Toplumsal mutabakat (Uzlaşı)

Toplumsal mutabakat (Uzlaşı)

Atatürk’ün “Hâkimiyet, Kayıtsız, Şartsız Milletindir” sözü, TBMM’nin alnında güzel bir vecize olarak duruyor. Gereğini yapmak kimsenin umurunda değil..
Atatürk, Otoriter Cumhuriyetimizin Demokratik yönde gelişmesini istiyordu. Bunun için 2 deneme yaptı. Başarıya ulaşılamadı.
Atatürk öldükten sonra İkinci Dünya Savaşı başladı. Cumhuriyetimiz Oligarşik bir kimliğe büründü.
İsmet İnönü’nün her dediği dedikti. Savaşta Demokrasi(!) Cephesi, Faşizmi yendi. ABD’nin zoru ile çok partili sisteme geçtik. Direnseydik herhalde Irak’a getirdikleri gibi bize de Demokrasi getirirlerdi. Halbuki o zaman Marshall Yardımı getirdiler. Bizi tembelliğe ve hazır yemeye alıştırdılar. 1946’da yapılan Seçimleri CHP’den ayrılan, Celâl Bayar, Adnan Menderes, Refik Koraltan ve Fuat Köprülü gibi eski CHP’liler tarafından kurulan DP (Demokrat Parti) kazandı. Tabiî ki iktidar olamadı. Olamazdı; çünkü seçime hile karışmıştı. Seçimler açık oy, gizli sayım usülüne göre yapılmıştı. Oyunu açıktan kullanacaktın. Oy sayımı ise gizli yapılacaktı. Bu durumda bir partinin seçim kazanıp iktidar olması nasıl düşünülebilirdi? Sonradan, giderek bu haksızlık ve yanlışlıklar düzeldi.
Demokrat Parti, iktidara geçti. Fakat 2 dönem sonra Yassı Ada’da hesap vermek zorunda kaldı. Menderes ve 2 arkadaşı idam edildi. Diğerleri de türlü cezalara çarptırılarak perişan oldular. çok partili rejime geçildikten sonra, kim kazanırsa kazansın, iktidarda daima CHP vardı. O günden, bugüne kadar başka partiler iktidar oldular ama, hiçbir zaman muktedir olamadılar. İplerin ucu her zaman CHP’de idi. Bugün de öyle… Mesela üniversitelerden başörtüsü yasağının kaldırılması gündemde. O konuda bir Anayasa değişikliği yapıldı. Sayın Deniz Baykal buna şiddetle karşı çıkıyor. “Bu sorunu, yasalarla, hatta Anayasa değişikliği ile çözemezsiniz. Toplumsal uzlaşmaya gitmeliydiniz.” diyor.. Sayın Başbakan’a rahmetli Menderes’in akîbetini hatırlatıyor. Yanılmıyorsak TBMM’de grubu olan 5 parti var: CHP, DSP, AKP, MHP ve DTP…
MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’nin, vatanperverliği, sağduyusu, becerikli oluşu ve milliyetçiliği sayesinde, kanunsuz ve saçma başörtüsü yasağının ne pahasına olursa olsun, kaldırılması gündeme getirildi. Bu konuda AK Parti'nin oyları banko. DTP de destek vereceğini açıkladı. Bu üç büyük partinin toplam oyları ile sonradan referanduma gitmeye gerek kalmayacak şekilde Anayasa 1 günde değiştirilebilir. Bundan daha büyük toplumsal uzlaşma olur mu?.. Cumhuriyetimiz oligarşik bir yapıda ya… İlle de sol tandanslı, bazı kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum örgütleri, emperyal kapitalizmin içerideki ortakları, sermaye çevreleri; üst düzey bürokralar, kartel medyası vs. gibi bir avuç baskıcı, dayatmacı, ‘istemezük’çü güçlü elitler, okey diyecekler ki; sorunlar çözülsün. Böyle demokrasi olur mu?!
Peki millî iradeyi temsil eden, Yasama, Yürütme ve Yargı erkleri ne olacak? Onlar bostan bekçisi mi; yoksa kahve dövücünün hınk deyicileri mi?
O kuvvetler de hâkimiyetin millete ait olması gibi bir kenarda ebediyen duracaklar; öyle mi? Ve bu köhne çark da, 1 avuç efendilerimiz tarafından gacır gucur döndürülmeye devam edecek yani… Başka sıkıntınız yok mu? Onlara da çare bulup sizi rahatlatalım bari.
“Ey Türk!! Titre ve kendine dön!” çoktan kendine geldi. Ama ne yapacağını bilmiyor. Şimdilik bir umut peşinden koşuyor. “AK Parti de başarılı olamazsa vay halimize!” diyor.
Başörtüsü yasağının kalkmasıyla, Cumhuriyet'in, lâikliğin ve Atatürkçülüğün bir yere gittiği yok. Sadece bazı imtiyazlar bitecek, Saltanatlar yıkılacak. Sayın Baykal bunları bizden iyi biliyor. Lâiklik Batı'daki gibi bizde de dinî inançların teminatı olarak uygulansa, ona kim itiraz edecek? Laikliği, başörtüsü ile ilişkilendirmenin bir anlamı var mı?
Halkımız, Halk Partisi'nden anlayış ve şefkat bekliyor? Bunu halkımızdan esirgeyecek mi CHP lîderi Sayın Baykal?.. Bizim kendilerine karşı art niyetli olmadığımızı Sayın Baykal çok iyi bilir. Dost sözü dinlemeyen sonunda pişman olur.
Zafer, elitlerden kopup, halkla kucaklaşmadadır.
Sevgi, saygı ve başarı dileklerimizle…


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi