Karar, hem tarih, hem günümüz için önemli
Tarih, ibret için vardır. Önemli yanlış, doğru ve zulümleri tarihe kaydetmek ve ibret almak, herkes için önemli bir sorumluluktur.
Türkiye’nin darbe anayasasıyla yoluna devam edemeyeceğinin görüldüğü ve yeni anayasanın acil bir zaruret haline geldiği böyle bir zamanda olay, mağdur için olduğu kadar, alınacak ibretle hukuk düzenimiz ve toplumsal geleceğimiz bakımından da önemli bir değere sahiptir.
Adalet mülkün esasıdır.
Karar, Abdurrahman Dilipak için önemlidir. Ama bu bir buz dağıdır. Mülkün esası, milletin huzur ve birliğinin temeli demek olan adalet meselesidir. Meselenin bu yönünden gaflet, ülke istikbalini tehlikeye sürükler.
AİHM’de rekora koşan davalarla, hem devlet olarak itibardan, hem de tazminatlardan, milletçe üzüldüğümüzde ve çoğumuzun hakkını helal etmediğinde hiç şüphe yoktur.
Ülkede bütün yanlışları ortadan kaldırmakla olduğu gibi, adalet düzenini de sağlığına kavuşturmanın tek yetkilisi millet ve dolayısıyla TBMM ve hükümettir. Tek yetkili demek, tek sorumlu demektir. Elbette Türkiye şartları İspanya kadar kolay değildir. Batı için İsrail güvenliğinin önemi, bütün Ortadoğu ülkeleri ve İslam dünyası için ciddi sıkıntıların kaynağıdır. İsrail güvenliğinin, İslamofobia denilen İslam düşmanlığından, İslami eğitim ve öğrenim ve örtü karşıtlığı gibi birçok olumsuzluğu da beraberinde getirdiği yaşanan bir gerçektir. Ama varlık şartını ortadan kaldırmaya yönelik engeller, güç doğuran sebeplere dönüşür.
SUÇ: Gazetecinin, “Hakkımı helal etmiyorum” yazısı.
DAVA İKİ YERDE. CEZA DAVASI HABERLİ, TAZMİNAT HABERSİZ: Erkaya varisleri, İstanbul’da ceza davası açıyor. Bu davada Dilipak’ın adresi belli. Tebligat yapılıyor.
Tazminat davası İstanbul’da değil Ankara’da açılıyor. Adres İstanbul’dan Ankara’ya gidemiyor. Kaç tirajlı gazete ilanıyla tazminat ve faiz yükseltiliyor.
Dava kesinleşince gazete ilanı yok. Ev hemen bulunuyor ve eşyalar götürülüyor. O da satılmıyor ki eşyalar hurdaya dönsün, ardiya masrafı ve faizi yükselsin.
MERAK DOĞURAN SORU ÇOK. 3 GRUPTA TOPLAYALIM: Hepsi makaleye değil gazeteye sığmaz. İnternette Google, “Dilipak-Erkaya” diye girince 46 bin sayfa olduğunu 4 gün önce Dilipak yazmıştı. Cevap bekleyen sorulardan örnekler:
HAKİM HİÇ MERAK ETMEDİ Mİ?
Karar veren hakim, henüz 2. celsede karar veriyor.
A) Manevi tazminat yüksekliği bakımından görülmemiş tazminat, gazeteci bir davalının bulunamaması dikkat çekmeyecek kadar tabii mi?
Yargıtay’ın içtihat kararları, manevi tazminat kararlarının servet edinme ve karşı tarafın yıkımına sebep olmayacak nispetle sınırlandırılması yönünde.
İsnat edilen “Hakkını helal etmeme” ne zamandan beri suç oldu?
Hakkını helal edip etmemek her bireyin en tabii hakkı değil mi?
B) Varisler dahi yazarın, hangi hakkını helal etmediğini biliyor mu? Bilmiyor.
Özel bir mağduriyet hakkı mı var? Yazar ortada yok ki bilinsin.
Kıbrıs çıkarmasında, bütün feryatlara rağmen kendi muhribimizi bombalattı, 54 yiğidimizi şehit etti ve savaş gemimizi batırdı. Yazar bu konudaki hakkını mı helal etmiyor?
Özellikle askerlikte üst ve disiplin meselesi, ülke için önemlidir. Başbakan davetinde bulunmayan rakı talebiyle, ordunun önemli bir nezaket ve disiplin ilkesini bozduğu için mi?
Rakı reklamı yaparak vatan evlatlarına kötü örnek olduğu için mi?
BÇG ile milleti fişleyerek bölme gayretine girdiği için mi?
28 Şubat Post Modern darbesiyle millete zaman, imkan, huzur kaybettirdiği, kriz doğurduğu için mi?
Hakim, bu gibi soruları araştırmadan gıyapta böylesine yüksek bir manevi tazminat kararını, bu derece acele verirse milleti sadece internette 46 bin sayfa uğraştırır!
C) Bütün dünyada Adalet Bakanlığının da, Milli Savunma Bakanlığının da, teşkilatın maaş ve maddi giderlerini karşılamaktan başka sorumluluk ve görevleri de vardır. Milli irade ve millet adına adaleti yerine getirme düzeni kurmak ve takip etmek siyasete aittir.
Hadise bütünüyle dikkate alındığı zaman, meselenin bireysel yönü ne derece önemli olursa olsun, bireysel yönü de ihmal edilmeden hadiseyi,
TBMM’nin ancak 367 ile toplanabileceği kararı gibi,
YARSAV’ın kanun dışı konumu ve adalet kurumu içinde doğurduğu dayanışma ayrıcalığı gibi olaylarla bütünleştirip, adalet konusunun temel meselelerinden biri olarak, sistemindeki kayma ve sapmalara çözüm bulunmalıdır.
Önemi ve aciliyeti her gün yeni olaylarla teyit edilen yeni anayasa ve yeni anayasada dikkate alınması gereken konuların başında adalet kurumu vardır. Bu karar, adalette bireyi mağdur, toplum vicdanını rahatsız eden, devlete itibar ve güç kaybettiren takdir sınırsızlığı ve keyfileşme imkanlarını bir kere daha ortaya koyan bir imkan olarak değerlendirilmeli ve tedbirleri oluşturulmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.