Düşünmeden konuşan siyasetçi
Düşünmeden konuşmak siyasetçiyi sıkıntıya sokar
Siyasetçi özellikle seçim dönemlerinde çok konuşmak durumunda kalıyor. Çok söz ise insanın başını ağrıtabiliyor. Çok konuşmak ister istemez sözün arasına karışan yanlış ve yalanları ayıklamaya fırsat vermiyor. Hatta siyasetçi için her söylediğinin doğru olması bile başını dertten kurtarmaya yetmeyebilir. Sanıyorum "Her söylediğin doğru olsun ama her doğru her yerde söylenmez" özlü sözü siyasetçi için çok daha önemlidir. Bu bakımdan halkın karşısına çıkan insanlar söyleyecekleri sözü enine boyuna düşünmek durumundadırlar. Çünkü söz ağızdan çıktığı andan itibaren söyleyenle irtibatını kesmiştir, bir daha geri almak mümkün değildir. Bu arada bir başka özlü sözümüzde "Çok söz yalansız, çok para haramsız olmaz" şeklindedir.. Elbette her çok konuşan mutlaka yalan söyler, her çok parası olan da mutlaka haram karıştırır anlamına gelmez ama bu sözün ortaya koyduğu hususa da dikkat etmek, en azından her söyleyeceğimizi önce akıl süzgecinden geçirmek durumundayız.. Siyasetçiler için buna mecbur olduklarını bile söylemek mümkündür.
Söz gelimi Adalet Bakanı ülkemizdeki ve uygulamalar sebebiyle doğru bile olsa şu sözü söylememesi gerekirdi:
"Hükumetle kavga eden yerel yönetim projesini Ankara'dan geçiremiyor".
Tekrar ediyorum uygulama böyle olabilir ama böyle bir uygulama yanlıştır. Yanlış uygulamaya vurgu yaparak doğru birtakım cümleler kurmak siyasetçiyi çıkmaza sürükleyebilir. Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'nin de şu günlerde bu sözleri sebebiyle başının ağrıdığını söyleyebiliriz. Bu sözler doğru iktidarın millete değil, yandaşa hizmeti ön plana aldığını gösterir.. Çünkü, bir belediye şehri için gerekli bir proje hazırlamış ve bunun Ankara'nın onayına sunmuşsa, Ankara'da projeyi hazırlayan belediyenin başka bir partide oluşuna bakarak bu projeyi engellemişse böyle bir davranışı halkın cezalandırılması olarak nitelendirmek, insanlar arasında siyasi tercihlerine öre ayrım yapmak anlamına gelmez mi? Hele bir de halkın oyunu alabilmek için, "Eğer hizmet almak istiyorsanız iktidar partisine oy verin" anlamına gelen bir sözle insanlar korkutulmaya çalışılıyorsa bunun makul bir izahı olabilir mi? Bu sözler uygulamayı anlatıyor ve bu sebeple doğru olsa da Adalet Bakanı hukukun dışına çıkmış olmaz mı?
Bu sözleri maksadını aşan sözler olarak algılamak, ayak üstü konuşmanın sebep olduğu dil sürçmesini kabul etmek elbette mümkündür. Adalet Bakanı kesinlikle "Bize oy vermezseniz hizmetlerinizi engelleriz" demek istememiş de olabilir ama muhalefetin bu sözleri ele alarak günler süren bir yaylım ateşine tabi tutacağı kesindir.
Bir başka söz de Başbakan Erdoğan'a ait..
Başbakan, "İşsizliğe çare söyleyin yapmazsam siyaseti bırakırım" demiş. Sanki ülkenin başta işsizlik olmak üzere var olan sorunlarına çare bulmak vaadiyle halktan oy istememiş ve halk da kendisinin bu sözlerine inanarak iktidar yapmamış gibi şimdi dönüyor CHP ve MHP liderlerinden çare istiyor. Kelin ilacı olsa başına sürer misali MHP ve CHP'nin ekonomik politikalar konusunda AKP'den farklı bir anlayışları ve yaklaşımları olmadığını bile bile böyle destek istemesi belli ki çaresizliğinin bir ifadesidir ve bir de millete, "Ey millet ben işsizliğe çare bulamıyorum ama CHP ve MHP'nide bir çözümü yok" demeye getiriyor. Halbuki şu anda yaşanan ekonomik krizin ve bunun sonucu giderek yaygınlaşan işsizliğin çaresi var. Ancak, bu çare IMF programları çerçevesinde arandığı sürece bulunamaz. Önce IMF programalarının elinizin tersiyle bir kenara itilmesi gerekiyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.