Türkiye’nin güçlü lobisi
“Yazmaya gerek var mı?” Her şey açık. Fakattt... Kuş tüfeği değil, savaş silahlarının, terk edilmiş görünümlü kulübelerden, evlerden, mahzenlerden taşıp karadan ve denizden toplanmaya başladığından beri bu lobi, söylem, eylem ve güç gösterisini artırma gayretinde. Sanki millet hayatının parçası, yaşam ve düşünce atmosferi haline geldi. Evde evladının büyüdüğünün farkına varamayan baba gibi, dikkatten kaybolan bir tabiilik kazanıyor. Onun için yazmak; önemle düşünmek; “nereye?” diye kendimizi silkelemek, milletçe uyanıklığımızı korumak zorundayız.
Yanlış alışkanlıklarda değişim ve gelişimi fark edemeyecek derecede aşırı doz altında kalmak ciddi bir tehlikedir. Dalgınlık doğurur. Sanki ameliyat öncesi ruha şırınga edilmiş uyuşturucudur. Bu ameliyatlarda, hissettirmeden ne kesip götürürler farkına varılamaz. Danimarka’daki İslam’a saldıranın farkına varıyoruz. Türkiye’deki?
Bu lobinin yakın zamanını yansıtan, nirengi noktası şeklindeki birkaç söylem ve eylemine bakacak olursak bunlar karşısında seyirci kalmanın, “alışkanlık uyuşukluğu” denilen illet olduğu görülmektedir.
Lobinin ismi? Yaptığı işe, söylem, eylem ve elde ettiği neticeye göre bir isim bulmak gerekirse bu lobi, hangi isim ve şekil altında kendini gösterirse göstersin, yaptığı işi ve aldığı neticeyi üç ana gurupta toplamak mümkündür. 1) Milleti huzursuz etmek. 2) Millete zaman, imkan ve itibar kaybettirmek. 3) Kendi kendilerine yazık etmek.
“Başörtülü kız öğrenciler okuyamaz” emirnamesi. Allah Allah!.. Bütün dünya devletleri kendi vatandaşlarını okutabilmek için çırpınıyor. Türkiye tersine? Devletlerin temel görevleri mi değişti? Öncü biz miyiz? Yoksa devlet mi değiliz? Bu tezadı dahi yeterince dillendirip, sorumluluklarımızı sorgulayamadık. Sebep: Alışkanlık illeti. Çünkü bu lobi, medyalı, eylemli, senaryolu, ikna odalı, öyle gürültülü şeyler yaptı ki, hak, hukuk, ülkenin istikbali toz duman içinde kaldı. İ.H. Okullarının önünü kesebilmek için tüm meslek okullarını zulüm kazanına attılar. Türk insanının, sanayinin, maddi ve manevi ülke kalkınmasının önünü kestiler. Bu lobi gürültüsünü bastıracak kaygıyı, aklı, vicdanı seslendiremedik.
Deniz Baykal öncülüğünde bağırma-çağırma? “TBMM, Cumhurbaşkanını seçemez!” Neden? Türkiye devleti kuruldu kurulalı, TBMM seçiyor. Bütün dünya devletleri! Anayasaları ne diyorsa öyle! Anayasa, “TBMM seçer” diyor. “Seçemez” diyor ve millete, zaman, imkan ve itibar kaybettiriyorlar.
Akla, vicdana, realiteye zıt 367 keşfi. TBMM Cumhurbaşkanı seçmek için ancak 2/3 ekseriyetle toplanabilirmiş. Yani üçte bir inat ederse, “TBMM toplanma imkanını kaybedecek, işlevsiz kalacak, fiilen yok olacak? Yahut toplanma imkanını kaybeden iki tane üçte bir, yani üçte iki, “milli irade yok olmasın” diye diretenler ne emrederse “peki” diyecek öyle mi? Bu da milli irade mi olacak? Bunlar, ülkeye, millete zaman, imkan ve itibar kaybettirme çalışmalarıdır.
Bir Mayıs illa Taksim’de kutlanacakmış? Başka yerde olmazmış? Bu inat, aynı inat. Kutlandı mı? Nasıl kutlama? Bu nasıl bayram? Bir milletten olan, göz göre göre kendi insanını, milletini ateşe atar mı?
Son olay? Cumhurbaşkanı Gül yargılanmalıymış? Neden? On sene önce yargının, “Bu genel suçlama içinde Gül yok” dediği bir konudan... “Bülbüllere emir var, lisan öğren vak vak’tan!/Bahset tarih, balığın tırmandığı kavaktan!”
Sayın Mahir Kaynak, “Derin işlerde mutlaka dış kaynak vardır. PKK, ASALA, dış kaynaksız olmaz” der. Meselelere dikkatle bakınca aynı kanaat, her olayda netleşiyor. ABD’nin uzun ömürlü Hariciye Bakanı Henry Kissinger, Türkiye’ye kötülüğü dost olarak yapıyormuş. “Diplomasi” kitabında kendi söylüyor. Türkiye çok büyük potansiyele sahipmiş de... Birdenbire çok ileri gidip kendi kendine zarar verirmiş de... Onun için dost olarak ara-sıra haksızlık yapmaları gerekiyormuş...
Samuel Huntington, “Medeniyetler Çatışması” kitabında, Kemalizm’in Türkiye’yi böldüğünü iddia ederek, bu bölüntünün devam etmesi için çırpınıyor.
Türkiye, bayramını Taksim’de mi kutlar başka yerde mi? Yabancı ne ilgilendirir?
Fransa masonları, Türk masonlarına güven tazeleyerek, milletin % 80’i istese örtüye yol vermeyin talimatı ne oluyor?..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.