İsteyen atasının maymun ya da bir başka hayvan olduğunu, daha doğrusu bir tür maymunun zaman içinde değişerek insan şekline geldiğini kabul edebilir ama ben etmiyorum.. Benim inancım insanın yeryüzünde ilk yaratılışından itibaren insan olduğunu haber veriyor. İnancımı değiştirmediğim sürece de Darwin ya da bir başkasının teorileri benim için safsatadan öte gitmiyor. İlle de Darwin'e inanacak, dininin öğretilerini bir kenara iteceksiniz şeklinde bir dayatmayı da kabul etmiyorum. Bunu irademe ve vicdanıma müdahale ve baskı olarak görüyorum. Buna karşılık birileri ille de atalarının maymun olduğuna inanıyorlarsa o da kendi bilecekleri bir şeydir.

Darwin'in görüşlerinin özellikle de bilimsel gerçekler olarak takdim edilmesi, buna inanmayanların bilime karşı çıktıları iddiaları da safsatadan ibarettir. Darwin'in görüşleri bazı çevrelerin iddialarının aksine bana göre bir teoriden öte geçmiyor. Bu teorinin ispatlanmış olduğu yönündeki iddialar da gerçek dışıdır. Bir takım resimler yan yana getirilerek maymunun nasıl değişerek insana dönüştüğü ispatlanmaya çalışılıyor.. Bu iddiaların amacı Allah inancını ve yaratılış düşüncesini yıkmaya yöneliktir. Bu bakımdan Darwincilerin ille de bizim gibi inanacak ve düşüneceksiniz dayatmasını çağ dışı buluyorum.

Elbette herkes benim gibi inanmak zorunda değildir.. Ancak, benim gibi inanan ve inancının temelini Allah'ın kitabı oluşturan müminleri itip kakıcı, dışlayıcı tavırların kabul edilmesi mümkün değildir.. Çünkü, İslam'a inanmak Allah'a, Peygamberine ve gönderdiği kitabına inanmakla mümkündür.. Yani, iman esaslarını her isteyen kendince belirleyemez ya da sınırlayamaz. Tekrar ediyorum inanıp inanmakta insanlar serbest bırakılmıştır ama inanmanın çerçevesini Yaratıcımız belirlemiş, bunu da Kur'an-ı Kerim ve Paygamberi aracılığı ile inanan insanlara ulaştırmıştır. Buna göre de insanın yeryüzüne önce maymun olarak geldiğini, daha sonra maymun gelişerek insana dönüştüğü iddiaları benim inancıma savaş açmak anlamına gelir.

Darwin'in görüşleri aslında son yıllarda tamamen çürütülmüştür. Başlangıçta geçersiz olduğu gibi, zaman geçersizi bir kez daha geçersiz kılmıştır.

TÜBİTAK tarafından uzun yıllardan beri periyodik olarak çıkartılan benim de geçmişte abone olduğum, beğenerek okuduğum Bilim ve Teknik Dergisi'nde yaşanan bir kapak değişikliği üzerine kopartılan fırtınanın bilime sahip çıkmanın ötesinde ideolojik bir nitelik taşıdığını düşünüyorum. Ülkemizde Anayasa ve yasalar bile çoğu zaman hukuk devleti diye diye çiğnendiği gibi şimdi de bilim diyerek Darwinizm propagandası yapılıyor. İsteyen istediği kişinin ya da düşüncenin savunuculuğunu yapabilir ama bu ülkenin insanının büyük çoğunluğunun inancının İslam olduğunu, İslam'ın Darwinizmi ret, insanın yeryüzünde var oluşunu yaratılış ile izah ettiğini herkesin unutmaması gerekir. Bir kimsenin kendi inancını ya da düşüncesini savunması başkalarının inancına saldırı ve saygısızlık noktasına getirilmemelidir.. Çünkü o takdirde mesele bir fikri tartışma olmaktan çıkar, hakaret ve saygısızlık yarışına döner ki, böyle bir tavır insana yakışmaz.

Siz atanızın maymun olduğuna inanabilirsiniz, buna hakkınız olabilir.. Ama buna karşılık benim de yeryüzüne insan olarak geldiğime ve insan olarak bin yıllar ötesinden bugüne ulaştığıma, ulaştırıldığıma inanma hakkım vardır. Bu hakkı çiğnemeye ve yok saymaya ister ilim, ister bilim adına hakkınız olamaz.

Ben yaratılış inancını daha doğru, insana daha uygun buluyorum.. Niçin ille de atamızın maymun olduğu iddiasını dayatıyorsunuz?