şeytan taşlama; her zaman her yerde bizi Allah (cc) ın rahmetinden uzaklaştıracak tüm şeytani güçleri düşman bilerek tavır koyma. Şeytan bizi saptırmak için her yola başvurur. Daha da olmadıysa en yakınlarımızı üzerimize salarak Rabbimizin emrini yerine getirmemizi engellemeye çalışır.
9. tıraş; İsmail misali başımı da kesmeye hazırım. Şimdilik bunun simgesi olarak saçlarımı kesiyorum.
10. nur dağı hira mağarası; rotasını şaşırmış insanlık için çare aramak.
11. sevr mağarası; Mekke de olamadıysa Medine de İslami hayatı ikame etmek. Asla vazgeçmemek. Bu kutlu dava uğrunda gerektiğinde mal, can, vatan, aşiret kısaca her şeyi gerektiğinde feda etme.
12. Medine hicret yurdu; gerçek ümmet şuuruna ermek için muhacir ve ensarı tüm yönleriyle tefekkür etme.
13. mescidi nebi; İslam’ın ihyasında mescitlerin rolünü kavrama. İbadetgah, karargah, tekke, zaviye, düğün salonu, sevinç ve tasaların paylaşım meydanı vs….
14. Resulullah (sav) ın ravzasını ziyaret; O ve Ashabının (Radiyallahu anhum) bıraktıkları mukaddes emanete sahip çıkamamanın mahcubiyeti ve yıllardır ona olan hasretin kavurucu duygu fırtınalarıyla iç içe bir vuslat...
15. kuba ilk mescid; ulaştığımız her yerde öncelikle İslam’ın şiarı olan mescit dikme. Ancak maddi yapısını tamamladığımız mescitleri İslam’ın öngördüğü şekilde kullanarak manen yıkmama. Zira mescitleri mescit yapan içinde yapılan taat ve ibadettir. Aksi halde beş yıldızlı köşkler, saraylar daha muhkem, daha görkemli…
16. uhud; cihadın ve Resulullah (sav) ın tek bir emrine muhalefetin ümmete ne kadar pahalıya patladığının resmi.
17. haremeynde atılan her bir adımda Resulullah (sav) ve ashabının (Radiyallahu anhum) bastığı izlere basmış olabilmeyi tefekkür.
Resulullah (sav) ın yürüdüğü yerde yürüme koştuğu yerde koşma, oturduğu yerde oturma, yattığı yerde yatma kısaca neyi nasıl yaptıysa aynısını taklid etmeye çalışma.
Allah (cc) ım ben Resulullah (sav) ve Ashabının yolunu takip etmenin provasını yaptım burada. Bundan sonraki hayatımda onların nurlu yolundan sapmayacağım şuurunu kavrama…
18. tam bir program ve disiplin içinde hareket etme pratiğini yaşama.
bu tüm ibadetlerde mevcut bir durum. Her ibadet belli zaman, mekan, farz, vacip, sünnet müfsit gibi erkan ve prensiplerle kuşatılmıştır. Dolayısıyla hayatımızın her safhasında da programlı ve disiplinli yaşamanın dersi vardır. Tabi bu dersleri iyi okuyabilirsek.
19. mezarlıkları ziyaret; Resulullah (sav) ın 120 000 sahabesinden (Radiyallahu anhum) sadece 12 000 i buralarda medfun. % 10 diğer % 90 nı sadece Allah (cc) ın dinini daha geniş kitlelere ulaştırabilmek için davet ve tebliğe/hayır yarışına devam etmişler. Halbuki onlar elhamdulillah Arap yarımadasını tüm cahiliye kirlerinden temizledik, İslam devletini kurduk, bundan sonrasını torunlarımız düşünsün diyebilirlerdi. Ama öyle demediler, bir çoğu ilerlemiş yaşlarına rağmen hizmet yarışına devam ettiler, kıtalar fethettiler.