Abdulkadir Özkan

Abdulkadir Özkan

Kuş Gribi’nden Domuz Gribi’ne!..

Kuş Gribi’nden Domuz Gribi’ne!..

Domuz Gribi salgını ile ilgili haberler gündeme gelince Kuş Gribi'nde olduğu gibi bunda da bir takım merkezlerin bir oyununun olabileceği şüphesi aklıma gelmiş hatta, bir arkadaş bu soruyu sesli olarak dillendirmişti. Komplo teorileri üzerine plan yapmanın ve tüm olayları bu açıdan değerlendirmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Ama yaşadığımız dünyada da akla gelebilecek her türlü komplonun gerçekleşmesi, insanlara zarar vermek için bir takım virüslerin laboratuvarlarda üretilerek dünyanın belli merkezlerine ulaştırılması ihtimali çok da akla aykırı değildir.

Kuş Gribi salgınının gündeme geldiği günlerde önceleri göçmen kuşlar tarafından bu hastalığın dünyaya yayıldığı ileri sürüldü. Arkasından ülkemizde her akşam televizyon ekranlarında tavuk katliamı görüntülerini seyrettik/seyrettirdiler. Diyebiliriz ki köylümüzün elinde tavuk bırakılmadı. Bunlar yapılırken Kuş Gribi salgınının dünyada milyonlar, ülkemizde 10 binlerce insanın ölümüne yol açabileceği ileri sürüldü.. Verilen bu tür rakamlarla önce toplum korkutuldu, sonrada tavukların kökü kazındı... Hem de binlerce tavuk diri diri yakılarak yok edildi.

O günlerde bir yazımda bu işin içinde bir başka işler olduğunu düşündüğümü yazmıştım. Salgın bana belli bir merkez tarafından gündeme getirilmiş gibi görünüyordu.. Sanki işin arkasında bir takım hesaplar vardı ve bu yolla o hesaplara hizmet ediliyordu... Biz tavukları yok ettik ama göçmen kuşlar yine göçlerine devam ediyorlar, ülkemizde bu kuşların göç yolları üzerinde bulunuyor... Tüm göçmen kuşlar tek tek aşılanmadığına göre ne oldu da bu hastalık bir anda yok olup gitti?

Şimdi de Domuz Gribi denen bir salgından söz ediliyor... Aynen Kuş Gribi'nde olduğu gibi bu defa da salgının çok tehlikeli boyutlarda olduğu, yüz binlerce insanın ölebileceği ileri sürülüyor... Ancak, televizyon ekranlarına salgının çıktığı ve yayıldığı ülkelerde domuzların imha edildiğine dair tek bir görüntü gelmiyor. Hem haberlerde salgının domuzlarla yakın temasta olanlar yoluyla dünyaya yayıldığı ileri sürülüyor hem de domuzların dokunulmazlığı devam ediyor. Belli ki bu hastalığın başladığı ve yayıldığı ülkelerin insanları domuzlarına sahip çıkıyorlar. Bizim tavukların top yekun imhasına göz yumduğumuz gibi onlar davranmıyorlar,

Bunlar işin bir boyutu, diğer boyutu ise dünkü gazetelere yansıyan bir haberdir. Bu haberin kaynağı en etkili grip ilacı Tamiflu'nun geliştirilmesinde baş araştırmacı olarak çalışan Prof. Adrian Gibbs... Prof. Gibbs yaptığı açıklamada "Domuz gribi laboratuvar işi" diyor...

Gibbs açıklamasında şu hususlara yer veriyor:

"Sekiz genden oluşan bu virüs üzerinde yaptığımız incelemelerde bunun bir laboratuvardan çıkmış olma olasılığını çok yüksek olarak tespit ettim.

Grip aşısı ya da yeni grip ilaçları geliştirmek isteyen bilim adamlarının laboratuvar ortamında yeni grip virüsleri oluşturmaya çalıştığını biliyoruz. Bu virüslerden biri laboratuvardan bilinmeyen bir şekilde kaçmış olabilir."

Elbette kaçmış olabileceği gibi kaçırılmış da olabilir... Hatta sadece bu virüs yeni grip ilaçları geliştirmek için değil, biyolojik bir savaşta kullanılmak için de üretilmiş olabilir. İlim insan sağlığına hizmette kullanıldığı gibi insanı yok etmede de kullanılabiliyor.

Kısacası Domuz Gribi salgınının sebebi artık giderek bilinmezlikten kurtuluyor. Bundan sonraki aşama bu virüsün üretilmesinin gerçek amacının tespitidir. Bu tespit yapıldıktan sonrada işin arkasındaki gizli ellerin teşhirine sıra gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdulkadir Özkan Arşivi