Karıştıranla çözüm sunan aynı olunca!..
Terör ya da Kürt sorununun çözümü için birden bire devletin üst kademesinde bir coşku oluştu. Buna hiçbir itirazım yok. Eğer bu meselenin çözümü mümkün ise geç bile kalındığını düşünenlerdenim. Terör sorununun çözümüne karar verenler sanıyorum bu olayın dış bağlantılarını da hesaba katıyorlardır. Yani terör olayı insanımızın bir bölümünün bölge şartlarının kötülüğü sebebiyle bir anda dağa çıkması ile oluşmuş değildir. Olayı sadece ekonomik boyut ile izah etmek gerçeği görmemek anlamına gelir. Bu işin dış destekçileri ve körükleyicileri vardır. Bunlar da ağırlıklı olarak dış kaynaklıdır. Bugün terör örgütünün elindeki silahların menşeine bakıldığında, bir diğer ifade ile terör örgütünü silahlandıran ve eğitenler düşünüldüğünde terörün sona erdirilmesine karar verenler sanıyorum bu destekçilerle görüşmüş, onların desteklerini çekeceklerine dair söz almışlardır. Eğer bu destekçiler kenara çekilmez, teröre destek vermekten vazgeçmezlerse terörün sona erdirilmesi çok zor demektir.
Bu noktada ABD'nin önemli gazetelerinden The Wall Street Journal'in düşünce kuruluşu Carnegie Endowment'in uzmanlarndan Prof.Henri Barkey'in Kürt sorununa yönelik yayınladığı önerisine dikkat çekmek istiyorum.. PKK törör örgütünün oluşması ve gelişmesini sağlayan dış güçlerin başında doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ABD'nin bulunduğu düşünülecek olursa, ister istemez Barkey'in önerisi karşısında insan "Terörü oluşturan ve geliştiren de , şimdi sorunun çözümü için arabuluculuk yapmaya kalkışan da aynı" demekten kendisini alamıyor.
Barkey, "Kürt sorunu ABD'nin arabuluculuğuyla çözülebilir. PKK silahlarını ABD'ye teslim edebilir, ABD'de PKK liderleri için sığınak bulabilir" diyor.. Böyle bir öneri karşısında insanın aklına Irak'ın işgalinden yıllar önce başlayan Kuzey Irak'ta çok sayıda Peşmerge'nin ABD tarafından eğitilip silahlandırıldığı akla geliyor. Barkey'in PKK ile ilgili önerisi arasında bir bağlantı kurmak çok kolay olur. Bu arada önceden Saddam'a karşı eğitildiği ileri sürülen Peşmerge'lerin Irak'ın ABD tarafından işgalinin arkasından Kuzey Irak'taki yeni oluşumun silahlı gücü haline geldiğinin de hatırlanmasında yarar var.
Ülkemize yönelik PKK terör örgütünün niçin oluşturulduğu ve destek verildiği sorusuna verilebilecek pek çok cevap vardır. Ancak, ilk anda ABD'nin Irak ve Türkiye üzerine plan ve hesaplarında böyle bir bölücü örgüte ihtiyaç duyduğunu söylemek mümkündür. Bu bakımdan şu anda ABD'nin eğer PKK terör örgütüne ihtiyacı kalmamış ya da onun yerine bir başkasını ikame etmiş ise bu hususta Türkiye'ye destek olması söz konusu olabilir. Ama hesap bitmemiş, hala PKK'ya ihtiyacı varsa bu meselenin ABD ile çözüme kavuşturulması mümkün değildir.
Çünkü, gelen teklif tam bir sahibinin sesidir. Daha önce PKK'ya temin ettikleri silahların şimdi ABD'ye teslimi buna karşılık örgüt liderleri için can ve mal güvenliği garantisi verilmektedir. Bir al gülüm ver gülüm taktiği.
Barkey bu arada ABD'nin Kürt sorununun çözüm için arabuluculuk yapması gerektiğini, bu hususta Türk hükumetinin, Kürtler ve PKK'nın çözüme hazır olduklarının işaretlerinin bulunduğuna dikkat çekiyor.
Kısacası terörü başımıza saranlar bugün bu beladan kurtulmak için ABD'den ricada bulunmamızı istiyorlar. Sanıktan mağdurun ricada bulunmasının istenmesi gibi bir şey.
Bu arada Genelkurmay Başkanı Başbuğ konuyla ilgili yaptığı açıklamada, "Terörist örgütün dağılışına ve silahları bırakışına kadar mücadele etmeye son derece kararlıyız" şeklindeki sözleri sanıyorum özellikle teröristlerin silah bırakmasına yönelik bir çağrı niteliği taşıyor. Bu arada, "Teröristler silah bıraksınlar ama bu silahları kime versinler?" sorusunun cevabı da ABD'den Prof.Barkey'den geliyor.. Barkey silahların ABD'ye teslim edilebileceğini, buna karşılık ABD'nin de örgüt liderlerine kucak açabileceğini belirtiyor. Tüm bunlar sanıyorum kendiliğinden ortaya çıkan gelişmeler değildir.
25 yıldır süren bir mücadelenin sona erdirilmesi elbette kolay değildir. Bunun için tüm tarafların ve özellikle de terörün destekçilerinin artık örgütü desteklemekten kesin olarak vazgeçmeleri gerekiyor. Aksi halde sorun çözülmüş gibi gösterilip, ileride tekrar ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere örgütün uykuya geçmesini sağlamak terörün sona ermesi anlamına gelmeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.