Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Gerçek gündem tek madde mi olacaak?

Gerçek gündem tek madde mi olacaak?

Türkiye'nin gündemi hep çok maddeli olmuştur. Bugünlerde bu maddelere yenileri de eklendi. Ergenekon davası davam ederken, seçimler gündeme geldi.. Arkasından Muhsin Başkan'ın kaza haberi ve cenazesinin defni gündemdeki yerini aldı. Ekonomik kriz zaten uzunca bir zamandan beri toplumun tümünü ilgilendiriyordu. Dolasıyısıyle birini diğerine tercih edemeyeceğimiz önemde olaylar yaşıyoruz. Özellikle de Ergenekon soruşturması ve davasınıın devam ettiği bir dönemde pek çok şüpheyi gündeme getiren helikopter kazası ve sonrasında ortaya atılan iddiaları gündemin geri sıralarına taşıyabilir miyiz? Atacak olursa Ergenekon soruşturmasının sonuna kadar gitmek mümkün olabilir mi?

Bu arada kapitalist dünya küresel krize çare bulmak adına IMF'ye tam bağımlılığını ilan ederken, böyle bir gelişmenin Türk kamuoyuna Yeni Bir Dünya Düzeni kuruluyor diye takdim edilmesi yeni bir yutturmaca olarak gündemimize gelmiş durumda. Çünkü, küresel kriz olarak nitelendirilen ekonomik kriz kapitalizmin yapısında var olan mikropların yönetimi ele geçirmesinin sonucudur. Bu kapitalist sistemde ezen ve ezilen ayrımını ortadan kaldırmak mümkün değildir. Buna paralel olarak küresel sermayenin sömürüsünün bir diğer adı da insanlığa kapitalizmdir.

Kısacası dünyadan kendimizi soyutlamamız mümkün olmamakla birlikte küresel sermayenin sömürüsüne dur demek mümkündür. Bunu diyecek gücü kendimiizde bulamadığımız sürece insanımızın büyük bir bölümünü sefaletten kurtarmak, insanca yaşayacakları bir imkan sağlamak mümkün olmayacaktır. Bu bakımdan yaşadığımız ekonomik sıkıntıları da gündemin alt sıralarına atamayız. Bu bakımdan eğer 4 önemli konu gündemimizdeyse dördü de gündemin birinci sırasını işgal edecek önemdedir.

Bu bakımdan seçimlerin esas gündemimizi unutturduğu ya da helikopter kazasının Ergenekon'u bir kenara ittiği gibi yorumlar gerçeği yansıtmaz. Özellikle de Helikopter kazası bana göre Ergenekon örgütünün çok daha ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini gösterir. Çünkü, ortaya atılan iddialar olayı hep getirip suikaste dayandırmakta ve bu arada da olayın Ergenekon soruşturması ile bağlantısını göstermektedir. Elbette iddialara dayanarak yorum yapmak insanı yanıltabilir. Kaldı ki, iddiaların üzerinden giderek kaza olayını bizim aydınlatmamız mümkün değildir. Aslında böyle bir çalışma bizim de işimiz değildir. Ancak, helikopter kazası ile ilgili sorular cevaplandırılıp toplumun kafasından hergün giderek daha da yoğunlaşan şüpheler giderilemediği sürece birtakım çetelerin tasfiye edilecegine dair umutlar kaybolacaktır. Böyle bir sonuç toplum ve geleceği açısından ciddi tehlikeler oluşturur. Bir defa toplum iki defa darbeciler yargılanıyor diye sevinmeye başlamışken helikopter kazası ile ortaya çıkan sorular cevaplandırılamadığı sürece ciddi bir hayal kırıklığı oluşturacaktır.

Kısacası demek istediğim o ki, ne kapitalist dünyanın liderlerinin krizden çıkmak için ortaya attıkları birtakım teklifleri ne Yeni Bir Dünya Düzeni olarak takdim etmek mümkündür ne de helikopter kazası ile ilgili ortaya çıkan kuşkuları sadece, "Devlet üzerine düşeni fazlasıyla yaptı" diyerek gidermek mümkündür. Kaldı ki Türkiye'nin krizine bizim çare bulmamız gerekiyor. Çünkü, yeni bir dünya nizamından söz eden liderlerin çare olarak ortaya koydukları husus IMF'nin yetkilerini artırmak, bir başka ifade ile IMF'ye teslim olmaktan ibaret. Türkiye yıllardan beri IMF ile birlikte çalışıyor, IMF proğramlarını harfiyen tatbik ediyor, bunun için ABD'den transferler yapılıyor ama bugün bulunduğumuz nokta hepimizce malum. Yeni bir düzen, yeni bir dünya IMF'nin öncülüğünde değil, Türkiye'nin öncülüğünde ve vahşi kapitalizm terk edilerek kurulabilir.

Geri izleme

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi