Her haram bir ateştir
Firavunlar devrinde eski Mısırlılar tezek böceklerini kutsal bilirlermiş. Ülkemizin tamamı köy kökenlidir.Birkaç kuşak önce köyden gelmiştir.Köy kökenli gelin veya damat verilmiştir/alınmıştır.
Yeniler bilmeyebilirler. Benim yaşımda olanlar gayet iyi hatırlarlar: Köy yollarındaki, tarlalarındaki inek ve öküz tezeklerini böcekler yuvarlayıp kışın yemek üzere yuvalarına götürürler. Götürdükleri tezek/pisliktir.
Günümüzde bir sürü pislik böcekleri hakları olmayan/başkalarına âit olan şeyleri zimmetlerine geçiriyorlar. Bunlar mevcut rejimin yetiştirdiği talan haşaratıdır. Türkiyemizde helâl-haram tanıyan, haramlardan cehennemden kaçar gibi kaçar muhterem zevat bunları çok iyi tanıyor. Ancak, bir türlü bu musibetlerden kendilerini muhafaza edemiyor. Maalesef devleti, milleti soyanlar, hırsızlıklarını "kitabına uyduran"lar bu zevat tarafından bile itibar görebiliyorlar.
Devlet vatandaşın canına okuyarak bütün krizlere rağmen vergi topluyor; sonra haşarat toplananları kazan kazan aşırıyor/kaçırıyor. "Yahu etmeyin yapmayın haramdır/günahtır" derseniz, bu defa sizin canınıza lâiklik cambazları "Bu söz lâikliğe aykırıdır" diyerek, okuyorlar.
Vatan, millet, hizmet edebiyatıyla yemedik, biriktirilmedik, zimmetlere geçirilmedik haram bırakılmıyor. Tevfik Fikret'in Han-ı Yağma (Yağma Sofrası) şiiri var. Orada deniliyor ki:
"Patlayıncaya, tıksırıncaya kadar yiyin" diyen Tevfik, bugün yaşasaydı bu bölüme "Geberinceye kadar tıkınınız" ilâvesini yapardı herhalde.
Haram yakar ve yıkar. Zavallılar bunu akıl edemiyorlar.
Açıkta bulunan bir elektrik kablosundaki cereyanı görmediğimiz halde, cereyan bizi yakar diye elimizi dokundurmuyoruz.Bizi yakar, kül eder diyoruz. Allah (CC) Kur'ân-ı Kerîm'de:
"Haramlar ateştir yakar" buyuruyor. "Onlar cehennem ateşidir, sakın onlara yaklaşmayın..." buyuruyor. Lâkin bu insanlar aksine o ateşin üstüne üstüne gidiyorlar. Yanmak, kül olmak, yok olmak pahasına da olsa bu çılgınlığı/cürmü irtikap ediyorlar.
Çocuğunun karnına ateş dolduran bir baba gördünüz mü? Bu hemen hemen imkânsızdır. Bakara sûresinin 174'üncü âyetinde Allah-u Teâlâ âyetlerini gizleyen/icaplarını yerine getirmemekte direnen ve bunlardan çıkar sağlayanların kendi karınlarına ateş doldurduklarını haber veriyor.Haramları zimmetlerine geçirenlerin çocuklarına ateş yumağı miras bıraktıklarını bilmeliler.
Nisa sûresinin 10'uncu ayetinde de: "Yetim mallarını haksızca yiyenler, karınlarına ateş doldurmuşlardır. Onlar yakında alev alev yanan ateşe sokulacaklardır" buyuruluyor.
Herkes şunu bilmeli:
Haramlar dünyada zulüm, sömürü ve anarşiye; ahirette de azaba götürür. Bugün insanlık bu serkeşliğin cezasını çok ağır faturalarla ödüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.