Sigara tiryakileri “bırakamam” demeyin, herkes bırakabilir
Bugün ülkemizde sigara tiryakileri için yeni bir dönem başlıyor. Bu döneme sigara içme yasağının yaygınlaştırıldığı dönem demek mümkün. Aslında ülkemizde sigara ile mücadele yeni başlamış değil. Yıllardan beri sigara içilen alanların daraltılması mücadelesi başlamış, bunun için yasal düzenlemeler yapılmıştı. Söz gelimi ilk defa şehirlerarası toplu taşıma araçlarında yasağın başladığı günleri hatırlıyorum. Ankara-İstanbul arası bir türlü bitmek bilmemişti.. Molalarda acele ile hemen birkaç sigara bitirir arabaya öyle binilirdi. O dönemlerde ben de koyu bir sigara tiryakisi idim ve "Ben bu mereti bırakamam" diyenlerdendim. Yaklaşık 40 yıl sigara içtim. Ama bir gün geldi oğlumun bir sözü üzerine yaktığım sigarayı kül tablasında söndürüp olduğu gibi bıraktım.. Kendime sigara içmeyeceğime söz verdim.. O günden bu yana tam 5.5 yıl geçti.. Şakadan bile olsa sigarayı elime almadım. Demek istediğim o ki sigara bırakılmaz demek sadece sigara tiryakilerinin kendilerini savunmak adına ileri sürdükleri bir tezden ibaret.
Hemen belirteyim ki sigarayı bıraktığımı çevreme ilan etmedim. Çünkü, yakın çevremin buna inanması mümkün değildi. Ama, eskiden sigara dumanı bulutları ile kaplı olan odamın ve çevresinin bir süre sonra 'dumansız hava sahası' haline geldiğini gören dostlar sigarayı bıraktığımı anlamaya ve buna inanmaya başladılar. Sonraki günlerde tanıdıklarım sigara bırakmak istediği halde bırakamadığını söyleyen pek çok tiryakiye beni örnek gösterdiklerini biliyorum. Bütün bunları şu sigara yasağının başladığı ilk günde tiryakilere sigara içecek bir alan aramakla meşgul olmak yerine sigarayı bırakmalarının daha iyi olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bunun için de kesinlikle sigara bırakılamaz bir alışkanlık olmadığını belirtmek için kendimi örnek vererek anlatmaya çalışıyorum. Bunun pek çok örnekleri de var. Söz gelimi bir dostum var ki sigara içmek onun için özel bir merasim demekti.. Sanıyorum günde 3 paket hatta daha fazla içerdi.. Hatta diyorum tiryaki ne kadar çok gününü uyanık geçiriyorsa o kadar fazla sigara içer. Tiryaki için sigaradan ayrı kalınan zamanlar uykuda geçen zamandır ve bir de tabii bazı mecburiyetler. Sözünü ettiğim dostumun sabah namazına camiye gitmek için kalktığı andan yatma saati olan gece yarısına kadar sigara elinden düşmezdi. Bir gün ziyaretimize geldiğinde baktık ki sigara içmiyor.. Sorduğumuzda bıraktığını söyledi.. Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama artık sigara ile ilişkisini tamamen kesti. Onu tanıyanlar kesinlikle sigarayı bırakabileceğine ihtimal vermezlerdi.
Lafı uzatmanın anlamı yok. Yıllar önce bir çok yabancı ülkede başlatılmış olan sigara karşıtı kampanya ile sigara içenler adeta ikinci sınıf insan muamelesi görmeye başlamışlardı. Söz gelimi yıllar önce yurt dışı seyahatlerimizde dünyanın en büyük ve modern hava alanlarında tiryakiler için en dibe atılmış bir oda tahsis edilmişti. İnsanlar oraya koşar, orada acele acele sigaralarını çekerler, o küçük odada duman altı olurlardı. Buralara "Gaz odası" adını takmıştım.. Tiryakiler de "Gaz odalarının idam mahkumları" nı andırıyorlardı.
Öyle anlaşılıyor ki bugün ülkemizde başlayan sigara yasağının alanı daha da genişletilmiş durumda.. Artık yasak kapalı alanların tümünde geçerli olacağına göre birtakım işyerleri gaz odaları oluşturarak işin içinden çıkamayacaklar.
Tiryakiler... Kendinizi bin bir sıkıntıya sokmak yerine gelin bu yasağı bir fırsat kabul ederek bırakmaya çalışın. Çünkü, siz sigarayı bırakmadığınız takdirde bir gün gelecek o sizi bırakacak. Bu noktada sigaranın zararlarını saymaya bile gerek duymuyorum. Çünkü her tiryaki sigarının zararlı olduğunu bilir. Çünkü, bir süre sonra sigaranın tahribatını bizzat görmeye başlar. Ne var ki, insan kendisini sigaraya şartlandırdığı için bırakamayacağı, sigarasız yaşayamayacağını düşünmeye başlar. Aslında bu duygu insan nefsinin kendisini kandırmak için uydurduğu bir sığınaktır.. Bu gerekçelerin hiç birisi geçerli değildir. Sigarayı herkes bırakabilir. Önemli olan sağlık sebepleri dolayısıyle bırakmak mecburiyetinde kalmadan bunu becerebilmektir.
Bu arada en önemlisi de sigara içmeyen yakın çevrenize ne çileler çektirdiğinizi düşünmenizdir. İnsan içerken bunun farkına varmıyor ama bıraktıktan sonra açıkça görüyor. Ta uzaklarda sigara içen bir kişinin dumanının sizi gelip bulması ve o dumanın etkisinin ne kadar rahatsız edici olduğunu bırakınca anlıyorsunuz. Bunların hepsini yaşamış birisi olarak bu işin en iyisi ve doğrusunun sigara ile gençlerimizin hiç tanışmamasıdır ama bir vesile ile özellikle de arkadaşların birbirini teşviki ile tanışmış ve sonra bağımlı hale gelmiş olanların bu yasak döneminde kendilerini dışlanmış hissetmeleri ve sağlıklı bir hayat sürdürebilmeleri için bugün başlayan yasağı bir fırsata dönüştürmelerini tavsiye ediyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.