Önümüzdeki Müşrik Bayramı
“Hıristiyan mezheplerden çoğunun kabul ettikleri “dini” bayramlardan biri olan Hz. İsa (a.s.)’nın doğum günü, en eski âlemşumül müşrik bayramlarından biridir.
Hıristiyanlık zafer kazandıktan sonra Saturnali Bayramı, Hz. İsa (a.s.)’nın doğum günü bayramı olarak kilise tarafından kabul edilmiştir. Bu mevlid-i İsa Bayramı Hz. İsa (a.s.)’nın doğum günü) ilk defa Roma’da tes’id edilmiş (Bayram olarak kutlanmış)’dır.
Hıristiyanlığın ilk üç asrında bu tür dini bir bayram yoktur. ilk Hıristiyanar ikinci asra kadar sâdece Rûhu’l-kuds zuhuru ve Hz. İsa (a.s.)’nın vaftizi hâtırasını anmak için ocak ayının ilk haftasında âyin yapmışlardır. Hz. İsa (a.s.)’nın tâlim ettiği Hıristiyanlığa inananlar, takriben aradan üç asır geçtikten sonra, dinlerinin asli hüviyetini koruyamamışlar, eski Roma ve Yunan paganizminin Hıristiyanlığa müdahalesini önleyememişlerdir. Hıristiyan din bilginleri, bu paganizm âfetiyle mücadelede acze düşünce, paganizmi Hıristiyanlık açısından izah etme zorunda kalmışlardır; hattâ paganizm unsurlarının inanç konusundaki kitaplara girmesine bile göz yummuşlardır. Böylece Hz. İsa (a.s.)’nın tebliğ ettiği saf Hıristiyanlık’tan her geçen gün biraz daha uzaklaşmışlardır.” (Abdülkadir İnan. Hurafeler ve Menşeleri Sf: 5, Ankara-1962)
Bu, Müşrik Bayramı’nın 2002 yılı başındaki eğlencelerinde Türkiye’de harcanan paranın miktarının 8 trilyon lirayı bulduğu yılın ilk günlerinde açıklanmıştı. (Vakit Gaz. 5.1.2002)
İstanbul Defterdarı geçtiğimiz yıllarda, İstanbul’da Yılbaşı Gecesi’nde eğlence harcamalarının boyutunun 5 trilyon lira civarında gerçekleştiğini yılın ilk üçüncü günü açıklamıştı. (Millî Gazete. 3.1.2002 Perşembe)
Bu ülke halkının çoğu geçim sıkıntısı çekerken ve ülkenin binlerce ekonomik sıkıntısı varken yılbaşı israfı ile yalnız mânevi yönden değil maddî yönden de çok şey kaybetmekteyiz.
Yılbaşlarında ev ve çevreyi ilk def’a 1521’de Fransa’da süslemişlerdir.
Doğu Roma imparatoru Konstantin M.S. 321 yılında Hıristiyanlığı bozdu. Putperest âdetleri soktu. Teslis (üçlü Tanrı) sapık itikadını koydu. M.S. 325’te İznik’te din konseyinde güneşe tapan putperestlerin âdetlerinin kabulü ile Noel ve Yılbaşı M.S. 354’de Roma’da başlamış oldu.
Yılbaşı, global (evrensel) kültür kandırmacası ile aşağılayıcı bir teslimiyet ile içimize sızmış bir habis urdur. Türkiye’de kel keleş bir grubun ısrarla Hıristiyan geleneğini yılbaşı yutturmacası ile kutlaması milletimizi tehlikeli uçurumlara itelemektedir. Asırlardır sinsice yürütülen kültür emperyalizmi ile dinini yaşayanlara “sakıncalı personel”, İslâmiyet ise “İrtica” maskesi ile ülkenin bir numaralı tehlikesi gibi göstermektedirler. Bu acıyı Müslümanların duyarlı olanları iliklerine kadar duyuyor.
Sünnet çocuklarına hokkabaz oynatırlar, acısını duymasınlar diye. Aynen bunun gibi egemen güçler de, aman millet İslâmi yaşantıya sarılmasın diye hokkabazlıklar üretiyor. Millî Piyango, kumar, zina, sapık televizyon programları hep birer hokkabazlıktır.
Ey Müslümanlar! Yetmez mi bu hokkabazlar tarafından aldatıldığımız. İzanımızı kullanalım artık...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.