Filistinli 437 çocuk, 110 kadın, 123 yaşlıyı öldürenler masum mu?
İsrail'in Gazze'ye 22 gün boyunca bomba yağdırması sonucu 437'si çocuk, 110'u kadın, 123'ü yaşlı erkek, 14'ü sağlık görevlisi, 4'ü gazeteci toplam 1330 Filistinlinin öldüğü, yaralanan 6 bin Filistinliden bin 890'ının da çocuklardan oluştuğu artık kesinlik kazandı. Yani, İsrail, saldırılarında kesinlikle bilerek ve isteyerek sivilleri hedef aldı. Bunun adı katliam ve soykırımdır. Bunun yanında saldırıların ardından geriye harabeye dönmüş bir Gazze kaldı. Yüz binlerce insan evsiz sokaklarda yaşamak durumunda. Bütün bunlara karşı elbette dünya üzerinde İsrail'e karşı öfke giderek yükseldi. Meydanlar bu vahşeti telin eden, lanet yağdıran milyonlarla doldu.
Dolmaması mı gerekiyordu? Tüm dünya sadece İsrail katliamına seyirci mi kalmalıydı? Kim bilir belki de alkışlanmalıydı!.. Amerika'daki Yahudi lobisinin Başbakan'a gönderdiği mektup ve çeşitli Yahudi kuruluşlarının liderlerinin yaptığı açıklamalarda tehdit içeren bir öfke görülüyor. Öfkenin sebebi sokaklara taşan İsrail aleyhtarlığı, İsrail katliamını telin eden milyonlarmış.
Bu öfkelerinin sebebi de bir Yahudi dükkanının kapısına, "Buradan alışveriş yapmayın" şeklinde bir yazının yapıştırılması, diğeri de İzmir'deki sinagoga yönelik tepki. Hemen belirteyim ki, ne bir Yahudi'nin dükkanının camına "Buradan alışveriş yapmayın" şeklinde bir kağıdın yapıştırılması ne de sinagoga yönelik bir protesto eylemini doğru bulmak mümkün değildir. Ancak, bu tür olaylar münferit olaylardır. Türkiye'de düzenlenen mitingler ve toplantılarda kesinlikle ülkemizdeki Yahudiler hedef alınmamıştır. Aksini söylemek gerçekleri gizlemek gayretinden öte gitmez.
Türkiye'den yükselen tepki Filistinli kardeşlerimizin evlerinin başlarına yıkılması ve insanların fosfor bombaları ile diri diri yakılması ve yukarıda sayılarını verdiğim ölü ve yaralıların haber ve görüntülerinin medyaya yansıması karşısında insanımızın duyduğu öfke ve çektiği acının dile getirilmesidir. Doğrusu merak ediyorum, ABD'deki Yahudi lobilerine göre insanımızın böyle bir acı duyma ve tepki gösterme hakkı yok mudur? Bu tepkiyi Yahudi düşmanlığı ilan ederek karşı tepki geliştirmenin insafla bağdaşır bir yanı olamaz. Filistin'de İsrail soykırım uygularken Türkiye'deki Müslümanlar, İsrail Elçiliği ya da konsolosluğunun önüne giderek, "Aferin, iyi ediyorsunuz. Biraz daha Filistinli öldürün" diyerek görevlilere çiçek mi takdim etmeliydi?
Öyle anlaşılıyor ki, ABD'deki Yahudi kuruluşlarının liderleri yavuz hırsızlık yapıyorlar. Yani, Yahudi düşmanlığı yapılıyor diye sızlanarak ve hatta tehditler savurarak İsrail vahşetini dünyanın gündeminden düşürmeye çalışıyorlar. İsrail'e karşı yükselen öfkeyi tüm dünya Yahudilerine yönelik bir tehdit olarak algılıyor ve bundan rahatsızlık duyuyorlarsa öncelikli olarak İsrail'i kınamaları, böylesine bir katliama karşı çıkmaları gerekmez mi? İsrail katliamını görmezden gelerek bu katliam karşısında gösterilen tepkiyi kendilerine yönelik düşmanlık olarak nitelendirenler geçmişi hatırlamak durumundadırlar. Nasıl kendileri Nazilerin zulmüne uğradıkları için yıllardan beri dünyanın merhametine sığınmışlarsa bugün İsrail'in Filistinlilere uyguladığı Nazilerin kendilerine uyguladığından daha hafif değildir. Nasıl ki Naziler zalimdir, İsrail de zalimdir. Ölçü böyle belirlenmez. Amerikan Yahudi lobisinin liderleri İsrail ne yaparsa yapsın, isterse bir toplumu kimyasal ve biyolojik silahlara yok etsin kendilerini İsrail'e destek vermekle görevli sayarlarsa bilmelidirler ki bilerek hem kendilerini hem de dünyayı bir çıkmaza sürüklemektedirler. ABD siyasetinde etkili olmaları, ellerindeki parasal güç sebebiyle bir takım dayatmaları yapabilmeleri onları dünyanın hakimleri yapamaz.
İsrail vahşetini tüm dünya üzerindeki Yahudilere karşı bir düşmanlığa dönüştürmek elbette yanlıştır. Ama, İsrail'in yaptıkları da yanlıştır. Ölçü bu olmalıdır. Ama, kendilerini üstün ırk, diğer tüm ırkları ve dinleri birer parya gibi algılayan zihniyetin bir yansıması şeklinde İsrail vahşeti karşısında sessizlik, hatta tasvip bilinmelidir ki bir gün bu üstün ırk anlayışının sahiplerini de yakabilir. Hele bir ülkenin Başbakanı'na mektup göndererek aba altında sopa göstermek diyebileceğimiz bir üslup sergilemeleri aslında kendilerinin iç dünyalarındaki sonsuz kin ve düşmanlığı göstermektedir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.