Bugün adalet üzerine yazmak istiyordum. “Adalet mülkün temelidir”. Yani milletlerin olmak veya olmamak meselesidir. Nasıl bir gerekçeyle olursa olsun adalet mekanizmasını işlemez hale getirmek, devletin temelini dinamitlemektir.
Her kurumun sağlıklı çalışma nizam ve şartlarını oluşturup sağlamak, tarih boyunca yalnız milletin, yani siyasi iradenin görev ve yetkisidir. Siyasi irade yetkisini kullanamaz duruma geldiği zaman çöküş ve sistem değişimi başlar. Yargıçlar, askerler, sermaye gibi devlet kurumları, biri veya birkaçı kendilerini siyasi irade yerine koymaya başlar da ve önlenemez duruma gelirse felaket kapıya dayanmıştır.
Evrensel boyutlu gizli örgütlerin, diğer adıyla “Gizli Dünya Devleti”nin işe karışması, “asıl siyasi irade bizde” demesi ise felaketin çok daha vahim bir boyut kazanması demektir. Örneğin Türkiye mason liderlerinin, “Hareket ordusunu biz hazırladık, Abdulhamid’i hilafet ve Cihan İmparatorluğu tahtından biz indirdik” dediği yazılıp çizilmiştir.
Prof. Fahir Armaoğlu, Roteryanların kitabına yazdığı önsözde, “Bulunduğu ülkenin gerçek yöneticileri bizleriz” diyor. İlkokullarımıza adını vermeye başlayan “Lions kulüpleri” de aynı gruptandır.
Milli kültür ve çıkarlarımıza yabancı, kökü ve merkez yönetimi dışarıda, Chicago’da, üye şart ve kabul yöntemi sınıfsal ayrım doğuran bir ideoloji olduğu ortada bir derneğin adının okullarımıza verilmesi kabul edilemez. 186 ülkede 42 bin kulüple dünyayı saran gizli tarafı açık yönünden fazla bir ağın, ilkokul çağındaki çocuklarımızın masum beyinlerine devlet adına nakşedilme ve benimsetilmesinin doğuracağı felaketi izaha gerek yoktur.
Lions adına, dışarıda “aslan” anlamı veriliyor. Bilenleri ise dört kelimenin baş harfleri olarak LİONS, (Li: Liberty; Our: bizim; Nations: millet; Safety: güvenlik; yani merkezdeki kurucu ve yöneticiler yönünden kendi milletleri için, “Bizim milletin özgürlük ve güvenliği” demek oluyor.
İki satranç takımı hediye edip okulların bir köşesine ismini vermek ucuzculuğundan okula isim verme taşkınlığı doğdu. Armaoğlu’nun “ülkenin görülmeyen yöneticileri biziz” hayali, okulların da fiili sahibi konumuna kadar yaygınlaştırılmak mı isteniyor?
Yardım diyorlar. Bunların yüz senede yaptığı yardımları toplasan, yalnız Kızılay’ımızın bir aylık yardımı etmez. Tarih boyu “veren el olmayı, alan el olmaya üstün tutmuş” bir milletiz.
“A”dan “Z”ye masraf ve vergisini ödeyen özel okul, “Milli Eğitim Bakanlığı” yazarken, gazetede görüldüğü gibi Lions sadece “İstanbul-Üsküdar Lions İlköğretim Okulu” diyor. Bu ne demektir?
İşin bir enteresan tarafı da gayrı milli Lions’un, Gazi şehrin, Şehitlikle anılan “Şehit Kamil” semti ile İslâmi değerlere sahipliği ile bilinen Üsküdar gibi semtlerin kullarını seçerek başlamasıdır.
Malcolm X, “Bir kimsenin uğrunda hayatını vereceği değerleri yoksa, hayatının da değeri yoktur” der. Hiçbir veli, kendi devlet okulunda okuttuğu çocuğuna, kökü dışarıda ve gizliliğiyle tanınan bir kulüp isimli diploma istemez. İşin bu noktaya gelmesi ve aşırılaşmasının tek faydası, velilerin işin farkına vararak, üstün bir şuur, irade ve ret doğurma zeminini hazırlamasıdır.