Abdullah Yıldız

Abdullah Yıldız

Namaz Resimleri Sergisi ve Namaz Sohbetleri

Namaz Resimleri Sergisi ve Namaz Sohbetleri

Türkiye’de namazı sevdirip yaygınlaştırmak, namaz bilincini ve duyarlığını artırarak bir hayat tarzı haline getirmek amacıyla kurulan “Namaz Gönüllüleri Platformu” çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Namazın olmazsa olmazlığını ve müminlerin hayatındaki belirleyici rolünü anlatmak için son üç yılda yüzlerce panel, konferans, radyo-televizyon programı ve binlerce seminer, sohbet, eğitim programı düzenleyen Namaz Gönüllüleri, bu kez “Namaz Resimleri Sergisi” ile Türkiye’de ve belki de dünyada bir ilke imza atmış oldular. 11 Nisan 2009 Cumartesi günü İstanbul Birlik Vakfı merkezinde açılan sergi, 19 Nisan tarihine kadar gösterimde kalacak. Namaz Gönüllüleri’nden ressam Arif Ergun’un iki yıldır üzerinde çalışıp hazırladığı 42 yağlı boya tablodan oluşan sergi, namaza dair çok önemli mesajlar veriyor. “Resim çok önemli ve etkili bir mesaj dilidir” diyen Ergun, bu sergide yer alan eserlerinde, özellikle zor şartlarda kılınan namazları tuvale aktararak, namazın imandan sonra en büyük hakikat olduğu mesajını adeta zihinlere kazıyor. Ashabın savaşta bile terk etmeyip cemaat halinde nöbetleşe kıldıkları namazı, Abbad bin Bişr’in (r.a.) sırtına oklar saplandığı halde kılmaya devam ettiği namazı, Bediüzzaman Said Nursi’nin Rusya’da idam sehpası önünde kıldığı namazı, Filistinlilerin Siyonist namlular kendilerine doğrulmuşken kıldıkları namazı, şair Ahmet Nedim’in tasvir ettiği Çanakkale’de bir kahraman askerimizin top ve mermi sağanağı altında kıldığı namazı, yoğun bakımda namazı, çatıda namazı, kar üstünde namazı... ibretle seyrederken; namazı “zayi eden” (Meryem/59) yani namazın içini boşaltıp onu savsaklayan, kazaya bırakan veya terk eden ‘Müslüman’ çoğunluğun hâl-i pürmelâlini düşünmeden edemiyorsunuz.
Ressam Arif Ergun kardeşimizin “Namaz Resimleri Sergisi”ne destek olmak amacıyla, “Namaz Gönüllüleri” olarak hep birlikte Cumartesi ve Pazar günü Çemberlitaş’taki Birlik Vakfı merkezinde idik. “Namaz bilinci” kitabı yazarları Abdullah Yıldız, Cemil Tokpınar, Hasan Hafızoğlu, Veysel Akkaya, Kerim Buladı, Ramazan Kayan, Yaşar Alptekin, İsmail Mutlu, Ahmed Çağlayan, Ahmed Altun ve Ahmed Saban’ın kitaplarını imzalayarak zenginlik ve renk kattıkları serginin açılış programına Ali Rıza Demircan, Abdurrahman Dilipak, İhsan Atasoy, Dursun Ali Taşçı, Ahmet Mercan, Cevat Özkaya, Vahap Yaman, Sefer Kayaoğlu, Metin Karabaşoğlu, Hüseyin Kader, Turan Kışlakçı, Abdülhamit Kahraman, Cemil Özer... gibi namaz davasına destek veren ilim ve fikir adamları ile yazarlar ve kanaat önderleri de şeref verdiler.
Arif Ergun’a ve sergiye katılıp destek veren tüm gönül dostlarına teşekkürler, dualar...
¥
Bu arada, Türkiye’de namaz ve Kur’ân bilincini artırmak amacıyla yaptığımız diğer faaliyetler bütün hızı ve canlılığıyla devam ediyor. Son aylarda, gençlik kesimi başta olmak insanımızın namaz ve Kur’ân merkezli bir uyanış ve diriliş çabasına girdiğini ve önemli mesafeler kat ettiğini görmek, geleceğe dair umutlarımızı pekiştiriyor. Son iki ayda; Ankara, Kocaeli, İstanbul / Sultanbeyli, Haznedar, Beykoz, Fatih, Sarıyer-Maslak, Üsküdar-Küplüce ve Bulgurlu’da yaptığımız sohbetlerdeki muhatap insan unsurunun kalite yüksekliği bizi gerçekten gönendirdi. Özellikle gençlerimizin bilinçlenmesi konusunda emeği geçen tüm hocalarımıza yürekten dualar ediyorum. Bu çerçevede geçen hafta İstanbul-Bayrampaşa gençliğiyle birlikte olduğum programın ayrı bir güzelliği vardı. Bu sohbette gençlerimizin namaza dair düşüncelerini bir-iki kelime ile ifade etmelerini istediğimde, aldığım cevaplar, doğrusu benim için son derece anlamlı idi. İşte, “Namaz sizce nedir?” sorusuna gençlerimizin verdikleri cevaplar: Tuğçe; huzur ve esenlik. Sinem; Allah’a yakın olmak. Yıldız; sabır ve tevekkül. Melek; samimiyet. Ayşegül; aydınlık/ışık. Selvare; arayış ve yakarış. Sabriye; kulluk ve ibadet. Esra; yaşam biçimi. Betül; şükür ve bilinç. Orhan Gazi; samimiyet ve ihlas. Uğur; ruhun yücelişi. Cemile; içtenlik ve adanış. Mehmet; iman ve diriliş. Aykut; varlığın anlamı. Kader; hayatın olmazsa olmazı. Nilüfer; manevi güç kaynağı. Zeynep; ruhun gıdası. Zübeyde; itminan ve sekinet. Selime; Allah’la sohbet. Yeliz; doğruya yöneliş. Mukaddes; filtreden geçip arınma. Şahsenem; teslimiyet. Aysun; ruh ve bedenin ibadeti. Emel; kalbin yatışması. Tuba; kulluk borcu ve görev. Ferdi; alamet-i farikamız. Amine; melekleşme. Mahmut; imandan sonra ilk farz... Ne harika tespitler, düşünceler, kanaatler!.. Hepsini not almaya çalıştım; ama eksik bıraktığım veya unuttuğum varsa kusuruma bakmasınlar. Böylesine bilinçli bir gençlikle nasıl verimli ve zevkli bir sohbet yapıldığını varın siz hayal edin!.. Bütün bunlar, inşallah, “namazla ve Kur’ân’la dirilişimizin” ayak sesleri!.. Bilelim ki, kutlu doğumunu idrak ettiğimiz Allah Rasûlü’nün (s.) o muazzam inkılâbı, zihinsel planda Kur’ân’la, amel planında da namazla gerçekleşmişti. Bugün de öyle olacak, inşallah.
Programlarımız: 14 Nisan Salı akşamı M.Emin Genç Hoca ile birlikte Kırıkkale/Delice’de; 15 Nisan Çarşamba akşamı Aziz Kutluay Hoca ile birlikte Adıyaman/Besni, 16 Nisan Perşembe akşamı Adıyaman/Gölbaşı ve 17 Nisan Cuma akşamı K.Maraş/Türkoğlu’nda; 18 Nisan saat 17.30’da Ramazan Tamer Hoca ile birlikte İst./Fatih AKV salonunda; 19 Nisan Pazar günü öğle namazı sonrasında Mustafa İslâmoğlu Hoca ile birlikte İst./Başakşehir Tunahan Camii'nde gerçekleşecek programlarımıza katılabilirsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdullah Yıldız Arşivi