Anayasanın değiştirilemez maddelerini kimler koydu?
Anayasanın değiştirilmesi ne zaman gündeme gelecek olsa birileri hemen anayasanın bazı maddelerinin değiştirilemeyeceğini, bunların değiştirilmesinin bile teklif edilemeyeceğini gündeme getiriyorlar. Adeta bu maddelere dokunacak olursanız eliniz yanar demeye getiriyorlar. Şahsen böyle bir söylem ve üslupta tehdit havası görüyorum. Maksadım değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek maddeleri değiştirelim kampanyası başlatmak değil. AKP iktidarı doğru dürüst bir anayasa değişikliği yapmak bile mümkün değilken böyle bir tartışma başlatmanın manası yok. Bir başka hususa dikkat çekmek istiyorum.
Böyle içinde dokunulması kesinlikle mümkün olmayan maddeler ihtiva eden anayasa uzaydan mı gönderilmiştir? Bu maddeler ilahi bir mahiyet mi arz ediyor? Kısacası bu maddeler kendilerine bir anayasa yapın diye talimat verilen ve bu anayasanın çerçevesi ve nasıl olması gerektiği yine bu talimat vericiler tarafından belirlenmiş değil mi? Yani bu maddeleri anayasaya koyduran değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif bile edilemez hükmü de yine bu kişilere ait değil mi? Hatırlanması gereken bir başka husus ise bu anayasalar genellikle ülkemizde darbelerin arkasından darbeciler tarafından hazırlanmış değil mi? Bir diğer ifade ile bizim demokrasi, hak ve özgürlüklerimizin sınırını darbeciler belirlemiş ve bu sınırlar yine onlar tarafından dokunulamaz hale getirilmiş olmuyor mu?
Bu noktada akla gelen soru şudur; eğer bir takım kişilerin isteği doğrultusunda anayasaya bazı maddeler konulmuş ve yine bu kişilerin isteği doğrultusunda bu maddelerin değiştirilemeyeceği hükmü anayasada yer almışsa bu iradeyi aşacak bir irade söz konusu olamaz mı? Yani halkın seçtiklerinin iradesi her zaman darbecilerin iradesinin yanında etkisiz ve tesirsiz kalmaya mahkum mudur? Bu mahkumiyetin mantığı olabilir mi?
Anayasada yer alan değiştirilmesi mümkün olmayan maddeler rejimin garantisi olarak takdim ediliyor. Yani darbeciler kendi yaptırdıkları anayasa ile kendi kafalarında oluşturdukları rejimin korunmasını da üstlenmiş oluyor. Böyle olunca da bundan halkın seçtikleri bu ülkede rejimin geleceği açısından tehlike olarak görülüyor anlamı çıkmaz mı? Eğer halkın seçtikleri bu ülkede sürekli olarak rejim için tehlike olarak görülecek ve algılanacaksa halkın önüne belli zamanlarda seçim sandığı koymanın anlamı nedir?
Böyle bir uygulama bir ikiyüzlülük ve samimiyetsizlik ifadesi değil midir?
Bu durum, "Siz zaman zaman iradenizi ortaya koyun, sizi kimlerin yönetmesi gerektiğine karar verin ama sizin seçtiklerinizin sizi nasıl yöneteceğini biz belirleriz" demekle eş anlamlı değil midir?
Belki Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda bir takım tedbirlere ihtiyaç duyulmuş olabilir. Ancak, Cumhuriyet demokrasiye geçişin, ferdin vatandaş olmasının sağlanması ise o zaman o vatandaşın iradesine herkesin saygı duyması gerekmez mi? Hatta "Cumhuriyeti biz kurduk" iddiasında olanlar bile bu saygıyı duymaya mecbur değiller mi? Sürgit bu ülke insanı ve rejimi birtakım kişisel dogmalara mahkum edilebilir mi? Edenler yanlış yapmış olmazlar mı?
Sıkça kullanılan, "iktidarların yetkisi sınırsız değildir" biçiminde bir ifade var. Bu söz doğru olabilir. Yani hiçbir iktidar yanılmaz değildir. Yanlış yapabilir. Bu yetki sınırlandırılmak suretiyle yanlış yapması engellenmeye çalışılıyor olabilir. Zaten bunun için de anayasa ve yasalar dahilinde iktidarlar hareket etmek durumundadırlar. İktidarlar anayasa ve yasalar çerçevesinde hareket ettiklerinde de birtakım yanlışlar yapabilirler. Bunun için de belli periyotlarla seçimler yapılmakta, iktidarların karnesini millet yeniden doldurmaktadır. Yani yanlış yapan iktidarlar millet tarafından cezalandırılmaktadır. Peki anayasaya değiştirilemez hükmünü koyanların bu kabulü yanlış ise bunu kim düzeltecek? Bunu düzeltmek için ille de bir darbeye mi ihtiyaç vardır? Rejimi korumak isteyenler bunu mu hedefliyorlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.