Sadece trafik kuralları değil, tüm kurallar toplum düzeni ve huzuru içindir. En azından bu niyetle oluşturulurlar. Ancak, ülkemiz için bunu söylemek hem zor hem de pek inandırıcı olmuyor. Çünkü; bu ülkede kurallara uymak uyanlar için işkence, uymayanlar için kolaylık oluşturuyor.

Öncelikli olarak ışıklarda durmak ya da durmamaya dikkat çekmek istiyorum. Söz gelimi kırmızı ışıkta durdunuz, böylece kuralsızlar nazarında yanlış yapmış oluyorsunuz. Sarı yanar yanmaz hemen fırlamıyorsanız yine kuralsızlar nazarından bir yanlış daha yapmış oluyorsunuz ve en azından korna çalınarak protesto ediliyorsunuz. Elbette korna çalanlar da sizin gibi kırmızı ışığın dur anlamına geldiğini bilenler oluyor. Bu bakımdan bunlara yarı kuralsız demek daha doğru olur. Bir de kırmızı ışık yanmış, siz durmuşsunuz ama sağınızdan solunuzdan o kırmızı ışığı yok sayan pek çok aracın geçip gitmesi karşısında "Acaba doğru yapan onlar da ben mi yanlıştayım?" diye düşünebilirsiniz. Bazen de kendinizi enayi yerine konulmuş hissedebilirsiniz. Bu arada bazıları işi biraz daha ileri götürüp "Ulan kırmızı ışıkta durulur mu?" anlamına gelen bir de korna çalarak yanınızdan geçerse ne kadar sakin olursanız olun asabınızın bozulmasını engelleyemezsiniz.

Trafiğe çıkıyorsanız, daha pek çok sinir bozucu davranış ile karşılaşabilirisiniz. Bunların sanıyorum en yaygın olanı kırmızı ışıkta durmamak ve gereksiz korna çalmanın yanında bir de sağ ve sol sinyallerin fabrikalar tarafından kullanmak için değil kullanılmamak için yapıldığını düşündüren sürücülerdir. Şerit değiştirmelerde sinyal vermeye gerek duymayan pek çok sürücü ile karşılaşırsınız.

Bu arada bazıları da diyelim ki sağa dönecek sinyali vermiş ama dönüş tamamlanmış yolunda ilerliyor sağ sinyal yanmaya devam eder. O bu arada sol şeride geçebilir, hatta tamamen sol yola girebilir, hiç önemli değildir. Eğer siz trafiğe çıkmayı göze almışsanız tüm bu kuralsızlıkları, daha doğrusu kural tanımazları göze alacak ve sineye çekeceksinizdir. Yok eğer bu kural tanımazları ikaz etmeye yeltenirseniz sizden baskın çıkarlar. Siz de genellikle edepsizle edepsiz olmak istemezsiniz ama işinize ya da evinize vardığınızda yorgun düşmüş olursunuz.

Nedense bu kural tanımazlara kuralları hatırlatmak durumunda olan görevliler ortalarda pek görünmezler. Onlar şehrin belli yerlerinde durup hız sınırını aşanları ya da ruhsatında eksiklik olanları yakalamakla meşguldürler. Bu noktada bir başka hususa daha dikkat çekmek istiyorum. Şehrin pek çok yerinde hız sınırı 30, 50, 70 km. olarak belirlenmiştir. Eğer akan trafikte bu hız sınırına uymaya kalkışırsanız trafiği alt üst edersiniz; hem de arkanızdan gelen sürücülerden bir yığın "pek iyi olmayan" tepkiler alarak...

Bazı sürücüler de var ki; bırakın şerit değiştirirken sinyal vermeyi, bir bakarsınız tüm hız sınırlarını aşmış arkanızdan gelir, bir anda sağınıza geçer, halbuki sol şerit de boştur. Ama o bunu hiç dikkate almaz. Sağınızdan geçtikten sonra şeridinde gitmeyi sürdürdüğünü düşünüyorsanız yanılırsınız. Sol şeritten hemen önünüze geçer, oradan en sol şeride, bir bakarsınız biraz sonra yine sizin şeridinize girmiş... Kısacası sabah ya da akşamın trafik sıkışıklığında oradan oraya zig zag yapan sürücüler sizi tedirgin eder, hatta çoğu zaman trafiği tehlikeye sokar. Bu arada trafiğe yeni çıkmış acemi sürücülerin de yüreğini ağzına getirir. Sanıyorum bu tipler böylesine sürücüleri korkutmaktan sadistçe zevk alırlar. Yoksa başka türlü böyle davranılması mümkün olabilir mi?

Trafikten söz açılmışken bir başka hususa da dikkat çekmek istiyorum: Sanki Ankara'nın tüm cadde ve sokakları sadece minibüs sürücüleri ile özel halk otobüsçüleri ve taksiciler içindir. Onlar istedikleri yerde durma hakkına sahiptirler. Yeşil ışık yanarken bile yolcu alıp, indirebilirler. Işığı geçmişsiniz tam kavşak noktasında önünüzde durabilirler. Onlara korna çalıp ikaz etmek gibi bir hakkınız yoktur! Çünkü, kurallar sadece sizler içindir. Minibüsçüler, halk otobüsçüleri ve taksicilerin ayrı kuralları vardır ve sizler Meclis'in çıkardığı kanunlara değil bunların kanun dışı kurallarına uymak zorundasınızdır. Bu bakımdan diğer şehirleri bilemem ama Ankara'da en kısa zamanda minibüsler için indirme-bindirme yerleri belirlenmeli; bunun dışında indirme-bindirme yapmaları engellenmelidir. Çünkü ciddi olarak trafiğin karışması ve aksamasına sebep oluyorlar. Ankara'da seçimlerden kısa süre önce özel halk otobüsü adı altında midibüsler sefere girdi. Başlangıçta kurallara uyuyor, durak dışı yolcu bindirme ve indirme yapmıyorlardı. Bu düzenleri çok kısa sürdü. Şimdi onların da minibüslerden farkları kalmadı.

Demek istediğim o ki, kurallara ya herkesin uyması sağlansın ya da uyulmayan kuralların bir anlamı olmayacağından tüm trafik kuralları iptal edilsin. Çünkü, trafikteki kural tanımaz tipler kurallara uyanlara karşı öfke kusuyorlar, edepsizleşiyorlar.