Gönüller valisini ebediyete uğurladık
Hazım Oktay Beyi 1971’de Kars vali muavini iken tanıdım. Yıllarca beraber çalıştık. Tek kelimeyle fedakardı. Gürültü ve tehdit engeli tanımaz, gösterişsiz, gürültüsüz koşar, risk alır, hizmetten geri kalmazdı. “Tavuk, bir yumurta verir; yarım saat ‘gıdak’lar. Arap atı beş yüz altınlık tay doğurur, sesi çıkmaz”.
Doğuştan dervişti. Dervişler, İslam tarihinin önemli aksiyon insanlarıdır. Gönül fatihleridir. Dünyalık işlere fazla takılmazlar. Ahreti isterler. Bu istek neticede, hem dünyayı hem ahreti kazandırır. Servet, şöhret, kuvvet gösterisinden uzak, izzet ve saadet sarayında konaklarlar. Ne pahasına olursa olsun şöhret, şan, servet peşinde yorulurlar, imkanlara hükmedip, heykellerini diktirebiliyorlar. Ama netice? Bunların birçoğu, piyango çıkmış esrarkeş veya Neron, Hitler, Saddam türü, dükkanlarını iflas levhasıyla kapatmaktadırlar. Hem dünyayı, hem ahret yurdunu kaybediyorlar. Mevlana’lar, Yunus’lar, ahreti isteyerek, akıl ve iman yolundan hem dünyayı, hem ahreti kazanıyorlar.
Derviş zenginliği gönüldedir. Yol şartları ağır olsa da sonu güzeldir. Sevgi, ahlak, edep örgüleriyle sevgi ve dayanıklılık harcıdırlar. Yunus nefesi, asırlar ötesinden geliyor. İzleri, derinlikleri farklı güzel. Valimiz, bir tavır, bir değer bırakan dervişlerdendi. Büyük milletler, değerleri, güzellikleri tanıyan ve yaşatan toplumlardır.
Bu vesileyle rahmetle anmak isterim. 27 Mayıs 1960 darbesinin emekli ettiği bir albayımız vardı. Boyu bosu ve sakalıyla valimize benzerdi. Belki biraz zayıf ve daha boylu idi. Fazlası bastonuydu. Milli Nizam Partisi kurulduğu günden kapandığı güne kadar, her gittiğimiz il ve ilçelerde, bembeyaz, gür ve göğsüne dayanan sakalı, düzgün giyimi ve heybetli tavrıyla O’nun bizden önce varmış ve hizmet etmiş olduğunu görüyorduk. Bastonu yorgunluğundan değildi. Sünnet diye taşırdı. Son derece dinçti. Her an hizmette, yanlışları ikaz eden, doğruları öğreten, tavsiye eden bir dervişti. MNP’nin bütün kurucularında anıları, öğrettiği dualar vardır. O ayrıcalıklı bir albayımızdı. Allah mekanını cennet eylesin.
Valimiz de öyle. Derviş ve aksiyon insanıydı. Kimin ihtiyacı varsa onun yanındaydı. Gürültüsüzlüğüne bir misal verirken İslam milletinin kadir kıymet bilişine teşekkür ve böyle bir milletin ferdi olmaktan dolayı Allah’a şükrediyorum. 1975-78 arası valilik yaptı. Vali olduktan birkaç ay sonra arabayla hacca gitti. Görevde iken vali olarak hacca giden ilk kişiydi. Bütün yol boyu ve Mekke’de Müslümanlardan özel bir alaka gördü. Malum medya, “vali nasıl hacca gider” diye feryat etti. Valinin cevabı, ertesi sene tekrar hacca gitmek oldu. Doktor hanımı da kendisine paralel hizmetteydi.
Şikayeti sevmediği, kimseye söylemediği için yanlış bilindiğini zannettiğim bir ilki daha var valimizin. Van Savcısı Sarıkaya gibi bir ilk. Merkeze alırken “Merkez Valisi” olarak değil, memur olarak alıyorlardı. İstifayla cevap verdi.
Salı günkü cenaze namazındaki cemaat ve dualar, milletimizin kıymet bilişinin açık ifadesidir. Fatih Camii’ne namazdan 40 dakika önce geldim. Kardeşi Emin beye başsağlığı diledikten sonra içeri girmek istedim. İçeride yer kalmadığını söylediler. Avluda ağaçların gölgesinde yer bulduk. Biraz sonra hiç yer kalmadı. Büyük bir sevgi seli...
Fatih Camii hep böyledir. Ayrılık acısı, ebediyet atmosferi ve cennet kokusuyla farklı bir iklime taşınır. Herkes, sevdiğini, daha güzel bir aleme yolladığını bilir. Dua ve sükunet vardır. Yumruklar sıkılmaz. Öfke sloganları atılmaz. Düşmanlık ve gösteri vesilesi yapılmaz. Müslüman için cenaze tefekkürdür, sevgidir, kenetlenmektir.
Hicretin 1400’üncü yılını, yurt dışı da dahil birçok yerde birden kutlamak istiyorduk. “Tarihi Günleri Anma Derneği”ni kurduk. Kurucu üç eski valimizden biri de Hazım beydi. Hicret mecmuasını çıkardık. Bu mecmua, Türkçe-Arapça olarak bir ilkti. Bütün Türkiye’de teşkilatlanıyorduk. Bu çalışmalardaki heyecan, aşk unutulmaz. 1980 darbesi... Derneğin kasasını dahi kırmışlar. Daktilolara kadar her şey yok olmuş. Geri dönen bir şey olmadı. Zaten Mason Locaları hariç bütün dernekler kapatılmıştı. Bu hatıralarla valimize Allah’tan rahmet, ailesine ve Müslümanlara sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.