Mevlüt Özcan

Mevlüt Özcan

Oylarımız oyunları bozdu mu?

Oylarımız oyunları bozdu mu?

Beni yazılarımdan dolayı ağır ifadeler kullanmakla tenkit edebilirsiniz. Sizin görüşünüz böyle bir tavır olabilir. Ben de böyle bir tavra ancak saygı duyarım. Yeter ki art niyet olmasın. Art niyetlerde ahlâk yoktur, insanilik yoktur. Böyle bir duruma saygı duyamam. Bu durumu tesbit ettikten sonra gelelim mevzumuza:

Türkiye'de siyasetin ve ticaretin temeli yalan olmuştur. Siyaset de ticaret de yalanın üzerinde duruyor. Her nedense halkımız yalan söylemeyenlere geneli itibarıyle itibar etmiyor. Bundan dolayı olacaktır ki, çok partili hayata girdiğimizden bu yana siyasetçilerimiz (istisnaları hâriç) iktidarlarını yalan, dolan ve talanla yürütmüşlerdir. En çok yalan sığan, en çok talan eden ve ülkenin imkânlarını milletin haklarını hortumlayanlar hep borularını öttürmüşlerdir.

(Yine çok azı müstesna) herifler mikrofonun başında o kadar çok yalan söylüyorlar ki, insan bir çeşmeden bu kadar kolay su içemez. Türkiye'de siyaset hemen hemen yok. Olan şey politika. Politikacılar yalan ve talanı siyasetin olmazsa olmazı hâline getirmişler. Bir büyüğümüzün dediği gibi horoz dövüşü geçer akçe olmuş. Meydanlara bakın. Konuşulanlar ortada: "Sen yedin, ben yemedim." "Sen yaptın ben yapmadım." "Sen kaçırdın ben aşırmadım." kelimenin tam karşılığı iğrenç bir horoz dövüşü. Oyalama taktiği bu ülkede yıllardır uygulanıp gidiyor.

Bu işin sonu nereye varacak?

Çok endişeliyiz...

Bu adamlara hayatın buradan ibâret olmadığını, ahirete inanmaları gerektiğini, elindekilerin, yaptıklarının hesabının sorulacağını anlatmak lâzım.

Bilmiyorlar mı ahiretin varlığını? diyebilirsiniz.

Ahirete iman eden bunların yaptıklarını yapmaz/yapamaz. Bunların inançlarında bozukluk var.

Türkiye'de en korkusuz kişinin Cumhurbaşkanı olduğunu zannedersiniz. Öyle mi değil mi? O da boyunun ölçüsü kadar tahta tabutun içine giriyor. Senden benden farkı ne? Belki onun tabutunda iki tane yıldız var. Başka bir fark yok.

Niye bu adamlar âhir ve akıbetlerini düşünmüyorlar? Musalladan kaldırılıp götürülenler nereye gidiyorlar? Gittikleri yere hangi hazırlıkla gidiyorlar.

Nedir tedbiriniz?

Makam, burada kalacak.

Mevki, burada kalacak.

Rütbe, burada kalacak.

Menkuller-gayr-ı menkuller burada kalacak.

Şöhret, servet, şehvet, mal-mülk aldatmasın kimseyi.

Memleketin çivisini çıkardılar. Topraklarını düşmanlarımıza sattılar/satıyorlar. Okulları bozdular. İmkânlılar azdılar. Kimse kimseyi tanımaz hâle geldi.

İnsani münasebetler kesildi. Bayram geliyor herkes evden kaçıyor. "Komşu bayramın mübarek olsun" diyecek kimse bulunmuyor. İnsani ve imani münasebetler sıfırlandı. Merhamet fukaraları etrafı istila ettiler. Adamlar ölüyorlar, arkalarından günahtan ve rezaletten başka bir şey bırakmıyorlar. Nerede hayırlar, hasenatlar?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mevlüt Özcan Arşivi